FİNANS

Bu Kriz Aşılır. Peki Suriye Ne Olur?

Dünya aymazların bir tiyatro alanı oldu. Sorumluluk alması gerekenler, krizi tetiklediler.
ABD'de son güne kadar birbirleriyle zıtlaşan iki parti nedeniyle bütçe uzlaşması son gün geçebildi. Bunun son gün de olsa geçeceğini ama not indirimine hazırlıklı olmamız gerektiğini yazıyordum.

Maalesef öyle oldu ve not indirimi geldi. S&P indirimden önce bunu ABD yönetimine söylemiş. İşte yaşanan sert düşüşün bir sebebi de bu oldu. Ama en azından şunu bilin ki, düşüşün ana sebebi not indiriminin duyulması olmuş. Yani Pazartesi bir süprizle uyanmıyoruz. Bu nedenle ortam biraz yatışabilir de.

Diğer taraftan AB liderleri ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı'nın sanki hiçbir sıkıntı yokmuş, İtalya ve İspanya'ya yardıma dahi gerek olmayacakmış yönündeki açıklamaları inandırıcılıktan uzak kalıp da, soruna çare bulunamayacak korkularının, bu korkular da panik havasının yayılmasına neden oluyor.

En son Yunanistan yardım paketinde bile Almanya başbakanı Merkel çok ayak diremişti. Konu Yunanistan'dan çok daha büyük İtalya ve İspanya olunca daha da zor karar alabilecekleri düşünülüyor.

Bence artık kararlar daha hızlı gelecek. Çünkü sizlere uzun süredir tekrarladığım ikinci bir dalga yaratıp da, altına son bir alım hamlesi getirilerek, sonrasında çözümlerin sıralanmasını bekliyordum. Bu kriz dalgası bana göre son dalga olabilir. Sadece süresi ve kararlarının devreye girmesi önemli olacak. Çok uzun olmayacak bir zaman aralığında kriz kararlarının alınmasını bekliyorum. Ama en büyük karar, darphanelerin fazla mesai yaparak piyasaları paraya boğması olacatır diye düşünüyorum. Bunu yaparlarken de, para ihtiyaçları tekrarlanmasın diye, sorunlu ülkelere verdikleri kaynakların geri tahsilatı için gereken kendi ekonomik tedbir ve tasarruf planlarını zorunlu olarak yaptırtmaya çalışıyorlar.

Ben bunlar başarılacaktır diyorum. Hatta notu düşürülen ABD çok daha kolay toparlanacaktır. Tek bir yönetim ile kararlarını alacak olmasının avantajını yaşayacaklar. Sonuçta ne oldu? En itibarlı olan not düzeyinden bir kademe alta düştüler. Yani bu durum kimsenin ABD tahvili almamasına neden olmayacak. Yine sermaye ABD'ye ve ABD tahvillerine yoğun ilgi gösterecektir.

Artık ABD halkı anlamalıdır ki, dünyanın bekçiliğine soyunmanın faturası ağırlaşmıştır. Bu fatura müdahil oldukları ülkelerin siyasi yapılarında değişiklikler olarak ortaya çıkıyorsa, ABD için de bu şekilde ekonomik krizler olarak yaşanacaktır. Bunun yaşanmasını istemiyorlarsa, asıl bir çok dünya bölgesine yapmış oldukları askeri müdehaleleri ve asker-birlik barındırma düşüncelerinde azaltıma gitmek olmalıdır. Tasarruf yapılacaksa, ilk bu konuda yapılmalıdır. Yoksa yapılan harcamaların yarattığı gedikler, türev piyasa araçlarının sahte görüntüleriyle ancak bu kadar idare edilebilir. Sonuna kadar bu açıkları hasır altı yapamazsınız.

AB ise, çok sesliliğin ve iç rekabetin ağırlaştırılmış süreci ile işleyecek. Ama bence onlar da bu sorunu aşacaklar. Çünkü AB ülkelerindeki zenginlerin bu krizi aşmaya yetecek paraları var. Sadece alacaklarının vade ve faizleri değişecek. Belki alacaklarının da bir kısmından vazgeçmek durumunda kalacaklar. Ama bu sayede de diğer ülkeler üzerinde siyasi güç elde etmiş olacaklar.

Bu kriz bulutu dağılırken, gelişmekte olan ülkelerin ve genç nüfusa sahip ülkelerin ön plana çıktıklarını göreceğiz. Türkiye, bu ülkelerin öncülerinden olacaktır. Kısacası bu kriz de atlatılacaktır. Ben bu haftadan itibaren ekonomik kararların alınmaya başlamasını bekliyorum. Belki öncesinde, geç duyanlar nedeniyle bir son satış daha yaşanabilir. Yaşanabilecek ek bir satışın Dow için olursa en fazla 9.700-9.900 seviyelerine kadar olabileceğini düşünüyorum. Alınabilecek hızlı kararlar ile bu bile olmayabilir.

Benim için şuanda asıl önemli bir risk daha ortaya çıkıyor ki, bu da Suriye ile büyümekte olan kriz. Başbakanımız Suriye sorununu kendi iç meselemiz diye adlandırdığına göre, eğer dışışleri bakanımız Davutoğlu'nun Suriye ziyaretinden bir çözüm adımı çıkmazsa, bizim de içine girebileceğimiz bir Nato müdehalesi söz konusu olabilir.

Bunun yansıması ne getirir onu anlamaya çalışmak yeni stratejimiz olmalı. Ancak bana göre artık Esad yönetimlerinin sonu gelmiştir. Esad ya sembolik devlet başkanı olmayı kabul edecek, ya da devrilmez denen Hüsnü Mübarek gibi devrilecektir. Bu nasıl ve ne boyutta bir müdehale ile olacak hep birlikte göreceğiz. Ama bu bölgede hiç bir zaman Türkiye'ye tek başına bir müdehale hakkı tanıyıp da, nüfüs alanında haklar elde etmesini göze alamayacakları için, olası bir müdehale olursa ancak NATO ve BM kararlarıyla olabilir. BM biraz ayak direse de,NATO'dan bu yönde bir karar çıkabilir.

Geçen haftaki son iki beklenti yazıma atıfta bulunarak Pazar yazımı bağlıyorum!
Hisselerinizi bir süreliğine unutunuz. Bu günlerde kredili işlem yapmayınız. Yaptıysanız da, bu kredilerinizi gerekirse farklı kaynaklarınızla kapatınız. Bırakın ortalık durulsun. Göreceksiniz ki, öyle olacak. Sonrasında da fazlası ile bu sıkıntılarınızın karşılığını göreceksiniz. Çünkü artık uluslar arası sermaye daha az borçlu ve istikrarlı ülkeleri yeni yatırım alanları içinde öne çekecektir. Biz buna uygunuz. Sadece bizim yaratmadığımız ama etkilendiğimiz bir krizin geçici yansımalarını yaşıyoruz.

Hepinize şimdiden,başlangıcı nasıl olursa olsun,sonu iyi bitecek yeni bir hafta diliyorum.

Not: Yazı Pazar günü 18:47'de borsaanalizci.com'da yazılmıştır.

Aydın Eroğlu

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler