İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) hisse senetlerine yatırım yapan yatırımcılar dolar bazında yüzde 70'lik getiri elde ederek tüm yatırım enstrümanlarını geride bırakırken, özellikle dolarda kalmayı tercih eden yerli yatırımcıların yılbaşından buyana yüzde 20 oranında kaybetti.
A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, 2007 yılında piyasalarda yaşanan önemli gelişmeleri ve gelecek yıla ilişkin beklentileri AA muhabirine değerlendirdi. Bu yıl 2003 yılında başlayan bir trendin devamının yaşandığını belirten Salar, dünya geneli için son yüzyılın en bol likiditesinin yaşandığı bir dönemden geçildiğini söyledi.
Genel hatlarıyla değerlendirildiğinde 2007 yılının piyasalar açısından pozitif geçtiğini, Türkiye'ye özgü bir takım gelişmelerin de yaşandığını anımsatan Salar, bu yıl genel seçimlerin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı
seçiminin de gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Salar, "O nedenle 2007'de biz çok fazla iç siyaset konuştuk. Siyaset 3-4 yıldır ilk kez ekonominin önüne geçti. Bence bir miktar rehavet oluştu" dedi. Murat Salar, seçimlerin ardından henüz ekonominin
gündemine dönülemediği görüşünü aktardı.
Yurt dışındaki negatif gelişmenin ise Ağustos ayında derinleşen ABD kredi piyasasındaki sıkıntılar olduğunu belirten Salar, bu sürecin de önemli bir dönüşüm noktası anlamına geldiğini, ilk kez ülke yönetimlerinin ve merkez bankalarının bir ekonomik problemi çözmek için bu denli konsantre ve harmoni içerisinde müdahale etme gereği duyduklarını hatırlattı.
"DİKKATLİ OLUNMASI GEREKEN DÖNEME GELDİK"
Bu yıl Türkiye'de dönem dönem siyasi tansiyonun yükselmiş olmasına rağmen ülkeye direkt sermaye yatırımlarının sürdüğünün altını çizen Salar, YTL'nin ise değer kazanmaya devam ettiğini söyledi. Bu yılın üçüncü çeyreğinde Merkez Bankasının faiz indirim sürecini başlattığını anımsatan Salar, bu indirimin rakamsal anlamdan ziyade bir "tavrı" ifade ettiğini dile getirdi.
Bu dönem büyüme rakamlarının 2001 yılından bu yana en düşük büyüme rakamı olarak gerçekleşmesine değinen Salar, "Hal böyle olunca bunlarla birlikte değerlendirdiğimizde 2007 yılı 2003 yılında başlayan trendin devamı olan bir yıl ama bir miktar artık risklerin arttığı bir yıl. 2007, geçmiş yıllar kadar geleceğe olumlu baktığımız bir yıl değildi. Bu yılın önceki yıllardan önemli bir farklılığı da budur. Bence biraz daha
dikkatli olunması gereken bir döneme geldik" diye konuştu.
BORSA KAZANDIRDI, DÖVİZ KAYBETTİRDİ
Murat Salar, 2007 yılında risk alabilen yatırımcıların bu işten nemalandıklarını, risksiz yatırımı tercih edenlerin ise zarar gördüklerini belirterek, şunları kaydetti: "Bu yıl risk almanın ödüllendirildiği bir yıl oldu. Yabancı yatırımcıların hisse senedi yatırımlarına yöneldikleri, yerlilerin hisse senedi yatırımlarını azalttıkları bir gerçek. Oransal anlamda Borsada yabancıların payı yüzde 72'lerin üzerine çıktı. Yılın ilk yarısında yabancı yatırımcıların TL aktiflerine yönelimi var. Hem hisse senedi hem bono tarafına. Buna karşılık yerli yatırımcıların da dövize yönelimlerini gördük. Yılın ikinci yarısında ise burada bir değişim var.
Yabancı yatırımcılar hisse senedini korudular. Bonodan dövize bir miktar geçiş oldu. Dolar bazında endeksin getirisi yıllık yüzde 70 oldu. Böylece borsa böylece tüm yatırım enstrümanlarını geride bıraktı. Öte
yandan dolarda kalmayı tercih eden yatırımcıların kaybı ise yaklaşık yüzde 20 oldu."
DIŞ PİYASALARIN ARTAN ÖNEMİ
Murat Salar, son yıllarda küresel piyasaların birbirine etkileşiminin arttığına işaret ederek, etkisinin ise hiçbir zaman bu kadar yüksek olmadığını anlattı. Piyasanın bu yıl birebir yurt dışı gelişmelerle hareket ettiğini
hatırlatan Salar, "İçerdeki gelişmeler neredeyse fiyatlamadı. Likidite o kadar boldu ki açıkçası ülkelerin münferit gelişimleri ve performansları birbirinden neredeyse ayırt edilmeye gerek duyulmadı. Bundan sonra bu değişebilir. Çünkü likidite koşullarında eskisi kadar rahat olunmayacak bir döneme girildiği kanaatindeyim" dedi.
Türkiye'nin yine 2008 yılında da yurt dışındaki gelişmeleri çok yakından takip edeceğini bildiren Salar, özellikle ABD verilerinin büyük önem taşıdığının altını çizdi. Salar, "Bence piyasaların tekrar ekonominin, mali disiplinin ön planda tutulduğuna, yapısal reformların devam ettiğine dair mesajlara ihtiyacı var" diye konuştu.