FİNANS

Likidite ne demek? Likidite oranı nedir?

Likidite, işletmeler tarafından satın alınmış varlıkların hızlı ve kısa bir sürede nakde dönüşme özelliğidir. Aynı zamanda likiditesi yüksek varlıklar alınıp satılırken varlık fiyatında değişim olmaz. Piyasa fiyatı etkilenmeden alınıp satılabildiği için işlem hacimleri yüksektir. Likiditeye sahip olan varlık, finansal bir ürün, menkul kıymet veya gayrimenkul olabilir.

Likidite ne demek? Likidite oranı nedir?

İçindekiler

  • Likidite ne demek?
  • Likidite oranı nedir?
  • Likidite tuzağı nedir?
  • Likidite vergisi nedir?
  • Likidite oranı kaç olmalı?
  • Likidite esası nedir?
  • Likidite artışı nedir?
  • Likidite krizi nedir?
  • Likidite sıkışıklığı nedir?

Likidite hesaplama yaparken dikkat edilen oranlar bulunur. Nakit oran, likidite riski hakkında yatırımcılara bilgi verir. Nakit veya nakde dönüştürülebilir benzeri kaynaklar, yabancı kaynaklara bölünerek hesaplanır. Böylece kuruluş için satışların düşme veya borçların ödenmemesi durumunda mali borç ödeme kabiliyeti ortaya çıkar. Sonuç olarak likidite oranları, şirketlerin borç ödeyebilme kapasitesini gösterir.

Likidite ne demek?

Likidite, kelime anlamı olarak şirketin sahip olduğu varlıkların nakit paraya dönüşme kabiliyetidir. Şirketin sahip olduğu varlıklar, satılan varlığın piyasa değerini değiştirmeden nakit paraya dönüşür. Aynı zamanda likidite ile şirketin borç ödeme kabiliyeti ortaya çıkar. Aynı zamanda likidite oranlarına bakarak, genel çalışma sermayesine de bakılır. Şirketin genel değeri likidite oranları ile yorumlanabilir.

Likidite oranı nedir?

Likidite oranı, şirketlerin parasal durumları hakkında bilgi verir. Vadesi gelen, ödenmemiş borçların ödeyebilme potansiyelini yorumlamayı sağlar. Likidite oranına bakılırken, cari oran da dikkate alınmalıdır. Bu iki oran arasında büyük fark bulunursa, likit varlıkların stoklara bağımlı olduğu yorumu yapılır. Böyle durumlarda şirketin likidite, nakit paraya dönüşüm yeteneği zayıftır. Likit oranı formülü dikkate alınarak, oranlar hakkında yorum yapılabilir. Cari oran hesabı yaparken, şirketin tüm varlıkları, kısa vadeli yabancı kaynaklara bölünür. Bu oran ve hesaplama sonucunda, şirketin kısa süreli borç ödeme kapasitesi ortaya çıkar. Kullanılan üç formül arasında; cari oran, likidite oranı ve nakit oranı bulunur. Hazır değerler, menkul kıymetler ve ticari alacaklar toplanarak kısa vadeli yabancı kaynaklara bölünür. Son olarak da 100 ile çarpılarak yüzdelik değer elde edilir. Nakit oranı için hazır değerler ve menkul kıymetler toplanarak kısa vadeli kaynaklara bölünür. Son olarak yüzdelik sonuçlar için 100 ile çarpmak gerekir.

Likidite tuzağı nedir?

Likidite tuzağı, ekonomideki ölü nokta olarak tabir edilir. Senet ve tahvil satışlarının durdurulduğu, şirketlerin nakit tutmaya önem verdiği bir dönemdir. Ekonomi içerisindeki faiz oranları, bu dönem içerisinde en alt noktaya ulaşır. Aynı zamanda para arzı arttırılsa bile faiz oranlarını daha aşağıya düşürmek mümkün değildir. Bu sebeple likidite tuzağı deflasyonist dönemlerde ortaya çıkar. Enflasyon ve deflasyon istenmeyen durumlardır.

Likidite vergisi nedir?

Likidite yani dönüştürülebilir varlıklar, kazanç ve nakit paraya dönüşmediği sürece vergilerden düşülür. Böylece şirketler elinde daha çok kaynak tutar ve vergisini vermesi gerekmez. Deflasyon olmadığı durumlarda, şirketler her zaman dönüştürülebilir kaynak tutmak ister. Nakit para olarak duran kaynaklar hem vergiden düşülür hem de bir yatırım aracına dönüşemez.

Likidite oranı kaç olmalı?

Likidite oranı hesaplama yapıldıktan sonra belirli veriler oluşur. Likidite oranı aslında net bir sonuç veremez. Bunun sebepleri arasında, likidite dönüşümlerinin çok hızlı olmaması bulunur. Likidite oranlarını hesaplarken, tahsil ve borç ödeme sürelerinin dikkate alınması gerekir. Gerekli nakit paraya geçiş süresi kadar zamana sahip olunmalıdır. Likidite oranının 1’den fazla olması şirket için olumludur. Bu durumda, şirketin kısa süreli borçlarını ödeyebileceği anlaşılır. Fakat likidite oranı 1’in altında kaldığı durumlarda sorunlar oluşur. Şirket kısa sürede nakit dönüşümü yapamayacağı için borç ödeme konusunda sorunlar çıkar.

Likidite esası nedir?

Likidite esası, en likit varlık olan paraya dayanır. Dönüştürülebilir varlıkların nakit paraya çevirme aşamasında değerlerinde ufak da olsa düşüş olabilir. Normal şartlarda likidite esası, varlığın değerinin düşmeden alınıp satılmasına dayanır. Şirketlerin borçlarını hızlı ödemesi gereken durumlarda, nakit dönüşümünde düşüş meydana gelebilir.

Likidite artışı nedir?

Ekonomi modeli içerisinde likiditenin fazla olması istenmeyen bir durumdur. Likidite artışı, doğrudan nakit paranın daha çok kullanıldığını belli eder. Ekonomi içerisindeki fazla nakit para, likidite artışına sebep olur. Bu durum çeşitli sorunlara yol açabilir.

Likidite krizi nedir?

Likidite krizi, basitçe krediyle borçlanan şirketlerin borçlarının ödeyememe sorunudur. Böyle durumlarda likidite yani nakit para kullanımında azalma meydana gelir. Nakit para ve dönüştürülebilir varlıkların normal şartlarda dengede olması beklenir. Likidite krizi oluştuğu durumlarda, şirketlerin varlık değerleri düşer. Piyasa içerisinde korku hakim olur ve borç işlemleri devam edemez hale gelir.

Likidite sıkışıklığı nedir?

Likidite sıkışıklığının oluşması için çeşitli sorunlar gerekir. Satın alma gücünün düşmesi, işsizliğin artması, piyasaların güven kaybetmesi ve belirsizlik likidite sıkışıklığına yol açar. Likidite sıkışıklığı nakit paranın bulunamaması durumudur. Likidite krizi ile arasındaki fark, kriz esnasında insanlar nakit para kullanmak istemez. Fakat likidite sıkışıklığında nakit parayı bulmak zor hale gelir.

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler