FİNANS

BIST Pozitif Ayrışabilir mi?

FED ve Fitch risklerini atlatmış olan BIST, cuma günü 800 puan civarında eksi seyrederken, saat 17:00'ye doğru Ak Parti milletvekili listelerinde Ali Babacan ve Mehmet Şimşek'in adlarının bulunduğu açıklanınca bir anda hızlı bir toparlanma yaşadı ve eksiden artıya dönerek haftayı kısmi bir yükselişle kapatmış oldu. Hem de bu pozitif ayrışma Almanya DAX endeksinin % 3 eksi yaptığı bir anda yaşandı. Böylece bir süredir Ak Parti ekonomi ekibinin değişmesinden korkan piyasalar kısmen de olsa rahatlamış oldu.

Pozitif Ayrışma Ancak Seçimlerden Sonra Kalıcı Olabilir!
Cuma günü Babacan ve Şimşek'in listelerde adları açıklanınca endeksin bir anda yükselmesi, Dolar kurunun da 2,97'leri görecek şekilde gevşemiş olması güzel bir gelişme oldu ama ben bu durumun şimdilik kalıcı olmasını beklemiyorum. Kaldı ki, kurlar yeniden geldiği seviyelere doğru yükseldiği için seçimlerden evvel fazla sevinmemizin erken olacağını gösteriyor. BIST için seçimlerden evvel olası bir yükseliş halinde teknik olarak takılabileceğimiz yakın vadeli direnç sınırlarını 17/09 tarihli yazımın paragrafında bulabilirsiniz. Kısacası şimdilik fazla sevinmeyin demek istiyorum.

Neden Hemen Sevinmeyelim?
FED Riski Sürüyor
Öncelikle FED konusunda dünyanın uzun vadeli rahatlayabilmesi için ancak FED'in çıkıp da, faizleri en az altı ay daha yükseltmeyeceğim demesi lazım. Halbuki bakıyoruz FED'in yerel başkanlarından farklı farklı sesler yükseliyor. Faiz artışı isteyenlerin de seslerini duyuyoruz. Kısaca FED için hala 2015 bitmeden faiz artışı yapabilir korkuları sürüyor.

Terör Sürüyor!
Uzun süredir Barış Süreci görüşmeleriyle unuttuğumuz PKK terörü çok şiddetli bir şekilde yeniden yaşanmaya başlandı. KCK ve HDP tarafından ateşkes çağrıları duyuyoruz. Ama artık PKK silah bıraktım demeden bu çağrılar ciddiye alınmaz diye düşünüyorum. Hatta PKK üst kadroları için ihbar halinde para ödülü de devreye sokulduğu için, PKK konusunda şimdiye kadar verdiğimiz tavizleri ve hatalı tutumu artık sergilemeyeceğimizi, hatta tespit edilen PKK unsurlarına sınırlarımız içinde ve dışında kararlı müdahalemizin daha da sertleşmesini bekliyorum. Böyle de olmalıydı. Eğer bu davranışı çok önceden beri aksatmadan sürdürüyor olsaydık, PKK ve Kürt sorununu bir birinden ayırmış olurduk. Kürt kökenli halkımız da, kendilerini ve bölgelerini yıllardır sömüren PKK'dan kurtulmuş olurdu. Gencecik yaşta PKK'ya katılan çocuklarının yaşam süreleri 3-4 yılı geçmezken, PKK lider kadrolarının gayet sağlıklı bir şekilde yaşlandıklarını görüyor olurlardı!

Seçim Riski Sürüyor!
Henüz seçimlerden de nasıl bir sonuç çıkacağını bilemiyoruz. Tek başına iktidar olmazsa, acaba koalisyon hükümeti kurulabilir mi tereddütleri var. Seçimlere kadar infial yaratabilecek terör olaylarının riski çok büyük. Umarım bu risk gerçekleşmeden seçimleri tamamlarız. Ama güney doğumuzda seçim güvenliği sağlanabilecek mi meçhul.

Ben önceki seçimler öncesinde tek başına iktidarın çıkmasında risk gördüğümü ve seçimler sonrasında da hükümet kurulamayıp, yeni bir seçime gideceğimizi yazıyordum. İyi mi oldu - kötü mü bilemem ama düşündüklerim gerçekleşti. Meclis başkanlığı seçimi sonrasında ise yeni bir seçime hazır olunmasını yazdığımı biliyorsunuz. Hatta geldiğimiz endeks seviyelerini o tarihteki yazılarımda () bulabilirsiniz.

