Rusya- Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa ülkelerinin uyguladığı ambargolara karşı, Rusya'nın da bu ülkelere doğal gaz akışına yönelik uyguladığı ambargo, birçok Avrupa ülkesinde enerji krizine neden oldu. Enerji fiyatlarının ciddi oranlarda yükseldiği Avrupa ülkelerinin bazılarında, tüketimi azaltmak amaçlı klimaların yazın 27, kışın 18 dereceyle sınırlandırılması, klima açıkken kapıların açılmasının yasaklanması, gereksiz aydınlatmaların durdurulması gibi yöntemler hayata geçirildi.
Avrupalı tur operatörleri de kış dönemini kapsayacak şekilde, Akdeniz sahillerinde sıcak ülkelerdeki otellerde Avrupalıların kışı geçirmelerine yönelik uygun fiyatlı ve 2 ayı bulan süreli tatil kampanyalarını devreye soktu. Avrupa'daki enerji krizi tüm bunların yanında kış dönemi örtü altı üretimini de olumsuz etkiledi. Başta domates olmak üzere birçok yaş meyve sebze üreticisi, enerji fiyatlarındaki aşırı artışlar nedeniyle üretimden çekildi.
Avrupa'daki birçok büyük süpermarket zinciri ve tedarikçi, bu yıl yüzde 30- 40 civarında üretim boşluğundan kaynaklanacak ihtiyacı giderebilmek için Türkiye'de kış döneminin üretim merkezi Antalya'ya rotayı çevirdi. Antalya'da, önümüzdeki kış için yaş meyve ve sebze başta olmak üzere tüm gıda ürünlerine yönelik ikili iş görüşmeleri yapılmaya ve kontratlar imzalanmaya başlandı.
Batı Akdeniz İhracatçıları Birliği (BAİB) Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, Avrupa'nın, özellikle Rusya- Ukrayna savaşında tam planlayamadığı sebeplerle ciddi bir enerji krizine girdiğine dikkati çekerek, “Bunun etkilerini de görmeye başladılar. Geçen yıl bunu hissetmiştik, özellikle yaş meyve sebze üretiminde seralarda çok yüksek doğal gaz fiyatları dolayısıyla birçok üreticinin üretim yapamadığını biliyoruz. Bu nedenle geçen yıl Türkiye'den talepler artmıştı. Bu yıl bunu aşabileceklerini düşünürlerken, yanlış politikalar neticesinde ciddi enerji krizine girdiler. Tahminimiz ve yaptığımız görüşmelere göre, üretimlerde yüzde 30- 40 arası oranda düşüş yaşanıyor" dedi.
Bu nedenle Avrupa'nın hemen arayışa girdiğini, en önemli ülke olarak da karşılarına Türkiye'nin çıktığını söyleyen Çavuşoğlu, “Birkaç aydır çok ciddi görüşmeler gerçekleştiriliyor. Özellikle büyük market zincirleri, Antalya ve civarında araştırmalar ve görüşmelerde bulunuyor. Ciddi eksiklikleri olacağını biliyoruz ve bu nedenle üreticilerimizle birlikte biz de ciddi hazırlıklar yaptık. Tabii önceliğimiz, milletimizin gıda ihtiyaçlarını karşılamak ve haricinde ihracatla fazlamızı değerlendirmek. Hedefimiz olabildiğince fazla üretip, olabildiğince fazla ihracat yaparak ülkeye döviz girdisini artırmak" diye konuştu.
Avrupa'nın şu andaki taleplerinin meyve-sebzenin yanında tüm gıda ürünlerine yönelik olduğuna dikkati çeken BAİB Başkanı Çavuşoğlu, bu nedenle hem üretim hem döviz girdisinin artacağını kaydetti. Kış dönemi için iklim değişikliğine bağlı endişeleri olduğunu da belirten Çavuşoğlu, “Geçen yıl da yaşadığımız iklim değişikliğine bağlı soğuk havalar veya farklı iklimsel özellikler nedeniyle üretim düşerse sıkıntı yaşanabilir. Ama öngörümüz hem üretimimizi hem de ihracatımızı artırabileceğimiz yönünde" dedi.
Kış dönemi Avrupa'da İspanya, Hollanda, Belçika, İtalya, Fransa gibi ülkelerin üretimde öne çıktığını belirten Çavuşoğlu, “Geçen yıl Hollanda'da en büyük etkiyi gördük ve ciddi düşüşler yaşandı. Zaten bizdeki artışların bir sebebi Hollanda'daki düşüşlerden kaynaklıydı. Bu yıl onlarda da bizdeki gibi ekim süreci bitti, artık hasat bekleniyor. Yaklaşık 1 ay, 40 gün sonra bizde de onlarda da hasat başlayacak, fakat onlarda ciddi bir eksik olacağını görüyoruz" diye konuştu.
Avrupalı emeklilerin, enerji kullanımının minimuma düşürülmesi için kış dönemi ülkemize tatile gönderilmesine yönelik çalışmalara da değinen Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Tabii ki bizler üretimimizin bir kısmını da turizmde değerlendireceğiz. İster istemez üretim miktarımızı artırmamız gerekiyor. Yapılacak tüketim her ne kadar iç piyasadaki bir tüketim gibi görünse de kış turizminin de çok canlı olacağını tahmin ediyoruz ve burada da ciddi bir tüketim olacağını öngörüyoruz. Bunun da aslında bir döviz geliri olarak görülmesi gerekiyor."
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Üyesi, ihracatçı Cüneyt Doğan, Avrupa'da da enerji ve elektrik girdi maliyetlerinde artışlar olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Avrupa'da üreticilerin de bu sebeple üretimden geri çekildiği söyleniyor. Bu yüzden Avrupa'daki birçok tedarikçinin Antalya'da özellikle topraksız tarım yapılan büyük seralarla anlaşmalar yaptığı belirtiliyor. Bu arada 2 euro veya üzerinde domates fiyatları oluştu. Ama bu tüm domates çeşitlerini kapsamıyor. 2 veya 2,2 euronun bütün sezonu mu yoksa 2-3 ayı mı kapsadığını bilmiyoruz. Normalde Avrupa'da ocak-nisan sonu arası üretim az ve gümrük vergisini artıyorlardı. Ama kendi üretimlerinde düşüş olduğundan geçen sene artırmadılar. Bu sene de gümrük vergisini artırmazlar ise bütün sezonu olumlu etkileyebilir. Tabii bu fiyatlar sadece topraksız tarım domates için geçerli. Domateste çok çeşitlilik var. Kokteyl, salkım, pembe ve birçok çeşit, hepsinde aynı fiyat olacak diye bir durum yok."
Önümüzdeki kış için Türkiye iç piyasasında da herkesin, 'Domates 40-50 lira olacak, bütün sezon mu olacak, biz bu paralara domates mi alacağız' diye tereddüdü olduğunu belirten Doğan, “Avrupalı bugün domatesi niye üretemiyor, girdi maliyetleri çok fazlalaştığı için domatesini veya diğer ürünlerini üretemiyor. Bizim girdi maliyetlerimizde de aşırı artış var. Çiftçimizin para kazanması, bu işten uzaklaşmaması lazım. Çiftçimiz para kazanmaz, bu işten uzaklaşırsa, ileriki senelerde aynı pozisyona biz de düşebiliriz. 'Domatesi nereden ithal edeceğiz' durumuna düşebiliriz" diye konuştu. (DHA)