50 milyon Türk vatandaşının kimlik bilgileri 'sızdırıldı'

Toplamda 49 milyon 611 bin 709 kişiye ait kimlik bilgilerini barındıran veri tabanını inceleyen Associated Press (AP) haber ajansı, "Sorguladığımız 10 TC kimlik numarasının 8'i listede doğru detaylarla birlikte yer alıyordu" dedi.

AP, internete yüklenen veri tabanını "Bugüne kadar ki en büyük kamuya ait bilgi sızıntısı" olarak niteledi.

Veri tabanını ele geçiren bilgisayar korsanlarının kullandığı bilgisayarların sunucularının Romanya'da olduğu gözüküyor. Verilerin yüklendiği internet sitesinin web alanının ise İzlanda'dan alındığı belirlendi.

Veri tabanının yüklendiği internet sitesine konan mesajda "Türkiye'deki geri kalmış ideolojilerin, kayırmacı anlayışın ve giderek yükselen radikal dindarlığın döküntü ve zayıf bir teknoloji altyapısına yol açacağı kimin aklına gelirdi ki?" deniyor.

Şu ana kadar konuyla ilgili Türkiye'den herhangi bir açıklama yapılmadı.
Veri tabanında yer alan bilgilerse şunlar:

TC kimlik numarası

Ad-Soyad

Anne Adı

Baba Adı

Cinsiyet

Doğum Yılı

Doğduğu Şehir

Nüfus Kayıt Yeri

Açık Adres

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım Açıklaması

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, 50 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kimlik bilgilerinin çalındığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Şu an ortaya çıkan haberlerin güncel bir değeri yok. Bu, bildiğimiz bir konudur, geçmişte yaşanmış bir hadisedir." dedi.

Yıldırım, Bakanlık Toplantı Salonu'nda Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği (TDMMB) Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti. TDMMB Genel Başkanı Akif Özkaldı, bu yıl 16-21 Ekim'de Bakü'de 7'ncisi düzenlenecek Türk Dünyası Kurultayı'na ilişkin bilgiler vererek, hazırladıkları taslağı önerilerini almak üzere birliğin Onursal Başkanı Yıldırım'a sundu. Yıldırım'a TDMMB tarafından Türkiye'ye kazandırmış olduğu "Kıta Aşan Projeler" üzerindeki başarılarına ithafen Türk Dünyası Üstün Hizmet Madalyası takdim edildi.

Yıldırım, Türkiye ile Azerbaycan'ın iki devlet tek millet olduğunu vurgulayarak, son günlerde Dağlık Karabağ'da şehit olan Azeri askerlere ve sivillere Allah'tan rahmet diledi. Türkiye'nin her zaman Azerbaycan'ın yanındaolduğunu belirten Yıldırım, "Bu haksız bir işgaldir. Bu hiçbir uluslararası hukuka sığmayan bir iştir. Umarız kısa sürede 1 milyonu aşan kaçkın Azeri kardeşlerimiz bir an önce memleketlerine salimen dönmüş olur." dedi.

TDMMB'nin Türk dünyasındaki eserleri ortaya çıkarmak ve bu coğrafyada yaşayan milletlerin yetkinliğini ortaya koymak adına her yıl kurultay düzenlediğini anımsatan Yıldırım, bu etkinliklerin siyasi anlamda yüksek düzeyde desteklenmesi gerektiğini ve Bakanlık olarak her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduklarını söyledi.

Türk dünyasının pek çok ortak değeri bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, bu değerlerin kaybolmaması adına Türk dünyası çalışmalarının büyük önem arz ettiğini dile getirdi. Yıldırım, geçmişini bilmeyen ülkelerin geleceklerini inşa edemeyeceğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Bütün gücümüzü bir araya getirme ve birlikten doğan sinerjimizi insanlığın barışı için kullanmaya ihtiyacımız var. Bana tevdi ettiğiniz ödülü çok anlamlı buluyorum. Bu ödülün aslında gerçek sahibi 13 yıldır bizimle beraber şantiyelerde, röle istasyonlarında gece gündüz demeden görev yapan, Türk milletinin ulaşımını, iletişimini sağlamak için çalışan 100 bini aşkın Ulaştırma Bakanlığı çalışanlarıdır. Huzurlarınızda onlara teşekkür ediyorum. Muallim Naci'nin dediği gibi marifet iltifata tabidir. Bu sorumluluk bilinciyle ülkemize, bölgemize, insanlığa daha nice güzel projeler sağlamak için el birliğiyle çalışacağız."

Yıldırım, Türkiye'nin, dünyada yaşanan küresel krize rağmen, büyük projeleri büyük başarıyla gerçekleştirdiğini belirterek, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Büyük İstanbul Havalimanı, İstanbul-İzmir Otoyolu, Marmaray, Avrasya Tüneli gibi projelerin Türkiye'nin yetkinliğinin ve gücünün göstergesi olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin mazlumlara ve ihtiyaç sahiplerine hiçbir maddi hesap yapmadan sahip çıktığına da değinen Yıldırım,"Bugün göçmenlerin sorunlarını ele alırken nimet-külfet dengesiyle hareket edenler, Türkiye'nin bu duruşundan çok şey öğrenmeleri gerektiğini bir kez daha anlamalıdır." dedi.