FİNANS

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Fed faiz kararını açıkladı

ABD Merkez Bankası, faiz oranını 0,25 puan artırarak yüzde 0,50'ye yükseltti. Fed, böylece 2006'dan bu yana ilk kez faiz artırmış oldu.

Fed faiz kararını açıkladı

ABD Merkez Bankası (Fed), gösterge faiz oranını 0,25 puan artırarak yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltti. Böylece 2006'dan beri ilk kez faiz artıran Fed, yeni bir dönemin de kapısını aralamış oldu.

Küresel piyasalarda nefeslerin tutulmasına neden olan aralık ayı Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı, beklendiği gibi faiz artış kararıyla sona erdi.

Kritik toplantının sonuç bildirisine göre, Fed Başkanı Janet Yellen liderliğinde bir araya gelen FOMC üyeleri, tam 7 yıldır sıfıra yakın tutulan politika faiz oranını, yüzde 0-0,25 aralığından, yüzde 0,25-0,50 aralığına artırma kararını oy birliğiyle aldı.

Fed, en son Haziran 2006'da artırdığı faiz oranlarını, ABD'deki mortgage krizinin ekonomiyi çöküşe sürüklemesi nedeniyle hızla indirmeye başlamış ve 16 Aralık 2008'de yüzde 0-0,25 aralığına kadar çekmişti.

Fed, ekonomik tahminlerini revize etti

ABD ekonomisine ilişkin beklentilerini de güncelleyen Fed, bu yılki ortalama büyüme tahminini yüzde 2,1'de bırakırken, gelecek yıla ilişkin ortalama büyüme tahmini ise yüzde 2,3'den yüzde 2,4'e çıkardı.

Fed, bununla birlikte bu yıla ilişkin enflasyon beklentisini yüzde 0,3 ila 1,00 aralığından yüzde 0,3 ila 0,5 aralığına düşürürken, gelecek yıla ilişkin beklenti aralığını ise yüzde 1,5 ila 2,4'ten yüzde 1,2 ila 2,1 aralığına çekti.

Öte yandan, Fed'in işsizlik oranı beklentisi bu yıl için yüzde 4,9 ila 5,2 aralığından yüzde 5'e revize edilirken, gelecek iki yıla yönelik tahmin aralıkları ise sırasıyla yüzde 4,3 ila 4,9 ve yüzde 4,5 ila 5,0 olarak belirlendi.

Buna göre, üyeler, faiz oranlarının gelecek yıl sonu itibariyle yüzde 1,4'e yükselmesini bekliyor.

Yeni bir dönemin başlangıcı

Fed'in beklenen adımı atarak faizleri yaklaşık 10 yıl sonra tekrar artırmaya başlaması, finans dünyası için yeni bir dönemin başlangıcı şeklinde yorumlanırken, piyasalar da tarihi kararın ardından hareketlendi.

Uluslararası piyasalarda 1,0958'den işlem gören avro/dolar, faiz artışının açıklanmasıyla 1,0948'e gerilerken, dolar/TL sınırlı artışla 2,9543'den 2,9545'e yükseldi.

Karar öncesi alış ağırlıklı seyreden New York borsası ise faiz artırım haberiyle kazançlarını artırdı.

Diğer taraftan, altının ons fiyatı ise kararları takiben 1,072 dolardan 1,065 dolara geriledi. ABD 10 yıllık devlet tahvili faizleri ise 2,29'dan 2,30'a yükselirken, 2 yıllık tahvil faizi de 5 yıl sonra ilk kez yüzde 1'in üzerine çıktı.

Küresel yatırımcılar, şu andan itibaren Fed Başkanı Yellen'in düzenleyeceği basın konferansına odaklandı. Konferansta faiz artırım kararını değerlendirecek Janet Yellen'in, sıkılaştırma sürecinde bundan sonra izlenecek yola ilişkin ipuçları vermesi de bekleniyor.

BAŞBAKAN'DAN FED YORUMU GELDİ
Brüksel'e gitmeden önce Ankara'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Davutoğlu, Fed'in kararını şu sözlerle yorumladı: “0,25 baz puanlık artış beklenen bir gelişmeydi. Piyasaların da normal karşıladığı bir artırış. Merkez Bankası Başkanımız Erdem Başçı ile de konuştuk.

