FİNANS

SADECE PİYASALARA PARA SÜRMEKLE BU İŞ BİTMİYOR!

Gördüğünüz gibi dünya ayar tutmuyor. Çünkü sorunun temeline inip de gereğini hala yapan yok. Aynı 2008 yılında yapılanlar gibi, sıkıntı olan ülke varsa, bekleyip bekleyip son anda kalkıp yeni borç vererek bu sorunu çözmeye çalışıyorlar. Ama günü geldiğinde daha da artmış olan bu borçların da ödenme ihtimali olmadığı için, bir türlü düzlüğe ulaşılamıyor.

Ülkeler mali risklerini çözmek için, ilk anda ödemeleri programlamak için kredi de olsa yeni dış kaynak kullanabilirler ama en kısa zaman içinde, kullandıkları bu paraların geri dönüşleri için tasarruf ve vergiler gibi yeni kaynak yaratma paketlerini açıklayıp bu programa da uymaları lazım. Hiç bir tedbir açıklanmadan sadece borç almakla bu işin çözülemeyeceği artık anlaşılıyor.

Bir de yalandan düzmece yapılan kontroller, sadece kendilerini kandırmalarına yetiyor ama alacak oldukları darbelerden onları koruyamıyor. Geçen ay yine banka testleri yaptılar. Neredeyse hepsi iyi. Ama bakın görüntü öyle görülmüyor.

Hemen bir not düşeyim ki, yukarıdaki açıklamalarımın hedefi ABD ve AB ülkeleri. Bizde de yapılan ve en büyük hata hala, cari açık tedbirlerinin açıklanmamış olması ve bu konuda meclisin açılmasının beklenmesi. Böyle ortamlarda yıllık 60-80 milyar dolarlık açıkla yürümeniz şimdilik durumu idare etseniz de, aynı şekilde devam ederse ileride kaçınılmaz sorun yaratır. Ben hala bu sorunun yeni orta ve uzun vadeli planda yeni tedbirler ile hafifletileceğini düşünüyorum.

Neyse, yine piyasalara döneyim.
Dün bir önceki günden sonra tam piyasalar dönüyor derken, Öğleden sonra Fransa'nın notunun düşürüleceği söylentisi ile başlayan düşüş etkisi, bir gün önceki düşük seviyeler hafızalarında olanlarda hemen panik yarattı ve gördüğünüz gibi yine çok sert satışlar gördük. Özellikle de Fransız bankalarının ödeme güçlükleri çektikleri yönündeki söylentilerle bizde de bankacılık sektörüne çok sert satışlar geldi.

Biliyorsunuz daha sonra Moody's ve Fitch Fransa'nın not düşürülmesi ile alakası olmadığını açıkladılar. Hatta nasıl öngörebiliyorlarsa, en az iki yıl not düzeylerinde bir değişiklik olmayacağını da söylediler. Yani Fransız bankalarının alacaklı olduğu ülkelerdeki paraları için ödeyemeyiyoruz dense, yine de mi iki yıl sorunları olmaz şüphe götürür. İşte bu şekildeki içi boş açıklamalar, sadece günü kurtarıyor belki ama yeterli olmadığı gibi de, güven sarsılmasına neden oluyor.

Daha sonra bu satış dalgasında Fransız bankalarında %15'lere varan düşüşler yaşanmış. Dünya ne kadar artık birbirine entegre olmuş ki, bizim de kâr rekoru kıran bankalarımızda da bir ara benzer şekilde taban fiyatlar görüldü.

Bir de, artık rating kurumlarının notları benim için ve piyasalar için bir anlam taşımıyor! Baksanıza notu en yüksek not olan ABD bir kademe düşünce, ya da aynı şekilde 3A notuna sahip Fransa'nın notu düşecekmiş denince Fransa'nın risk primleri, piyaslarının hareketleri hala yatırım yapılabilir düzeyde bile olmayan Türkiye'den bile kötü olabiliyor. Demek ki, bu notların ya bir anlamı yok, ya da not krıterlerinin yeniden revize edilmesi gerekli ki, piyasalarda artık bir itibarı kalmamış!

Bu yaşananlar korkunun yarattığı inanılmaz bir panik güdüsüdür. Tabii özellikle bu güdünün tetiklenemesine büyük etkisi zorunlu kredili satışlar da var. Teminatlarında bulunan hisselerin fiyatlarındaki hızlı ve büyük düşüşler, teminatlarındaki hisse toplam değerinin kredi değerine yaklaşması durumunda, eksiye dönme riskini gören kurumlar tarafından mecburi satışlar yapılıyor. Öyle olduğunda da, fiyat değil, verilmesi gereken tutar kadar hangi fiyattan olursa hisse satma telaşı ile buldukları fiyattan satış yapıyorlar. Böyle olunca da, hiçbir değerleme yapma imkanınız kalmıyor.

İşte tüm bu hızlı gelişen nedenlerden dolayı, Türkiye için hala ve ısrarla bizim ekonomik durumumuz da cari açığımıza rağmen yine de böyle riskler yok desem de, borsamızda ciddi bir yabancı payı olmasından ötürü gördüğümüz sert satışları yaşayabiliyoruz. Bizden kaynaklanmayan sebeplerle olan bu hareketleri önceden yakalayabilmemiz de maalesef mümkün olmuyor. Yani Fransız bankaları ve Fransa için söylenti çıkıp da bir anda piyasaların sarsılacağını önceden tespit edemeyebiliyorsunuz.

Bu nedenle bu dalgalanmaların sorunlu ülkelerin tedbir planları açıklanana kadar sürme ihtimali var olduğu için, oynak zeminde dans etmeye devam edeceğiz. Bu yüzden de, hisselerin ve endekslerin destek , direnç diye kavramları şuan mantıklar dahilinde çalışmıyor. Önce de tekrarladığım gibi yapılacak en iyi şey, hisselerimiz elimizde geri çekilip ortamın yatışmasını beklemeliyiz. Ama nakit olup da arada aldıysak, dünkü ilk seansta olduğu gibi ciddi tepkiler geldiğinde yeterli gördüğümüzde verip kârı realize etmek lazım. Yoksa, ilk seans çok ciddi oranları yeterli görmeyip de realize yapmadıklarımızda, ikinci seans inanılmaz düşük fiyatları yeniden yaşayabiliyoruz.

Sonuç olarak,
Hissede olanlar piyasaların toparlanmasını beklemek durumunda kalacaklar. Bunun için doğru kararların açıklanması halinde çok da uzun sürelerin geçmesine gerek kalmayabilir. Şuanki fiyatların hisselerin olması gereken fiyatların altında olduğu görüşüm ve bu fiyatların ortam yatıştığında düzeleceği görüşüm aynen devam ediyor.

Nakitte Olanlar; düşük fiyatlardan tepki görüp de aldıkları hisselerin çıkışı durduğu anda realizelerini hemen yapmaları doğru olabilir. Bu şekildeki al-satlarla sürecin düzelmesini beklemek en doğrusu olabilir. Ya da dünkü gibi sert düşüş yaşandığı anda onlar da alıp, geri çekilecekler.

Görünen o ki, dışarıda dünkü panik havası biraz yatışmış durumda. Dow futurelar % 1,65 artı. Dax futurede de artı görünümler var. Bizde de ilk seans misali bir toparlanma ile güne başlayabiliriz.

Not:Yazı 09:08'de borsaanalizci.com'da yayınlanmıştır.

Aydın Eroğlu

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler