Türkiye'de ilk otobüs kiralama şirketi olan Metro Rent A Bus kısa süre önce hayatımıza girdi.
-Araç filonuz nasıl oluşmaktadır? Araç alımındaki kriterler nelerdir?
Cömert Agat: Yukarıda da belirttiğim gibi filodaki en eski aracımız 3 yaşında. Araçlarımızın markaları Setra, Mercedes, MAN, Temsa gibi piyasada kabul görmüş markalardan oluşmaktadır. Bu seçenekleri müşterimize sunuyoruz ve o an hangi otobüsümüz müsaitse onu hizmetine veriyoruz.
-Yurtdışına açılıyor musunuz? Açılıyorsanız, kaç ülkede faliyet gösteriyorsunuz?
Cömert Agat: Türkiye’de bir uçtan bir uça gidiyoruz. Türkiye’nin dışında bütün Avrupa, biraz Asya, biraz Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetlerine rahatlıkla gidebiliyoruz. Bu arada şunu da söyleyeyim bizim yurt dışı şoförlerimiz çok deneyimlidir. Yani yurt dışına çıktığı zaman navigasyona bakmıyor ve İngilizce biliyorlar. Bu donanımlara sahip 10 şoförümüz var
-Firma personelini hangi kriterlere göre alıyorsunuz?
Cömert Agat: Birinci önceliğimiz müşteri memnuniyeti. Müşteri memnuniyetini ön planda tutan personel bizim için değerli personeldir. Bizde teşekkür getiren her personele prim verilir.
-Kuşkusuz tekonoloji her sektörde olduğu gibi bu alanda da önemli sizin tekonolojiye yaptığınız yatırımlar nelerdir?
Cömert Agat: Teknoloji firmalarında uzun süre yöneticilik yapmış olmamız bizim büyük avantajımızdır. Araç içi teknoloji tarafında hem donanım hem yazılım olarak çok iddaalıyız. Araçlarımız şu an sektörde en donanımlı ve konforlu araçlardır.
-2014 yılı nasıl geçiyor? Beklentileriniz nelerdir? Önümüzdeki dönem projeleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Cömert Agat: Bu kadar hızlı bir şekilde ivme kazanacağımızı inanın bizde düşünmemiştik. İlk reklam çalışmamızı bire bir görüşmelerle yaptık. Direk görüşmelere gittik, kendimizi anlattık, tanıttık. Burada bizim otobüs gücümüz var. Bu yüzden firmalara hem uygun fiyat verebiliyoruz, hem de çok genç bir filomuz olduğunu üstüne basarak söylüyoruz.
“Hedefimiz 2014’de 70 araç 15 milyon ciro, 2015 de 100 araç 20 milyon ciro…”
DUYGU DOĞAN-MYNET
Türkiye'de ilk otobüs kiralama şirketi olan Metro Rent A Bus kısa süre önce hayatımıza girdi.
Pazarda birincilik koltuğuna oturan Metro Rent A Bus, büyüme stratejileri çerçevesinde ‘hizmet platformu’ şirketi olma yolunda ilerliyor.
Yola 5 araçla başlayan fima 7 ayda 65 tane araca ulaşarak ,Türkiye'nin bir ucundan öbürü ucuna hizmet sağlıyor.
Metro Rent A Bus Genel Müdürü Cömert Agat, filodaki en eski aracın 3 yaşında olduğunu, içlerinde teknolojinin çok ciddi şekilde kullanıldığını, yolcu rahatlığı ve güvenliği için her türlü önlemin alındığını vurguluyor.
Pazarda yeni olan Metro Rent A Bus, otobüs kiralayanalara ‘isim’ konusunda da özgürlük sağlıyor..Otobüs kiralayan yolcular isterse araca kendi kurumsal kimliklerini yazabiliyor.Bu nedenden dolayı araçlarını beyaz renkte tercih ediyorlar.