Şimdiye kadarki tepkiler itibariyle bizim piyasamızı derinden etkilen bir durum yok. Fed’in kararıyla ilgili olabilecek senaryoları daha önce belirlemiştik. Merkez Bankamızın eylem planı dahilinde devam edilecek.

ŞİMŞEK TWEET ATTI

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Fed'in faiz kararı sonrasında Twitter hesabı üzerinden yorum yaptı.

Şimşek, "Fed beklentiler doğrultusunda faiz artırarak şimdilik piyasaları rahatlattı gibi..." yazdı.

Fed Başkanı Yellen faiz artırım kararını değerlendirdi

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen, ilk faiz artışının ardından kademeli bir yol izleneceğini belirterek, "Gelecek politika kararlarımızı ekonominin gelişimine göre ayarlayacağız ve kademeli bir artış hızı izleyeceğiz" dedi.

Janet Yellen, Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) faiz oranlarını yüzde 0-0,25 aralığından, yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltmesinin ardından basın toplantısı düzenledi.

Alınan kararın, faiz oranlarının 7 yıl boyunca sıfıra yakın tutulduğu olağanüstü bir dönemi sonlandırdığını vurgulayan Yellen, "Faiz artışı, iş gücünün eski haline getirilmesi, gelirlerin yükseltilmesi ve milyonlarca Amerikalının yaşadığı ekonomik zorlukların azaltılması yönünde kaydedilen ilerlemeyi tasdik ediyor. Ayrıca, Komite'nin ekonominin güçlenmeye devam edeceğine yönelik güvenini yansıtıyor" diye konuştu.

Yellen, bu kararla başlayan normalleşme sürecinde kademeli bir yol izleneceğine işaret ederek, gelecek politika kararlarının ekonominin tam istihdam ve yüzde 2 enflasyon hedefine yönelik gelişmesine bağlı olacağının altını çizdi.

"Gelecek politika kararlarımızı ekonominin gelişimine göre ayarlayacağız ve kademeli bir artış hızı izleyeceğiz" diyen Yellen, ayrıca faiz oranlarının uzun vadeli seviyelerinin altında kalmaya devam edeceğini bildirdi.

- "Tedbirli olan erken başlayıp, kademeli bir yol izlemek"

Fed Başkanı Yellen, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, faiz artışına yıl bitmeden başlamalarının tedbirli bir yaklaşım olduğunu savundu. Faiz artışını geciktirmenin daha ani ve sık faiz artışlarına yol açıp, ekonomiyi yanlışlıkla resesyona sürükleme riski taşıyacağını ifade eden Yellen, "Tedbirli olan erken başlayıp, kademeli bir yol izlemek" görüşünü paylaştı.

Yellen, ayrıca, Fed'in iyi iletişim kurmakta başarılı olduğunu belirterek, "Fed olabildiğince şeffaf bir iletişim sağlayarak, hem piyasaları hem de diğer ülkeleri faiz artışına hazırlamaya çalıştı. Bugün beklenmedik bir karar almadık, ABD ekonomisindeki güçlenmeyi yansıtan bir karar aldık" yorumunu yaptı.

Yellen, Fed'in faiz artış kararında, iş gücü piyasası ve enflasyona yönelik olumlu beklentilerin yanı sıra istikrarla artan tüketici harcamaları ve iyileşen konut sektörünün de etkili olduğunu dile getirerek, kararın ABD ekonomisini nasıl etkileyeceğini dikkatle izleyeceklerini vurguladı.

Enflasyonun, güçlü dolar ve düşük enerji fiyatlarının geçici etkisinin kaybolmasının yanı sıra ücretlerin iş gücü piyasasındaki güçlenmeye paralel artması sonucu orta vadede yüzde 2 hedefine ulaşacağını anlatan Yellen, işsizlik oranının ise düşmeye devam edeceği öngörüsünde bulundu.

