ZEYNEP AKYIL - Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (Türkiyem-Bir) Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Karakuş, bu yıl dünya borsalarında yem fiyatlarının önemli ölçüde arttığını belirterek, "Bunun yanı sıra dövizdeki artış da sektörümüzü olumsuz etkiledi. Yem fiyatlarını yüzde 15 artırmak zorunda kaldık. Önümüzdeki aylarda bunu düzeltip, yem fiyatlarına zam yapmamaya gayret edeceğiz." dedi.
Karakuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yem üretiminin 22,5 milyon ton olduğunu dile getirerek, sektörün arpada, buğdayda ve mısırda yaklaşık yüzde 90 kendine yetmesine rağmen, yağlı tohum küspelerinde büyük oranda yurt dışına bağımlı olduğunu söyledi.
Geçen yıl 10 milyon ton civarında yem ithal edildiğini hatırlatan Karakuş, bu yılın başından itibaren 4 aylık süreçte dünya borsalarında yüksek fiyat artışları görüldüğünü kaydetti.
Karakuş, bunun yanı sıra dövizdeki artışın da sektörü oldukça olumsuz etkilediğini vurgulayarak, "1 Ocak'ta 380 dolar civarında bir fiyatla soya fasülyesini ve küspesini fabrikamıza mal ediyorduk ancak nisan başında bu rakam 580 dolarlara çıktı. Ayçiçek küspesinde de benzer şekilde 210 dolardan aldığımız ürün 320 dolara ulaştı. Türk lirası ve dolar bazında çok yüksek maliyet artışları meydana geldi." diye konuştu.
Ham madde fiyatlarında da ciddi oranda artış olduğuna dikkati çeken Karakuş, sektörün bunun tamamını fiyatlarına yansıtmadığını ancak yüzde 15 civarında fiyatları artırmak zorunda kaldığını söyledi. Karakuş, "Önümüzdeki aylarda bunu düzeltip, yem fiyatlarına zam yapmamaya gayret edeceğiz." dedi.
Karakuş, yem ham maddelerinde gümrük vergilerinin kaldırılmasının önemine işaret ederek, "Ham maddelerde gümrük vergilerinin hepsinin kaldırılması halinde, birkaç yılda dünya fiyatlarının ortalamasına gelebileceğiz ama bu, bugünden yarına olmuyor. Toprak Mahsulleri Ofisi bunun için uğraşıyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Etteki KDV oranı yüzde 1'e indirilmeli"
Türkiye'nin tarım ürünlerinde kendine yeterliliğini her geçen gün kaybettiğini belirten Karakuş, şu ifadeleri kullandı:
"Bu sosyolojik bir değişim, köyden kente göçüyoruz, ekili alanlar daralıyor. Tarım ürünleri üretiminin karlı hale getirilmesi lazım. Ekim alanlarında birim alandan maksimum verim elde edebilmek için modern tarım teknikleri kullanılmalı, biyoteknoloji yakından takip edilmeli. Tarımla uğraşan insanların tarımsal faaliyetinden düzenli ve yeterli gelir elde etmesi lazım. Bugün 32-35 lira et fiyatına 'pahalı' demek katliamdır, üretici zarar ediyor, ahırlar boş. Bizim derdimiz uygun fiyata et yedirmek. Perakende satışta etteki KDV oranının yüzde 8'den yüzde 1'e indirilmesi çok önemli. Biz sektör olarak kırmızı et ve karkas hayvan ithalatına karşıyız."