Borsa İstanbul’da dün tepki yükselişi gördük. Azalan kısa pozisyonlar, İsrail’in daha ılımlı bir misilleme yapma ihtimali, geri alımların hızlanması gibi faktörler risk iştahını destekledi. Bu arada bilanço sezonu da Aselsan finansal tablolarıyla resmi olarak başladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dün NTV’de enflasyon, faiz, büyüme, cari açık gibi bir dizi konuda açıklamada bulundu. Şimşek, para politikasının yeniden inşasının zaman aldığını belirtti.
Reuters’ın dün geçtiği ve üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberde, Türkiye'de küçük modüler reaktörler (SMR) olarak bilinen yeni nesil nükleer enerji santrallerinin kurulmasına yönelik bir kanun taslağı üzerinde çalışmalar yapıldığını açıklandı
1- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, eylül ayına ilişkin konut fiyat endeksi ile ağustos ayına ilişkin özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcunu açıklayacak.
2- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Uluslararası Madencilik Konferansı'na iştirak edecek.
3- Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 11. WCI Afrika Forum Toplantısı'na katılacak.
4- Başkent Doğalgaz hisse başı net 0,72 TL temettü dağıtacak.
Borsa İstanbul, dünü %1.88 yükselişle 8.862.49 puandan tamamladı. Endeks gün içinde en yüksek 8.890,29 puandan işlem görürken en düşük 8.685,23 puanı gördü. Şirket geri alımlarının hızlanması, İsrail’in İran’a görece daha ılımlı bir misilleme yapacak beklentisi, MHP grup toplantısında Devlet Bahçeli’nin “barışa” yönelik çağrıları olumlu haber akışları oldu. Ayrıca vadeli işlemlerde kısa pozisyonlarının azaldığını da gözlemledik. Bütün bunların arasında belki de en olumlusu dünkü hacim oldu. BIST-100’de 85,22 milyar TL hacim gerçekleşirken, bu hacim son 1 ayın en yüksek üçüncü hacim verisi olarak kaydedildi.
Dün bilanço sezonu Aselsanla başladı. Aselsan, piyasa beklentilerine paralel olarak 2 milyar TL net kar açıkladı. Aselsan finansal tablolarının ardından yatırımcı sunumunu yayımladı. Yatırımcı sunumunda bakiyeli siparişlere ve yeni siparişlere dikkat çekildi. Aselsan’ın bakiyeli siparişleri 12,6 milyar dolarla rekor seviyede bulunuyor. Aselsan, üçüncü çeyrekte de 1,5 milyar dolarlık yeni sipariş aldı. Aselsan yatırımcı sunumunda dikkat çeken nokta yurt dışından alınan siparişlerde görülen artış. 2024 üçüncü çeyrek itibarıyla yurt dışından 535 milyon dolar olurken, bu sipariş miktarı son 5 senenin en yüksek üçüncü çeyrek sipariş miktarı oldu. Geçen sene toplamda 601 milyon dolar sipariş alınmıştı. Son çeyrek bu sayının geçilmesi oldukça muhtemel. Şirketin 2024 hedeflerinde bir değişiklik bulunmuyor. Aselsan, enflasyon muhasebesi dahil ciro artış hedefini yüzde 10 üzerinde, FAVÖK marjını yüzde 22 üzerinde ve yatırım harcamalarını 14 milyar TL olarak koruyor.
Dün NTV yayınına katılan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyon, faiz, cari açık, büyüme, istihdam ve Körfez ziyaret ilişkin bir dizi değerlendirmede bulundu.
Enflasyon: Bakan Şimşek, enflasyonun mayıs ayında zirve yaptığını ve o zamandan bu yana düşüş eğiliminde olduğunu belirtti. Enflasyonun arzulanan hızda düşmediğine dair eleştirilere rağmen, düşüşün devam edeceğini vurguladı. Özellikle temel mallardaki enflasyonun Eylül ayında yüzde 28'e düştüğünü ifade ederek, yıllık enflasyon oranlarının da daha makul seviyelere geleceğini öngördü. Hedeflerinin, enflasyonu kalıcı olarak düşürmek olduğunu ve fiyat istikrarı sağlanmadan sürdürülebilir büyümenin mümkün olmadığını söyledi.
