Mühendisliği bıraktı, süt çiftliği kurdu
Çorumlu Nilgün Kantar, mühendisliği bırakıp memleketinde süt çiftliği kurdu. 3 milyon TL'lik yatırımının yüzde 65'ine hibe desteği alan kadın girişimci, 84 Simental ırkı hayvanla iş dünyasına atıldı. Çiftlikte şuan 140’ın üzerinde hayvan bulunuyor.
Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği Bölümünden mezun olan Nilgün Kantar, bir süre Ankara’da yaşadıktan sonra kendi işini kurmaya karar verdi. Neler yapabileceği konusunda araştırmalar yapan Kantar, tarım ve hayvancılığa ilgi duyduğu için bu alanda yatırım yapmayı düşünmeye başladı. Ailesiyle bu düşüncesini paylaşan Kantar’a babası ve kardeşinin yanı sıra dayısından da büyük destek geldi. Aldığı ani kararla Ankara’ya veda ederek baba ocağına dönerek yeni bir dünyanın kapılarını aralayan Kantar, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından desteklenen projesiyle Beyhan Süt Çiftliği adıyla 120 başlık süt üretim tesisi kurdu.
2 milyon 947 bin TL yatırım bütçesine sahip olan projeye TKDK’dan yüzde 65 hibe sağlandı. Çiftliğin kurulmasının ardından Almanya’dan getirttiği 84 Simental ırkı hayvanla iş dünyasına atılan Kantar’ın çiftliğinde şuan 140’ın üzerinde hayvan bulunuyor. İşletmeye 2012 yılında kaybettiği annesinin ismini veren Kantar’a en büyük desteği ise babası veriyor. Tesiste günlük bin 500 litreye yakın süt üretimi yapılıyor.
HABERLERDE GÖRDÜ HEMEN BAŞVURDU
İşletmedeki hayvan sayısı tam kapasiteye ulaştığında süt üretiminin daha da artacağını dile getiren Nilgün Kantar, hedeflerinin günlük 4 bin litre süt üretmek olduğunu açıkladı. Hayvanların gebelik sürecini kadınların annelik iç güdüsü ile daha iyi hissedebildiğini dile getiren Kantar, “Bir buzağıya yavrunuz ve evladınız gibi daha farklı bir bakış açısıyla bakıyorsunuz. Merhametli olmakla alakalalı. Siz onlara ne verirseniz onlar da size karşılığını veriyor. İyi bakarsanız onlar da size süt veriyorlar” dedi.
Kantar, mühendisliğin güzel olduğunu ancak hayvancılık yapmayı da istediğini söyledi. Kantar, "Hayvancılık ve tarım ilgimi çeken bir durumdu. Bunu dayım ve erkek kardeşimle paylaştım. Bu düşüncemi geçirebilir miyiz dedim. İnanın kolay bir iş değildi. Neler yapabiliriz, önce bunun fizibiletisini yaptık. Ben öldükten sonra geride güzel bir şeyler bırakmak istiyorum. Bence en önemli şey de bu. Bizden eser kalsın, istihdam olsun. Muhtaç olmayalım" dedi
Bireysel olarak başlamayı planladığı hayvancılığın çiftliğe nasıl dönüştüğünü anlatan Kantar, "“Bir gün gazeteleri okurken Tarımsal Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun hayvancılık sektöründe hibe desteği verdiğini gördük. Daha sonra kurumu ziyaret ederek desteklerden bilgi aldık. Sonra projemizde revizyona gittik. TKDK’nın hibe desteğiyle de işletmemizi bugünlere getirdik" ifadelerini kullandı.