Doğum artış hızındaki yavaşlık gerek Türkiye'de gerek tüm dünyada hissedilmeye başlanırken, 2024 yılında elde edilen veriler Avrupa'da tehlike çanlarının çalmasına neden oldu. Avrupa Birliği'nde geçen yıl doğumların tüm zamanların en düşük seviyesine inmesi “nüfus azlığı” korkularını arttırdı. Avrupa Birliği'ndeki 27 ülkede, 2023 yılında sadece 3,67 milyon bebek dünyaya geldi.
Bu sayı, 2022 yılına kıyasla yüzde 5,5'lik bir düşüşü gösterirken, kayıtların tutulmaya başlandığı 1961 yılından bu yana en büyük düşüşe işaret ediyor.
Bu sayı, 2022 yılına kıyasla yüzde 5,5'lik bir düşüşü gösterirken, kayıtların tutulmaya başlandığı 1961 yılından bu yana en büyük düşüşe işaret ediyor.
En kötü etkilenen ülkelerde yüzde olarak çift haneli düşüşler kaydedilirken, Romanya'da yüzde 13,9'luk bir düşüş yaşandı.
Daily Mail'de yer alan habere göre serbest düşen doğum oranları, uzmanların batı ekonomilerini felce uğratacağına inandıkları yaklaşan “nüfus çöküşü” hakkında "kıyamet günü" uyarılarını tetikledi.
Konuyu araştıran demografi uzmanları, İngiltere ve ABD'deki yıkıcı sonuçlardan kaçınmak için göçün gerekli olacağı uyarısında bulundu. Aksi takdirde, sürekli azalan doğum oranı, güçlü ekonomileri çalışacak, vergi ödeyecek ve yaşlılara bakacak çok az sayıda genç insanla baş başa bırakabilir.
Romanya'nın ardından Polonya (yüzde 10,7), Çekya (yüzde 10), Letonya (yüzde 9,2) ve Slovakya (yüzde 7,7) doğumlarda bir önceki yıla göre en büyük düşüşü yaşayan ülkeler oldu.
Fransa ve Almanya gibi zengin AB ülkelerinde de önemli düşüşler yaşandı.
Sadece beş ülkede toplam doğumlarda artış görüldü: Malta (yüzde 3,6), Portekiz (yüzde 2,4), Bulgaristan (yüzde 1,1), Kıbrıs (yüzde 1) ve İrlanda (yüzde 0,5).
Nüfus azlığı ihtimali, Elon Musk'ın en sevdiği konulardan biri.
Tesla milyarderi, 2017'de Dünya'daki insan sayısının "çöküşe doğru hızlandığını ancak çok az kişinin bunu fark ettiğini ya da umursadığını" söyledi. Musk, 2021'de, insanların daha fazla çocuk sahibi olmaması halinde medeniyetin çökeceğini öne sürdü.
Bazı ülkelerin nüfusu yarı yarıya azalırken, özellikle Afrika'da olmak üzere diğerlerinin 22'inci yüzyıla kadar 8 kat artacağı tahmin ediliyor. Her bir AB ülkesinin doğurganlık oranı, nüfusun sabit kalması için gereken sayı olan 2,1'in çok altında.