Bununla birlikte, gelişen piyasaların da son dönemde güçlendiğine işaret eden Yellen, başta bu ülkeler olmak üzere uluslararası gelişmeleri yakından takip ettiklerini dile getirdi.

- "Kademeli faiz artışı, mekanik bir artış anlamına gelmiyor"

Yellen, bir gazetecinin kademeli artışın tam olarak ne anlama geldiği yönündeki sorusuna ise "Kademeli ifadesi, mekanik değil iyi zamanlanmış bir faiz artış yolu izleyeceğimiz anlamına geliyor. Eşit zaman aralıklarına yayılmış ve eşit miktarda faiz artışları yapacağımız anlamına gelmiyor" yanıtını verdi. Finansal gelişmelere de değinen Yellen, bu noktada, kısa dönemli finansal dalgalanmalara odaklanmayacaklarını ancak piyasalardaki uzun vadeli gelişmeleri ve bunların ekonomik etkilerini değerlendireceklerini belirtti.

Yellen, bir başka soru üzerine, şu an bu yönde bir sinyal olmamasına karşın ekonominin her zaman beklenmeyen şoklarla karşı karşıya kalma ihtimali olduğunu ifade ederek, böyle bir olasılığın gerçekleşmesi halinde ekonomiyi desteklemek için ne gerekiyorsa yapacaklarını sözlerine ekledi.

**Uzmanlar yaklaşık 10 yıl aranın ardından gelen Fed'in tarihi faiz kararını şöyle değerlendirdi:

ALB Forex Enver Erkan

Fed’den “normalleşme” politikasına “yumuşak” geçiş…** 2015 yılı boyunca piyasayı normalleşme politikalarına hazırlayan Fed’in, piyasanın beklentisi dahilinde politika faizini 0,25 puan artırarak yumuşak bir geçişe işaret etmesi piyasalar açısından olumlu bir senaryo oluşturmaktadır. Yaklaşık 2,5 yıla dayanan Fed’in normalleşme hikayesi ve 1 yılı geçen faiz artırma sürecinde nihayet önemli bir dönemeç kazasız bir şekilde geçilmiş oldu. Faiz artırımı sonrasında yapılan politika açıklamaları, Fed’in daha önceki söylemleri dahilinde ilk faiz adımından sonra sabırlı davranacağına ve kademeli faiz artışı yapacağına işaret etmektedir. FOMC politika açıklaması ve Janet Yellen’in konuşmaları gösteriyor ki, Fed 2016 yılının kayda değer bir kısmını, muhtemelen ilk yarısını küresel ekonomilerdeki trendi izleyerek geçirecek.

Avrupa’daki ekonomik yavaşlama ve Çin’deki zayıf ekonomik büyüme trendi şu anda Fed’in en büyük engelleyicileri olarak görünüyorlar. Özellikle bu iki faktörün ciddi anlamda ön plana çıktığı 2015 yılının belli periyodlarında dünyadaki ekonomik gelişmeler, aynı zamanda para politika ayrışmaları doların zaman zaman güvenli liman işlevini görmesine, faiz artırımı beklentileriyle de dolar endeksinin tarihi zirve seviyelerine gelmesine neden olmuştu. Fed bu noktadan sonra normalleşme adımlarına devam etmek için Avrupa’da büyüme görmek ve Çin’de de olumlu bir ekonomik trend gözlemlemek isteyecektir. Bu şartların sağlanması 2016’nın 2. yarısına sarkabilir. Fed de Haziran 2016’dan sonrasına 4 faiz artırımı sıkıştırabilir.

Ekonomik projeksiyonlarda öne çıkan iki önemli başlık; 2016 yılı fonlama faizi ve PCE enflasyon beklentileri olarak öne çıkıyor. 2016 yılı için FOMC üyelerinin hedef fonlama faizi beklentileri yüzde 1,4 ile Eylül’deki beklentiyle aynı; PCE enflasyon beklentilerinin ise yüzde 1,7’den yüzde 1,6’ya düşürülmesi gösteriyor ki, faiz artışı gelecek ekonomik datalara bağımlı şekillenecek.