Faiz: Şimşek, para politikasının yeniden inşasının zaman aldığını belirtti. Deprem ve Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) gibi mali politikada sınırlayıcı unsurların olduğunu, ancak buna rağmen enflasyonun düşme eğiliminde olduğunu söyledi. Faiz politikasının, enflasyonu kontrol altında tutma amacı taşıdığını vurgulayarak, bu süreçte büyümeden vazgeçmek yerine dengeli bir yaklaşım benimseyeceklerini ifade etti. Şimşek, faiz oranlarının enflasyonla mücadelede önemli bir araç olduğunu ve fiyat istikrarını sağlamadan büyümenin sürdürülebilir olmayacağını dile getirdi.
Cari açık: Cari açığın Türkiye ekonomisinin uzun süredir yumuşak karnı olduğunu belirten Şimşek, cari açığın kalıcı şekilde milli gelire oranla yüzde 2-2,5’in altına indirilmesinin hedeflendiğini açıkladı. Bu hedefe ulaşıldığında Türkiye’nin dış borç yükünün azalacağını ve rezerv biriktirme imkanı doğacağını söyledi. Özellikle enerji fiyatlarındaki iyileşmeler ve altın dengesindeki düzelmelerin cari dengeye olumlu katkılar sağladığını ifade etti.
Büyüme: Şimşek, büyümenin sürdürülebilir olmasının ön koşulunun fiyat istikrarı ve bütçe disiplini olduğunu vurguladı. Türkiye’nin ekonomideki yapısal dönüşümü gerçekleştirdikçe daha yüksek katma değerli ürünler üretip ihraç edeceğini belirtti. Ayrıca, yeşil ve dijital dönüşüm projelerinin de büyüme üzerinde uzun vadede olumlu etkiler yaratacağını ifade etti.
İstihdam: Şimşek, Türkiye ekonomisinin genelinde bir yavaşlama olduğunu kabul etmekle birlikte, istihdamda bir sorun olmadığını vurguladı. Son bir yılda Türkiye’nin 1,1 milyon kişiye istihdam sağladığını belirtti ve işsizlik oranının Ağustos ayında yüzde 8,5’e düştüğünü açıkladı. Türkiye'nin yıllık ortalama istihdam artışının son 20 yıl boyunca 700 bin civarında olduğunu, ancak son 12 ayda bu sayının 1,1 milyona ulaştığını söyledi. Önümüzdeki yıllarda da yılda ortalama 750 bin kişiye istihdam sağlamayı hedeflediklerini belirtti.
Körfez ziyareti: Katar ve Kuveyt’e yaptığı ziyaretlerin detaylarını paylaşan Şimşek, Katar ile kasım ayında yapılacak bir zirve planlandığını duyuran Şimşek, Körfez ülkelerinin Türkiye için ciddi ekonomik fırsatlar barındırdığını vurguladı. Körfez bölgesinin yüksek alım gücüne sahip olduğunu ve Türkiye’nin sektörel çeşitliliği ile bu ülkelerle tamamlayıcı bir ekonomi modeline sahip olduğunu belirtti. Özellikle turizm alanında iş birliği fırsatlarına dikkat çekti. Körfez ülkelerinin turizmde iddialı hedeflerinin olduğunu, Türkiye'nin ise dünyada turizmde ilk 5 ülke arasında yer aldığını hatırlattı. Türkiye’nin turizm sezonu bittiğinde Körfez ülkelerinde sezonun başladığını ve bu durumun iş birliği için önemli bir fırsat sunduğunu ifade etti.
Reuters’ın dün geçtiği ve üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberde, Türkiye'de küçük modüler reaktörler (SMR) olarak bilinen yeni nesil nükleer enerji santrallerinin kurulmasına yönelik bir kanun taslağı üzerinde çalışmalar yapıldığını açıklandı. Yetkili, mevcut nükleer enerji mevzuatında SMR'ların yer almadığını ve bu teknoloji ile diğer yenilikçi nükleer teknolojilerin Türkiye'de kullanılabilmesine olanak sağlayacak düzenlemelerin hazırlandığını belirtti. Bu taslağın gelecek yıl Meclis'e sunulabileceği ifade edildi.
Türkiye, artan elektrik tüketimini karşılamak için uzun süredir rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara yatırım yapıyor. Ancak yenilenebilir enerjinin üretimdeki payı arttıkça, kesintisiz enerji sağlayan nükleer kaynakların da payının artması gerekiyor. Türkiye bu kapsamda, toplamda 15 bin megawatt (MW) gücünde üç konvansiyonel nükleer santral kurmayı planlıyor. Akkuyu’daki dört reaktörlü santral 2025 yılında faaliyete geçecek, Sinop ve Trakya’daki santraller için ise Rusya, Güney Kore ve Çin ile görüşmeler sürüyor.SMR santrallerinin de enerji portföyüne eklenmesi planlanıyor ve bu alanda ABD ve Çinli şirketlerle görüşmeler yapıldığı biliniyor. SMR'lar, 300-400 MW arası güç üretebilecek ve konvansiyonel nükleer santrallere kıyasla daha az maliyetle, daha küçük alanlarda ve tüketim merkezlerine yakın yerlerde kısa sürede kurulabilecek.
Son dönemde gündemi meşgul eden Savunma Sanayi Destekleme Fonu ile ilgili görüşmeler, ileri bir tarihe ertelendi. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, kamuoyundan gelen eleştirilerin dikkate alındığını ve düzenlemenin bütçe görüşmelerinin ardından yeniden değerlendirileceğini açıkladı. Vatandaşların teklife yönelik bazı çekinceleri olduğunu belirten Güler, düzenlemenin 2025 yılına ertelendiğini ifade etti. Savunma Sanayi Destekleme Fonu, 100 bin TL ve üstü kredi kartı limitine sahip kişilerden 750 TL'lik kesinti yapılmasını öngörüyordu.
Euro, yarınki Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı öncesinde son iki ayın en düşük seviyesine geriledi. Sebepler arasında daha hızlı faiz indirimi beklentileri ve yaklaşan ABD başkanlık seçimlerinin yarattığı belirsizlikler var. Euro, ekim ayında yüzde 2'den fazla düşüşle 1,09 dolar seviyesine geriledi. Ortak para birimi, performans olarak 2023 Eylül ayından bu yana en kötü ay performansını geçiriyor. Euro Bölgesi'nden gelen zayıf ekonomik veriler, ECB'nin faizleri daha agresif şekilde indireceği beklentilerini artırıyor. Bu durum, ABD'den gelen güçlü verilerin ardından, Federal Rezerv'in para politikasını gevşetme hızının yavaşlayacağına dair beklentilerle birleşerek, dolar varlıklarını daha güçlü hale getiriyor.
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre Euro Bölgesi'nde sanayi üretimi, ağustosta bir önceki aya göre yüzde 1,8, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 0,1 artış gösterdi. Piyasa beklentileri, aylık bazda yüzde 1,8 artış, yıllık bazda ise yüzde 1 düşüş olacağı yönündeydi. AB genelinde ise sanayi üretimi, aylık bazda yüzde 1,3, yıllık bazda yüzde 0,2 oranında arttı. Ağustos ayında AB ülkeleri arasında sanayi üretiminde en fazla artış, yüzde 4,5 ile İrlanda'da görülürken, Almanya ve Litvanya'da yüzde 3,3, Malta'da ise yüzde 2,7 artış kaydedildi. En fazla düşüş ise yüzde 9,2 ile Lüksemburg, yüzde 4,6 ile Hırvatistan ve yüzde 4,5 ile Danimarka'da oldu.
Abu Dhabi Developmental Holding Company (ADQ), Odeabank'ın sermayesinin yüzde 96'sını satın almak için Bank Audi liderliğindeki konsorsiyumla nihai bir anlaşmaya vardı. Şirketin açıklamasına göre, Bank Audi ve diğer yatırımcılar, sahip oldukları Odeabank hisselerini ADQ'ya satma konusunda anlaştılar. Satış anlaşmasının yürürlüğe girmesi için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Rekabet Kurumu onaylarına başvurulacak.
Kaynak: Fintables