İstanbul, 3 Mayıs (DHA) - İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), AB’nin kalbi Brüksel'de Friedrich Naumann Vakfı iş birliğiyle, 3 Mayıs tarihinde düzenlenen, “AB Reformu ve Genişleme Gündemi” konulu bir yuvarlak masa toplantısında AB’nin genişleme politikası ve bu politikanın inandırıcılığını tartışıldı.
Toplantının açış konuşması İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, AB Nezdinde Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı ve Avrupa Komisyonunun Türkiye Dairesi Başkanı Bernard Brunet tarafından gerçekleştirildi.
İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, AB’nin gerek Türkiye’yi gerekse Batı Balkan ülkelerini üye yaparak, bugünkü konumundan daha güçlü hale geleceğine inandığını söyledi. Başkan Zeytinoğlu, müzakerelerin yeniden canlanması ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin önünün açılmasıyla ticaret hacminin karşılıklı olarak artacağını ve Türkiye’nin AB’ye tam üyelik yolunda gerçekleştireceği reformları hızlandıracağının altını çizdi. Batı Balkanlar'a yönelik bir toplantının 17 Mayıs 2018 tarihinde Sofya’da yapılacağını hatırlatan Zeytinoğlu, bu toplantıya Türkiye’nin davet edilmemesini eleştirdi ve bu durumun AB’nin genişleme politikasında Türkiye aleyhine bir ayrışmaya işaret ettiğini vurguladı.
AB Nezdinde Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, AB’nin küresel anlamda önemini devam ettirebilmesi için genişleme sürecini canlandırması gerektiğini vurgularken, Türkiye’nin AB’nin geleceği açısından kritik role sahip olduğunun da karar alıcılar tarafından dikkate alınması gerektiğini söyledi.
Panelistler, AB’nin geleceğine ilişkin tartışmaların genişleme politikası üzerindeki olası etkileri masaya yatırırken, Avrupa Komisyonunun Genişleme Stratejisi ve Ülke Raporlarından oluşan 2018 Genişleme Paketi'ni de değerlendirdi. AB’nin Brexit süreci sonrasında kurumsal yapısını güçlendirmeye yönelik bir reform hareketi içinde olduğunu belirten panelistler, genişleme perspektifinin inandırıcılığının AB’nin etkinliği açısından kritik önemde olduğunu belirttiler. Ancak aday ülkelere inandırıcı bir üyelik perspektifi sunabilen bir AB’nin çevresinde etkili bir güç ve tam anlamıyla global bir aktör olabileceği vurgulandı.