Fed’in yumuşak bir geçişe işaret etmesiyle beraber kısa vadede dolarda gevşeme ve küresel hisse senetlerinde de yukarı yönlü hareketlenme görebiliriz. Bu hamle ve açıklamalar kısa vadede dolarda faiz artırım beklentileriyle meydana gelen yukarı yönlü hareketin bir kısmına realizasyon getirecektir. Gelişmekte olan ülke piyasaları açısından da ilk tepki olumlu olur, sonraki süreçte gelişmekte olan ülkelerin portföylerdeki ağırlığını o ülkenin kendi iç dinamikleri belirler. Türkiye’nin pozitif grupta yer alabilmesi için ev ödevlerini eksiksiz yapması gerekmektedir. Uzun vadede olumsuzluk oluşturabilecek riskler çözümlenmezse kısa vadede 2,90 seviyesi veya aşağısına gevşeyebilecek olan kurda uzun vadede fiyatlamalar farklı yönde gelişebilir ve kur da yönünü yukarı çevirebilir. **İntegral Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu

İntegral Menkul Değerler

Fed 7 Yıl Sonra Yeniden Sahaya İndi** Fed, uzun süredir piyasalar üzerinde baskı yaratan süreci nihayet tamamlayarak ilk faiz artırımını gerçekleştirdi. Faiz artırımı piyasaların da beklediği üzere 25 baz puan düzeyinde gerçekleşti ve 2008 yılı Aralık ayında rekor düşük seviyesine inen politika faizi 2015 yılı Aralık ayında yeniden %0,5’e yükseltildi.

Fed’in aldığı faiz artırım kararına bakıldığında oy birliği ile alındığı görülüyor. Fed için özellikle 2016 yılı istihdam piyasasındaki gelişmenin ve ekonomik büyümenin 2015 yılına nispeten daha güçlü olduğu bir dönem olarak öngörülürken, enflasyon beklentileri aynı görünümde değil. Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi Fed’in enflasyon göstergesi olarak izlediği bireysel tüketim harcamaları fiyat endeksi (PCE enflasyonu) beklentisi 0,1 puan aşağı revize edilerek %1,7’den %1,6’ya çekilmiş durumda. 2016 yılı büyümesi ise 0,1 puan yukarı yönlü revize ile %2,4’e yükseltilirken, işsizlik beklentileri de 0,1 puan düşüş ile %4,7’ye inmiş durumda. Fed açısından işsizliğin sürdürülebilir seviyesi uzun vadede %4,9 ve büyümede ise %2’ler Fed açısından makul görülüyor.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Fed'in faiz artışından sonraki süreçte neler olabileceğini yorumlayan Mahfi Eğilmez'in değerlendirmeleri ise şöyle;

"Fed’in kararının hemen sonrasında Dolar / TL kuru 2,91’e kadar gerilemişti. Ben bu satırları yazarken kur hafifçe yükselerek 2,94’e oldukça yaklaştı. İlk tepkiler daima sert olur. Piyasanın uzun süredir dişlerini sıkarak beklediği kararın ardından rahatlaması fakat bir süre geçtikten sonra fazla rahatladığını hissederek ters tepki vermesi normaldir. Bunu AMB’nin kararı öncesi ve sonrasında da yaşadık. Dolar bir miktar daha değer kaybedebilir.

ABD ekonomisi toparlanmayı sürdürdükçe Fed, faiz artırmaya devam edecek. 2016 yılında 2 ile 4 arasında faiz artırımı yapmasına ilişkin beklentiler var. Ben 3 kez artıracağını ve yılı 1,25 tavan faizle bitireceğini tahmin ediyorum. Fed’in faiz artırımı son aşamaya ulaşmadığı sürece de gelişme yolundaki ülkelerden sermaye çıkışı yaşanmaya ve Dolar değer kazanmaya devam edecek. 2016 yılında Dolar cephesinde 2015 yılında yaşadığımız senaryoyu benzer biçimde tekrar yaşayacağız. Yani Dolar inişler ve çıkışlar gösterse de genel eğilimi çıkış yönünde olacak."

Canlı Borsa


En Çok Aranan Haberler