Metro Rent A Bus /Otobüs Kiralama A.Ş. Genel Müdürü Cömert Agat ile yaptığımız röportajda ; Rent A Bus faaliyete geçtikten beri nasıl aşama geçirdiklerini,araç seçmedeki kritlerleri ,kullanıcı memnuniyetleri gibi birçok merak edilen sorulara açıklık getirdik.
İşte Cömert Agat ile yaptığımız röportajda öne çıkan başlıklar;
-Kısaca kendiniziden ve firmanızın kuruluş hikayesinden bahsedebilir misiniz?
Cömert Agat: Metro Grup içinde yer alan Metro Rent A Bus Otobüs Kiralama A.Ş Türkiye’nin ilk otobüs kiralama şirketi. 15 milyon TL yatırım maliyetiyle 2014 Şubat ayında sektöre ‘merhaba’ dedi. Sekiz araçla çıkılan büyük yolculukta 7 ayda 65 otobüse ulaştık. Türkiye’yi ve Avrupayı defalarca dolaştık.
Konforlu bir seyahat vaad eden Metro Rent A Bus AŞ’nin tüm otobüslerinde yolcular için internet, koltuk arkası ekran, açık büfe ikram hizmeti bulunuyor. Ayrıca araçlar Mobil DVR ile internetten canlı izlenebiliyor, bununla birlikte tüm araçlarda araç takip sistemi yeralıyor. Araçlarda son olarak güvenli sürüş için şerit değişim ihlal sistemi de mevcut.
Metro Rent A Bus Otobüs Kiralama A.Ş filosunu, Karayolu yolcu taşıma sektöründe kaza riskini minimuma düşürecek en ileri teknolojik donanıma sahip "Güvenli sürüş sistemi" araçları sayesinde Kaza risklerini minimuma indiriyor.
-Kullanıcıların hangi ihtiyacından ötürü bu proje çıktı?
Cömert Agat: Bizim kurumsal olarak orobüs kiralama işine girmemizden önce bu yönde talebi olan bir müşteri iseniz ilk olarakotobüsçü bir tanıdık aramanız lazımdı. Mesela Ahmet, tanıdığı olan İsmail abisini arayacak, İsmail abisinin bir tane otobüsü olacak. İsmail abi yaka paça, bir karış sakalla gelecek, “Nereden alacağız sizi?” diyecek ve sonrası tamamen sürpriz. Otobüs ne belli değil, şoför kim belli değil, içinde ikram var mı, servis var mı, yani her şey sürpriz. Normal otobüs bileti alırken biliyorsunuz içinde televizyon var, işte ikram gelecek, A noktasından B noktasına gideceğim, tüm bunları biliyorsunuz ve sürpriz değil. Biz oradaki kültürü otobüs kiralamaya taşıyabilir miyiz dedik ve taşıdık. Bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü sekiz otobüsle başladık ve şu anda 65’e yakın otobüsümüz var.
-Ren A Bus neler yapıyor, yola başladığınızdan beri nasıl aşama geçirdiniz?
Cömert Agat: Türkiye'nin ilk kurumsal otobüs kiralama şirketiyiz ve filodaki en eski aracımız 3 yaşında. Bu araçlarımızın içlerinde teknolojinin çok ciddi şekilde kullanıldı, yolcu rahatlığı ve güvenliği için her türlü önlemi almaya gayret gösterdik. Kendi hazırladığımızTravel Guide isimli yazılımla, otobüs bir kente girdiğinde, koltuk arkası ekranlardan bölgenin tarihi ve turistik tüm bilgilerinin yayınagiriyor, İngilizce, Fransızca,Rusça ve Arapça gibi dil seçeneğide bu yazılımda bulunuyor. Araçların çevresini 360 derece algılayan sensör radarları sayesinde kaza riskinide minimuma indirdik. Bu kritik ayrıntılar müşterilerimizin içini rahatlatıyor. Şoförlerin özel seçildiğinin, yabancı dil bildiklerinin, kurumsal tüm uyarılara harfiyen uyduklarının önemle altını çizen Cömert Agat, Amerikalı bir şirketle Amerika – Avrupa hattı görüşmesinin ‘sır’larını da paylaşıyor. Çok yakında Avrupa ve Amerikayı kapsayacak enteğre bir tur otobüsü kiralama projesini hayata geçireceğiz.
