Konut satışlarının temmuz ayında yılın en yüksek seviyesini görmesinin ardından TCMB, temmuz ayına ilişkin Konut Fiyat Endeksi verilerini açıklamıştı. Türkiye'deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan KFE (2023=100) temmuzda bir önceki aya göre yüzde 0,9 artarak 187,7'ye çıkmıştı. KFE, temmuzda yıllık yüzde 32,8 artış gösterirken, bu dönemde reel azalış yüzde 0,5 olmuştu. Üç büyük il için KFE değişimine bakıldığında, temmuzda bir önceki aya göre İstanbul'da yüzde 0,6, Ankara'da yüzde 1,2 artış görülürken, İzmir'de ise yüzde 1 azalış kaydedilmişti. Endeks değerleri geçen yılın aynı ayına göre İstanbul'da yüzde 33,5, Ankara'da yüzde 42,9 ve İzmir'de yüzde 31 yükselmişti.
Ekol TV yayınında değerlendirmelerini aktaran İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Selimler şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi hesaplayınca reel olarak yüzde yarım düşmüş ama konut fiyatları gerçekten çok yükseldi. Yani birkaç yıl önceye göre karşılaştırdığım zaman kat kat arttı. Şimdi normal şartlarda bir ev, yani semt olarak baktığımız zaman, 3 - 4 milyona bir ev gördüğümüz zaman İstanbul'da herhangi bir semt, oturmak istemediğiniz bir semt dahi 3-4 milyondan başlıyor. Şu anki faizler yüzde 2.69'dan başlıyor, 4'e kadar gidiyor. 1 milyon liralık bir kredinin 10 yıl vadedeki taksidi 30 bin lira civarında. Yani 3 milyon bir ev almak için sizin en az 100 bin lira... 100 bin lirayı 10 sene kaç kişi garanti edebiliyor? Bir de 3 milyonluk bir evden bahsediyorum. Yani normalde bu evleri bulmak da imkansız, belki bodrum katı, zemin kat bulacaksınız. Dolayısıyla bu rakamlarla ev sahibi olmak şu anki taksitlerle imkansız.
Yani en az yüzde 1'in altına inmesi lazım. Ve de ailenin toplam gelirine baktığımız zaman gerçekten... Konut fiyatları İstanbul'da yüzde 33,5. Peki bu yüzde 33,5 neyin üzerine artıyor? Geçen sene 10 milyon liralık bir konutun üzerine artıyor. Dolayısıyla makas gittikçe artıyor. Artı, eğer faizler düştüğü zaman olası bir talep artışıyla birlikte bu fiyatların artma ihtimali de yüksek.
TÜİK'in konut satışları belli, krediyle alan yok. Gelir dağılımı bozuk; ikinci, üçüncü konutu alanlardan gelen bir talep var. Gerçekten ihtiyacı olan talep etmiyor. Çünkü artışlar ilanlara baktığınız zaman enflasyona paralel arttırıyorlar. Çünkü onu bir yatırım aracı olarak görüyor, ben mevduattan bu kadar kazanacaktım, konuttan da bu kadar kazanmalıyım diye yazıyor. Talep var mı? Yok. Ama piyasa bu şekilde oluşmaya başlıyor"
Okuyucu Yorumları 1 yorum