Önümüzdeki 1 Kasım seçimlerinde ise arada yaşanan sürecin gelişmeleri nedeniyle tek başına iktidarın çıkma ihtimalini güçlü buluyorum. Meclis başkanlığı seçiminde MHP'nin bana göre yanlış davranışı nedeniyle oylarından azalma olacağı görüşündeyim. Aynı şekilde PKK'ya karşı sertleşmenin de milliyetçi oylardan Ak Parti'ye kayma yaşatacağını düşünüyorum.

Böyle bir ortamda HDP'nin de öz yönetim hikayeleriyle aslında ülkeyi bölmek olan söylemlerini tekrarladığını görüyoruz. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin etnik kökeni ne olursa olsun tüm vatandaşlarının eşit haklara sahip olduğuna ve kimsenin bir hak mahrumiyetini özellikle yaşamadığına inanıyorum. Böyle bir ortamda kalkıp da, valimi, kaymakamımı, aslında silahlı güvenlik birimlerimi ben seçmeliyim diyerek bölünmeden başka bir isteği olmadığı aşikar olan HDP'nin bu söylemleriyle de asıl niyetinin ne olduğunun görülmesi gerekir diye düşünüyorum! Suriye sınırındaki PKK kolu PYD'nin de Kobani'ye neden bu kadar önem verdiğini ve neden Suriye sınırlarımızdaki şehirlerden Türkmenleri sürüp Kürtleri o şehirlere yerleştirdiklerini herkes görüyor olması lazım. Amaç nettir, Türkiye'nin sınırlarını tamamen Kürt'lerle çevirerek, ülkede bölünmeyi kolaylaştırmaktır.

Ama kimse heveslenmesin, biz ne dünya savaşında harita üzerinde kalemle çizilmiş Irak'ız, ne de yüz yıllarca yönettiğimiz Suriye'yiz. Kimse Türkiye'yi böleceğini sanmasın. Ancak günü geldiğinde Türkiye'ye bağlanmış yeni eyaletler olabilir. Bizden kimse toprak koparmayı hayal etmesin.

Kısacası PKK eylemlerine karşı takındığı yalan tutumu sonrasında HDP'nin Kürt kökenli halkımızı ateşe sürüklemek istediğini görecek olan Kürt seçmenin oylarında geri dönüşler yaşanmasını yani HDP'nin kısmi oy kaybı yaşayacağını düşünüyorum. Bu nedenle de beğenirim-beğenmem o başka ama Ak Parti seçimlerden tek başına iktidar olarak çıkar diye düşünüyorum. Diyelim ki, bu sefer yanıldım. Yeniden koalisyon tablosu çıktı. Eğer böyle bir tablo dahi çıksa, artık hiç bir partinin koalisyon kurmam diyecek lüksü olmadığın düşünüyorum. Yani bana göre seçimlerden sonra her şekilde hükümet kurulacaktır. Hatta, düşündüğüm sonuç değil de, koalisyon hükümeti olursa bu bana göre ülkemizin şu anki içinde bulunduğu ortama göre çok daha iyi bir sonuç olur.

Neyse fazla uzatmayalım, zaten bunları öncesinde de zaman zaman tekrarladım. Seçimlerden evvel fazla rahatlamayın diyorum. Dış borsalardaki düşüşler nedeniyle haftaya kısmi düşüşlerle başlanması normal olur. Ama yazdığım gelişmeler BIST ve Türkiye'nin lehine içerikler taşıyor. O yüzden de düşüş halinde düşüşün de sınırlı olmasını ve artık seçimlerden evvel düşüş artacak olursa 71.000'lerin güçlü destekler olacağını düşünüyorum. Anlayacağınız geçen hafta belirttiğim zikzaklara devam edeceğiz.

Umduğum gibi seçimler tamamlandığında başkanlık macerası değil de, herkesin kendi yerini kabullendiği bir tablo çıkarsa, Türkiye yeniden çok hızlı bir büyüme sürecine girebilir. Bu beklentilerim genele yayılırsa, seçimlere yaklaştıkça alımların arttığını görebiliriz. Tek handikapımız ise PKK eylemleridir. Toplumsal infial yaratacak PKK eylemleri BIST'de ani düşüşler yaratabilir. Gerekirse tahminlerden daha yüksek endeks düşüşlerini başka nedenlerle yaşayalım da, tek bir evladığımızın kılına zeval gelmesin diyorum. Borsa nasılsa yine yükselir.

Son Söz olarak, BIST pozitif ayrışacaktır ama bu seçimlerden sonra başlayacaktır görüşündeyim.

NOT: Yazı 21 Eylül Pazartesi, 08:38'de borsaanalizci.com'da yayınlanmıştır.

Saygılarımla

Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı

Twitter: @_Stratejist_

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler