Yatırımcıların "güvenli liman" arayışında öne çıkan avro, iki haftada yüzde 10 yükselerek 3,4772 ile tüm zamanların en yüksek seviyesini görürken, analistler avronun güçlü performansının sürdürülebilir olmadığını düşünüyor.
Bu ayın ilk haftasına kadar dar bir bant içinde hareket eden euro/TL, ağustos ayı içinde yaklaşık yüzde 12 yükselerek 3,50 sınırına dayandı. Aralıksız 5 hafta değer kazanan euro/TL, dün de euro/dolar paritesindeki yükselişin etkisiyle tarihi zirvesi olan 3,4772'yi gördü ve 3,39 seviyelerinde dengelendi.
Son bir haftadır yükseliş eğiliminde bulunan dolar/TL ise 20 Ağustos'ta analistlerin psikolojik direnç olarak nitelendirdikleri 3 sınırını aşarak, tarihi zirvesini 3,0029'a taşımıştı. Uluslararası piyasalarda doların değer kaybetmesiyle dolar/TL 2,92 seviyesine kadar geriledi.
Euro/dolar paritesi ağustos başında 1,0848'e kadar geriledikten sonra bugüne kadar devam eden yükseliş trendi ile 1,17'nin üzerini gördü ve 1,1550 seviyelerinde dengelendi.
Analistler, Yunanistan krizinin şimdilik de olsa rafa kalkması ve Fed'in faiz artırımını öteleyebileceği beklentilerinin euroya talebi artırdığını, ancak "güvenli liman" arayışındaki yatırımcıların euroya ilgisinin uzun soluklu olmayacağını tahmin ediyor.
"Euronun doların tahtını sallaması mevcut koşullarda kolay değil"
Eurodaki son duruma ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Saxo Capital Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy, Euro Bölgesi'nde Yunanistan sorununun bir nebze çözülmesi ve yavaş yavaş büyüme tarafına geçilecek olma beklentisinin avroyu temel olarak beslediğini belirterek, "Asıl önemlisi Fed'in ötelenecek olması. Bu durum dolar endeksine mola getirince, euro/dolar paritesi bu fırsatta yukarı yönlü tepki vermiş oldu" dedi.
Tepkiden çıkması için teknik olarak 1,20-1,25 bandı üzerine doğru kalıcı hareketler gerektiğini aktaran Paksoy, "Bunlar olmadan ve Avrupa ekonomisinin tamamıyla büyüme tarafına geçerek deflasyon tehlikesini atlatmadan euro/dolar paritesinde kalıcı bir yükseliş beklemiyoruz" diye konuştu.
Eurodaki yükselişi "geçici" olarak nitelendiren Paksoy, "Euronun doların tahtını sallaması mevcut koşullarda kolay değil" değerlendirmesinde bulundu.
Paksoy, dolar endeksi gerilerken, euro/dolar paritesinin tepki verdiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Gidilecek çok mesafe var. Euro Bölgesi'nde kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para basmak zorunda olduğunu unutmamamız lazım. Diğer tarafta da sıkılaştırma adımı atması beklenen Fed var. Bu denklem doları uzun bir süre daha terazinin kuvvet tarafında tutacaktır. Ancak böyle ara ara tepkilerin gelmesi doğaldır. Bu işin doğasında var. Hiçbir işlem tek taraflı olmaz. Avrupa ekonomilerine dair korkuların azaldığını düşünmek için elimizde yeterli derecede veri yok. Neden dolardan kaçıyor insanlar? Bu teknik bir hareket. Yatırımcıların uzun vadeli pozisyonlarını kapatarak, kar realizasyonuna gitmesi böyle bir ortamı oluşturdu."
Doların artık değer kaybı içinde olacağını, euronun trend olarak değer kazanacağını söylemek için çok erken olduğunu aktaran Paksoy, "Avrupa'nın ispat etmesi gereken çok şey var. Yunanistan bile hala tam olarak çözüldü mü belli değil. İspanya ve İtalya orta ve uzun vadede tam olarak borçlarını ödeyebilir bir büyüme tarafına henüz geçmiş değil. Avrupa işsizlikle yeteri kadar mücadele edebilmiş değil. Avrupa'yı bekleyen birçok reform var. Her an kriz olabilecek pek çok başlığı bünyesinde taşıyor. Böyle bir ortamda avronun dolar karşısında kalıcı bir değer kazanımı kolay değil" diye konuştu.
"Euro/dolar paritesindeki işlemler şaşkınlıkla karşılandı"
DenizBank Özel Bankacılık Grubu Sermaye Piyasası Araçları Satış Yönetmeni Orkun Gödek ise euro/dolar paritesinde son dönemdeki işlemlerin birçok kesim tarafından şaşkınlıkla karşılandığını belirterek, "Gözden kaçırılan nokta şu; bir süredir büyük fonların, Avrupa işlemleri borsa endekslerinde satış yaparken, şirket risklerini tahvil alarak ve dolar karşısında uzun euro pozisyonu açarak düşürmeye çalıştıklarını görüyoruz" dedi.
Gödek, yüzde 3'ün üzerinde gerileyen DAX ve Euro Stoxx endekslerine karşılık kısa vadeli çekirdek euro üyesi ülke tahvillerinin tercih edildiğini vurgulayarak, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Uzun euro lehine pozisyonları artış gösteriyor. 10 yıl vadeli tahvillerde ise satış göze çarpıyor. Temmuz ayının ortasından bu yana opsiyon piyasası işlemlerinin uzun euro pozisyonlarından yana çizdiği resmi iyi okumak gerekiyor. 3 ay vadede parite üzerine yazılı alım opsiyonlarının artış göstermesi ve CFTC kontratlarında yazılı spekülatif avro pozisyonlarının uzun yönde artması parite yükselişinde öncü sinyal olarak yorumlanabilir. Ancak son dönem parite yükselişinin hızlı olduğunu kabul etmek gerekiyor."
Eurodaki yükseliş hareketinin kalıcı olmayacağını öngören Gödek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Euro/dolar paritesinde bugün yaşanan hareket ile birlikte mayıs 2014 tarihinde 1,3993 seviyesinde başlayan düşüş trendinin önemli bir dönüm noktası olan 1,1390 seviyesinin üzerine gelindi. Söz konusu seviyeler günlük kapanış bazında mayıs 2015 döneminden bu yana görülen en yüksek rakama işaret ediyor. Global çapta borsa endekslerinde yaşanan fırtınanın son bulması halinde 200 günlük hareketli ortalama seviyesi olan 1,1330 seviyelerine doğru geri çekilme beklentisi ve uygun satış fırsatlarının gündeme gelmesi beklenebilir. Yükseliş hareketinin kalıcı olmasını beklemiyorum. Dolardan yana trend hala daha devam ediyor. Paritenin 1,16-1,18 aralığına hareketinin devam etmesi halinde bu seviyeler kuvvetli direnç olarak öne çıkabilir."