Bir de kiralayan adına ‘avantaj’lı bir ayrıntı var ki bu da Metro Rent A Bus’ın, ‘isim’ konusunda sağladığı özgürlük. Yani Metro Rent A Bus’ın kıskanç olmadığının da kanıtı. Otobüsü kiralayan isterse araca kendi kurumsal kimliğini rahatlıkla yazabiliyor. İsterse, “Bu araç benim” havası atabiliyor. Bu da neden tüm araçların ‘beyaz’ seçildiğinin yanıtını ortaya çıkarıyor.
-Metro Grup bünyesinde yer almanızın sebebi nedir? Size sağladığı avantaj ve dezavantajlar nelerdir?
Cömert Agat: O çok büyük bir güç oldu tabi ki. Metro’nun deneyimini buraya taşıdığımıza inanıyorum. Şuna çok eminim Türkiye’de böyle otobüs kiralama kurumsal şirketi yok.
Burada yine Metro’nun bize çok büyük desteği var. Çünkü Metro Turizm’in ciddi bir personel havuzu var. O personel havuzu içerisinden turizme gidebilecek en iyi şoförlerini bize sundu. Biz de bizim kriterlerimize en uygun olan şoförleri aldık. Kılığından kıyafetine kadar hepsini ayarladık ve bir cep kitabı hazırladık şoförlerimiz için. Bu kitapçıkta araç nasıl kullanılır, yolculara nasıl davranılır, tüm kurallarımız yazıyor.
-Yolcuların sizi seçmede ki kriteri nedir? Güvenlik mi? Kullandığınız araçlar mı? Sağladığınız imkanlar mı? Kurumsal kimlik mi?
Cömert Agat: En önemlisi konfor,güvenlik ve fiyat denklemi. Bu hemen hemen her sektörde geçerli bir denklem. Biz bu denklemi dengeli ve müşteri lehine işletebildiğimize inanıyoruz. Yolcularımızın rahatını düşünerek uyku gözlüğünden yastığa her şeyi düşünüyoruz. Ve bunu yaparken de hangi acenteyle çalışıyorsak o acenteye uygun kişiye özel hizmet de veriyoruz. Bunun için ekstra bir maliyet de istemiyoruz. www.metrorentabus.com dan rahatça ulaşabilirler. Arama motorundan en uygun otobüs kiralama yazınca ilk sırada biz çıkıyoruz. Bize buradan ulaşan müşterimiz online her şeyi yapabiliyor. Bu arada ödeme seçeneklerinde taksitli de ödeyebiliyorlar. Bizim şöyle bir artımız daha var; araçlarımızın güvenlik donanımlarının sürekli yapılıyor ama biz ekstra bazı özelikler daha kattık. Tamamen yolcumuzun daha konforlu ve daha güvenli, daha emniyetli yolculuk etmesi için. Bizim kendi araçlarımıza güvenlik tertibatları kurdurduk. Bunlar neler? Yardımcı sürücü mesela! Bu ne işe yarıyor? Otobüsün çevresinde altı tane sensör radarları yerleştirdik. Otobüsün 360 derece etrafını algılıyor. Aslında yolu algılıyor. Mesela trafik ışıklarını algılıyor, şeritleri algılıyor, öndeki aracı algılıyor ve bu algıladığı araca göre hız mesafesini ölçüyor. Eğer takip mesafesini aştıysa otomatik frenleme yapabiliyor. Bu uygulama daha yeni yeni lüks segmentli binek araçlarda kullanılıyor. Bunun yakında yasası da çıkıyor. Bildiğim kadarıyla da hiçbir otobüs firmasında böyle bir sistem yok. Bu bizim için çok büyük bir artı ve biz istiyoruz ki bu sistem tüm Türkiye’de otursun ve kazalar olmasın. Çünkü teknolojiden kesinlikle faydalanmak gerekiyor. Şu anda olmamasını da