Pandemide çip krizinin gölgesinde kalan otomotiv sektörü, geçtiğimiz yıl kritik bir virajdan geçti. Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin verilerine göre, 2021’de yüzde 4,6 gerilemeyle 737 bin 350 adet satışın gerçekleştiği sektörde ikinci el fiyatlarındaki artışlar piyasanın dengesini bozdu.
Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu’nun (MASFED) verilerine göre, ikinci el otomotiv pazarı 2021’i 6 milyon 15 bin araç seviyesinde ve yüzde 7’lik daralmayla kapatsa da inişli çıkışlı bir seyir izledi. BDDK tarafından taşıt kredi kullanım koşullarında bu hafta yapılan düzenlemelerin, yıla durgun başlayan ikinci el pazarına yeniden hareketlik getirmesi bekleniyor.
2. el araç piyasasında 4 araçtan 1’i ağır hasarlı
Pandemide çip krizi ve döviz fiyatlarındaki yükselişin ikinci el otomotiv piyasasında arz-talep dengesini sarstığını ve ağır hasarlı araçların piyasadaki ağırlığının sürdüğünü belirten Experix Kurumsal Oto Ekspertiz Kurucusu ve Genel Müdürü Emre Öztürk, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“İkinci elde geçtiğimiz yılın kasım ayında yüzde 50’ye varan fiyat yükselişleri yaşanmasına rağmen, satışlar yüzde 78,4’lük artışla 814 bin gibi rekor bir seviyede gerçekleşti. Satışlar aralıkta ÖTV indirimi ve kredi faiz oranlarındaki düşüş beklentisiyle yüzde 24,8 azalırken, fiyatlarda da yüzde 15’e varan gerileme yaşandı. Talepteki gerileme 2022’de sürse de piyasadaki ağır hasarlı araçların ağırlığı, TSE belgeli ekspertiz hizmetini daha da kritik hale getirdi” dedi.
“KÖKLÜ BİR DEĞİŞİKLİK YAPILABİLİR Mİ?”
Emre Öztürk, BDDK tarafından taşıt kredisi kullanım koşullarında yapılan yeni güncellemelere ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Uzun süredir beklenen güncelleme, piyasadaki belirsizlik ortamını ortadan kaldırarak ikinci el otomotiv pazarında satışları artıracaktır. Taşıt kredi faizlerinin düşeceğine dair düzenlemeleri uzun süredir bekliyorduk. Güncel faiz oranları piyasa tarafından makul karşılansa da bekleyiş döneminin uzun olması köklü bir değişiklik yapılabilir mi sorusunu da akıllara getiriyor."
İkinci elde yükselen fiyatların piyasaya yüklü araç girişini beraberinde getirdiğini söyleyen Öztürk, “Hurda araç statüsündeki araçlar bile bir dönem neredeyse yok sattı. Büyük bir kaza sonucu ağır hasarlı statüsüne geçen 1 yıllık yeni model araçlar da kazasızmış gibi gösterilerek satışa sunuluyor. Bu araçlar farklı parçalar kullanılarak yenileniyor, tekrar muayeneden geçirilerek kazasızmış gibi pazarlanıyor. İçerisinde olduğumuz dönemde bayilerimize gelen 4 araçtan biri ağır hasarlı olarak kayıtlı çıkıyor. Hurda ve ağır hasarlı araçların ağırlığındaki artış, sertifikalı ekspertiz ihtiyacını artırıyor” ifadelerinde bulundu.
SONRADAN EKLENEN PARÇALAR KAZALI OLDUĞUNUN GÖSTERGESİ
Özellikle kazasızmış gibi gösterilen ağır hasarlı araçların tespiti noktasında köklü tecrübe ve yüksek teknoloji gücüne sahip ekspertiz şirketlerinin büyük önemi bulunduğunu söyleyen Emre Öztürk, “Sigorta şirketleri konuya kâr odaklı yaklaşarak araçların ağır hasarlı olduğunu görmezden gelebiliyor. Ancak hava yastığı patlamaları ve sonradan eklenen parçalar araçların ağır hasarlı olduğunun bir göstergesi. Satış sırasında bu gibi durumların tespit edilmemesi araç kullanıcılarını maddi ve manevi olarak tehlikeye atıyor” diye konuştu.