Aylardır hatta birkaç yıldır desem daha doğru olacak ki, yanlış alınan cari açık tedbirleri hakkında ve kur rejimi için devamlı yazılar yazıyorum. Şuan geldiğimiz cari açık görüntüsünün olacağını çok öncesinden beri yazıyorum. Üretimin , istihdamın,yeni yatırımların ,aramal ithalatının aklımıza gelebilecek her türlü negatif gelişmelerin temel sebebi kur rejimi ve mevcut kur seviyeleridir. Eski - yeni strateji yazılarımda ısrarla bu konuyu işlediğimi görürsünüz.
Tedbirler TL'nin değerini düşürücü olmazsa yine hatalı olacaktır.
Yazılarımda hep söylediğim yapılması ve yapılmaması gerekenleri hemen kısaca yeniden yazayım ;
En kısa zamanda dalgalı kur rejiminden çıkılmalıdır.TL.nin değeri düşürülmelidir. Bana göre tabanı ve tavanı belli olan ama şuanki seviyelere göre tabanı %15 civarı yükseltilecek kur çipası modeline geçilebilir.
Kur rejimi değişikliği ile aynı zamanda faiz indirimleri de devam etmelidir ! Kimse düşen kredilerin cari açığı arttırıcı ithalata yöneldiği gibi ilk akla gelecek doğru ama eksik bir düşünceye takılmamalıdır ! Artan krediler kur seviyesi düşük olduğu için ithalata gitmektedir. TL. değerli olduğu için aramallar Türkiye'de üretileceğine, ithal edilmektedir. Değiştirilecek kur rejimi bu denklemi Türkiye lehine düzeltecektir. Bu sayede aynı anda faiz indirimleri ile büyüme desteklenecektir.
Kur rejimi değiştirilip TL'nin değeri düşürüldüğünde yükselen kur düzeylerinden giren yabancı para miktarı daha da artacaktır. Bu nedenle bu artan dış kaynaklara yüksek faiz vermek çok büyük hata olur. Türkiye'ye gelen yabancı yatırımlar da aynı şekilde artacaktır.Yatırımlar desteklenmeli ama sıcak para girişi engellenmek için faizler ciddi şekilde yeniden düşürülmelidir.
Bankaların büyük üretim yatırım kredisi vermeleri ve böylece büyümeyi desteklemeleri teşvik edilmelidir.
Olası bir kur rejimi değişikliği yapılacaksa, açık pozisyonları dolayısı ile bankaların artacak kur seviyeleri nedeniyle sendikasyon değerleme zararlarını azaltmak için yine munzam artışı kararları ile bankalara bir kur rejimi değişimi kararı öncesinde açık pozisyonları azalttırılabilir. Lakin olası bir kur rejimi değişikliği yapılırsa , sonrasında munzamlarda da indirim yapılmalıdır.
Büyümeden korkulmamalı,yükseltilecek kur seviyeleri ile yaşanacak büyümenin cari açık yaratmayacağı gibi artan kurlar ile üretimin aramal üretiminin Türkiye'ye kayacağı için cari açığın kalıcı şekilde düşeceği bilinmelidir.
Lakin özellikle belirtmek istiyorum; eski yazılarımda çok defa belirttim,önerim sadece kur rejimi değişimi değildir! Yapısal bir değişime gitmektir. Ar-ge ve üretim teşviklerinin, katma değeri yüksek üretimin, markanın destekleneceği bir değişimden bahsediyorum.
Öncelikle kur rejimi değişimi yapılırsa kısmen birkaç yıl bir enflasyon etkisi görebiliriz. Bu göze alınmalıdır. Çünkü arkasından gelecek üretim artışı sonrasında enflasyonun da kalıcı düşmesine yarayacaktır.
CARİ AÇIK BORSAYA NASIL YANSIYABİLİR ?
Yukarıda da kısmen bahsettiğim tedbirler uygulanırsa, özellikle ithalat yapan şirketlerin karlarında ve fiyatlarında ciddi düşüşler yaşanabilir. Ama bunun yanında da ihracata yönelik otomobil ve otomobil yan sanayi hisselerinde, turizm hisselerinde, gayrimenkul,gıda , kimya, maden yani ithalat yapanlar dışında hemen hepsinde çok pozitif yansımalar olur.
İlk anda kur artışı bankaların döviz borç karşılıkları nedeniyle karlarını azaltabilir ama önerimdeki gibi faiz indirimleri de aynı anda devreye sokulursa bu kayıp azaltılabilir. Hatta düşen faizler nedeniyle ve sonrasında da yükselmiş kur düzeylerinden yeni sendikasyonların sisteme girmesi ile bankacılık karları da çok daha ciddi bir büyüme gösterebilir.
Türkiye bu tedbirleri uygulamaya alırsa, çok uzun soluklu ve çok ciddi oranlarda bir büyüme trendine girer. İşte bu durumda her türlü 2023 Türkiye hedefleri tutar !
Yok ama kur rejiminde ısrar edip, para piyasası tedbirlerine vergiler ve faiz artışı gibi ek tedbirlerle devam edilirse, çok ciddi bir kriz yaşayarak yukarıdaki kur artışını yine de yaşamak durumunda kalırız.
Ben diyorum ki, bu değişimi biz kendimiz planlayıp,kontrollü yapalim. Dünyada yaşanan finansal krizi kendi lehimize çevirelim. AB'de finansal bataklarda boğuşacak olan bir çok ülkeyi geride bırakacak olduğumuz bir ekonomik sıçrama fırsatını kaçırmayalım.
Gördüğünüz gibi, borsada olacak yansımalar alınacak kararlara göre olacak. Ama her halukarda , ihracat şirketleri olumlu, ithalat şirketleri olumsuz etkilenecektir. Parasal tedbirlerde önerilerim yapılırsa, Türk bankacılık sisteminin de dünya çapında olacağı bir sıçrama yaşanacaktır. Önerilerim yapılmazsa, bankalarımız cari açıktan en çok etkilenenlerden olacaktır.
Yazım bir kişisel öngörüdür. Herkesin doğal olarak farklı ya da tersi bir fikri olabilir. Önemli olan çare düşünmektir. Yoksa durum tespitinde bulunmak en kolay yöntemdir. Yanlış da olabilse çözüm önermek esastır. Bu yazdıklarım da benim aylardır cari açığa dikkat çekerek yaptığım önerilerimdir. Yazılarımda dikkat çektiğim cari açık yansımalarının tüm olumsuzluklarını yaşıyoruz. Umarım önerilerim benzeri yapısal kararlarla Türkiye için çok doğru olacak olumlu değişim ve yansımalarını da yaşarız .
Endeks olarak da , alınacak kararlara bağlı olarak ilave düşüşler yaşanabileceği gibi, çok uzun süreli ve büyük oranlı büyümeler de yaşayabiliriz. Buna '' Karar Verenler '' yön verecektir.
Not: isimli sitemde ücretli gold üyelik sistemi başlatıldığı için,bir çok yazım kendi sitem dışında yazdığım diğer yerlerde gold üyelerimin öncelik hakları nedeniyle eş zamanlı ve birebir yayınlanmamaktadır. Yaşadığımız düşüş birkaç gündür yazdığım beklenti yazımlarımda seviyeleri ile belirtilmiş ama sadece site gold üyelerim tarafından görülebilmiştir!
Gold üyelerimize sitede yayınlanan aracı kurum reklamında da görebileceğiniz gibi binde 0.5 komisyon fırsatları da sunulmaktadır.
Aydın Eroğlu