şöyle haklı görüyorum, çünkü maliyeti epey yüksek. Ama zamanla bunun maliyeti düşecektir. Çünkü Türkiye’de en çok yaşanan trafik kazaları şoförün uyumasından kaynaklanıyor. Artık yollarımız duble yol. Eskisi gibi yoldan kaynaklı kazalar olmuyor. Onun için de daha çok uyku probleminden kaynaklı sorunlar yaşıyoruz. Bu problemi onların üstünden almak için de teknolojiyi çok aktif kullanmak gerekiyor. Biz bununla ilgili pek çok araştırma yaptık ve otobüslerimizde şerit ihmal sistemleri, sensörler, durma ve park etme mesafelerini gözlemliyoruz. Hatta şoför uyuyorsa dahi, araç kendi düzeninden kaydığı anda o sistem şoförü uyarıyor ve tekrar şeridine dönmeye zorluyor. Yolcu taşıyorsanız hakikaten güvenlik çok önemli. Biz buralarda bir şeyler yaptık, umarız ülkemize faydalı ve örnek olur. Bu arada biz bu sistemimizi paylaşmaya da hazırız ve asla satma peşinde değiliz.
Ayrıca bizim gördüğümüz sıkıntılardan biri de ‘rehber’ sıkıntısı. Biz Travel Guide diye bir yazılım gerçekleştirdik. Otobüslerimizin ikisine bunu kurduk ve şu anda test yayınları devam ediyor. Mesela otobüs buradan Çanakkale’ye gidiyor, Conk Bayırı’na geldiğinde sistem devreye girip o lokasyondan geçerken Conk Bayırı’yla ilgili hikayeyi anlatmaya başlıyor koltuk arkası ekranlardan. Hem bilgi giriyor devreye, hem de hangi dilde istiyorsanız onu da seçebiliyorsunuz. Şu ana kadar Ürgüp, Kapadokya, Ağrı Dağı vs. sisteme yükledik. Bu kentlere girildiği anda tarihi ve doğal güzelliklerin yanında o şehirde neler yapılır, nerede yemeğe gidilir gibi bilgiler de yayına giriyor.
-Fiyatlarınızı belirlerken hangi pazarlık stratejisini uyguluyorsunuz?
Cömert Agat: Fiyatlarımızı belirleyen unsurlar temel giderlerimizin piyasa değerleri üzerinden oluşuyor. Bu temel giderlerimiz yakıt, araç bakımı vb unsurlar. Bunun dışında hizmet bedelimizi de fiyatımıza ekliyor ve temel fiyatımızı müşterimize sunuyoruz. Fiyatların artış ve azalması müşterimizden gelecek ekstra taleplere göre değişiyor örneğin araç içerisinde servis memuru veya ikram, rehber hizmeti talep ederseniz bu fiyatlarımızda değişikliklere sebep yaratır.
-Otobüsleri kiralayan acentelerin kendi kurumsal kimliklerini yazması, sizin marka değerinizi nasıl etkiliyor?
Cömert Agat: Bizim marka değerimizi daha da arttırıyor diye düşünüyorum. Bizim kuramsal egolarımız yok. Aracı bizden kiralayan şirket otobüsümüzü beyaz renkte ve üzerinde herhangi bir yazı bulunmadan teslim alıyor. Üzerine kendi markasını yapıştırıp kendi aracı gibi kiraladığı süre boyunca kullanabilir. Sonuç itibari ile bizim bakış açımıza göre marka değerimiz müşterimiz olan acentalar ve turu düzenleyen firmalar gözünde değerli olmalı biz onlarla sürekli iş yapmak için çabalıyoruz. Onların müşterileri hizmetimizden memnun kalırlarsa bu acentayı sevindirecek acenta da bizimler çalışmaya devam edecektir. Bu döngüde herkes mutlu ve kazançlı olacaktır.