Alım ve satım işlemlerinde gönüllülük esasının bulunduğu serbest piyasa ekonomisi, arz-talep dengesinden direkt olarak etkilenir. Bu nedenle ilgili ekonomik modelde fiyatların temel unsura dönüştüğü bilinir. Küresel çapta birçok ülke tarafından benimsenen serbest piyasanın rekabetçi ortamı desteklediği söylenir. Buna bağlı olarak işletmelerin kendi üretim stratejilerini planlamaları, tüketicilerin de serbest ortamda alım işlemlerini tamamlamaları kolaylaşır.
Ticari faaliyetlerle alım-satım işlemlerinin kısıtlanmadığı ortama serbest piyasa ekonomisi adı verilir. Bu sistemde önemli olan unsurun arz-talep dengesi olarak öne çıktığı görülür. Dolayısıyla serbest piyasa ekonomisinde gönüllü bir şekilde gerçekleştirilen alım-satım süreçlerinin fiyatları etkilediği belirtilmelidir. Bununla birlikte hükümet müdahalesinin neredeyse hiç dahil olmadığı piyasada, alıcılarla satıcıların daha esnek bir şekilde hareket etmeleri mümkündür.
Serbest piyasa ekonomisinin çalışma prensiplerinde arz ve talep yasaları temelde yer alır. Bu çerçevede devlet müdahalesinin azaltılması ve hatta minimuma indirilmesi hedeflenir. Ayrıca işletmelerin kendi üretim stratejilerini planlayıp geliştirerek, rekabet ortamını canlandırmaları söz konusu olur. Buna bağlı olarak, tüketicilerin de ürün ve hizmetleri satın alma sürecinde daha serbest bir şekilde seçim yapmaları kolaylaşır.
Temel özellikleri dikkate alındığı takdirde serbest piyasa ekonomisi kuralları kapsamında sıralanan önemli unsurlara da değinilebilir. İlgili piyasadaki giriş ve çıkışlara herhangi bir müdahalenin veya engelin etki etmesine izin verilmediği anlaşılır. Bununla birlikte serbest piyasa ekonomisinde yaşanan değişimlerle problemleri doğrudan fiyatlar şekillendirir. Dolayısıyla söz edilen sistemde herhangi bir sorun oluştuğu takdirde piyasa koşullarıyla ürün ve hizmet fiyatlarının göz önünde bulundurulması gerekir. Böylece çözümlere ulaşılırken sistemin özellikleri ve mevcut durumu dikkate alınır.
Türkiye'de mevcut olan serbest piyasa ekonomisine küresel çapta hangi ülkelerde rastlandığı merak konusudur. Bu bağlamda ilgili sistemin en önemli örneklerinden birinin ABD piyasası olduğu söylenmelidir. Amerika Birleşik Devletleri'nde etkili olan ekonomik modelin yanı sıra Hong Kong ve Singapur piyasalarında da arz ve talep kavramlarına dayanan serbest ortamın oluşturulduğu bilinir. Bununla beraber İsviçre ve Birleşik Krallık da ilgili piyasa ekonomisinin benimsendiği yerler arasındadır.
Ülkemizde serbest piyasa ekonomisinin etkinleştirilmesi için atılan adımların yapı taşı olarak görülen unsur, 24 Ocak 1980'de gerçekleştirilen özel düzenlemelerdir. Bu süreçte Süleyman Demirel'in Turgut Özal'dan ekonomi yönetiminin sorumluluğunu üstlenmesini istediği belirtilir. Ardından Özal ile arkadaşlarının tamamladığı çalışmalar neticesinde ülkemizde serbest piyasa ekonomisine geçiş yapılmıştır.
1980'de temeli atılan bu sistem, ticari faaliyetlerle ekonomik anlaşmazlıkların yalnızca fiyat faktörüyle çözülebildiğini yansıtır. Ayrıca ilgili modelde devletin piyasalar üzerindeki müdahale yetkisinin sonlandırıldığı görülür. Buna ek olarak 24 Ocak 1980'deki ekonomik planlamalarla birlikte tam rekabet koşullarının oluşturulduğu söylenmelidir.