Bakan Pekcan, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Türker ve Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti.
EMD'nin faaliyetlerine ilişkin bilgi alan Pekcan, ekonomi muhabirlerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının tüm dünyada hem arz hem talep yönüyle bir şok yarattığını ve İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra görülen küresel anlamda en büyük ekonomik krize neden olduğunu ifade eden Pekcan, aşının yaygın kullanımıyla beraber 2021 yılında salgından kurtulmayı ümit ettiklerini söyledi.
Pekcan, mutasyona uğramış Kovid-19'un Avrupa'da hızla yayılmasının da Türkiye'yi olumsuz etkilediğine dikkati çekerek, bu süreci Türkiye'nin iyi yönettiğini, vaka sayılarının kontrol altına alındığını bildirdi.
En önemli konulardan birinin de Türkiye'nin sağlık sistemi ve bu sistemdeki "sosyal devlet anlayışı" olduğuna işaret eden Pekcan, bu yaklaşımın Türkiye'nin bütün dünyadan pozitif ayrışmasını sağladığını dile getirdi.
Pekcan, sadece sağlık değil, ekonomik hayatın da salgın sürecinden etkilendiğini hatırlatarak, bu anlamda restoranlar, kafeler gibi yerler ile turizm ve ulaştırma gibi sektörlerin, esnaf ve sanatkarların en çok etkilenen kesimler olduğunu ifade etti.
Bakan Pekcan, "İlk günden itibaren devletimiz, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın himayelerinde hayata geçirilen Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi'nin kapsamını sürekli geliştirerek, hem finansman hem istihdam desteğiyle iş dünyamızın yanında oldu." diye konuştu.
Salgının başından bu yana esnaf ve sanatkarlara yönelik TESKOMB ve Halkbank aracılığıyla da gerek kredi ödemelerinin ertelenmesi gerekse düşük faizli kredi destekleri sağlandığını vurgulayan Pekcan, bu süreçte sel ve deprem felaketleri yaşandığını, bunlara yönelik de TESKOMB üzerinden 50 bin liraya kadar hibe desteği sağlandığını anımsattı.
Pekcan, bunlarla birlikte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen ay açıkladığı esnaf ve sanatkarlar ile gerçek kişi tacirlere yönelik "gelir kaybı desteği" ve "kira desteği" ile Kovid-19'dan etkilenen işletmelerin yanında olduklarını belirterek şu değerlendirmede bulundu:
"Söz konusu desteklere yönelik talepleri ve başvuruları 30 Aralık 2020 itibarıyla almaya başladık. Burada en çok etkilenen 133 iş kolunu tespit ettik, internet sitemizde yayımladık. Bunlarla ilgili faal olan ticari işletmelerde basit usulde vergiye tabi olanlardan, esnaf ve sanatkarlardan, vergi muafiyeti olan kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden esnaf ve sanatkarlarımızdan kimlerin yararlanabileceklerini ilan ettik. 11 Ocak Pazartesi akşamına kadar başvuru sürecini uzatmıştık, gerekirse yine uzatırız. Şu ana kadar 2 milyonun üzerinde başvuru var. Gelir kaybı desteğine 1 milyon 300 binin üzerinde, kira desteğine 754 bin civarında müracaat eden esnafımız var. Devletimiz her zaman olduğu gibi bu zor günlerde ticaret erbabımızın yanında olmuştur, bundan sonra da olmaya devam edecektir."
Desteğe müracaatlarda Ticaret Bakanlığındaki veri sistemiyle Hazine ve Maliye Bakanlığındaki sistemin karşılıklı mutabakatını sağlamak için çalışma yapıldığını belirten Pekcan, "Bunlar tamamlanır tamamlanmaz da inşallah ocak ayı içinde bu ödemelerin mümkün olan en kısa zamanda gerçekleştirilmesi için elimizden geleni yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Pekcan, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile yürüttükleri mutabakatları bu hafta sonuna kadar tamamlamayı hedeflediklerine dikkati çekerek, "Tabii kira desteği de olduğu için kiralayanın verileriyle kiracının beyanlarının örtüşmesi gerekiyor. Bunlar örtüşmediği zamanda da bu defa belki kira ödemesi veya kontrat sorgulaması yapmamız gerekecek." dedi.
Ayrıca, bazı otobüs, servis ve taksi şoförlerinin de kira desteğine müracaat ettiği bilgisini veren Pekcan, "Bunlar kira hakları söz konusu olmayan iş kollarımız. Bunlar da kontrol ediliyor." dedi.
Bakan Pekcan, söz konusu desteklerin bütçeye maliyetinin sorulması üzerine, bu destekler için 5 milyar liralık bir bütçe ayrıldığını dile getirdi.
Haksız fiyat artışı yapan işletmelere yönelik denetimlerin ve yaptırımların sorulması üzerine de Bakan Pekcan, öncelikle salgını fırsat bilerek fahiş fiyat uygulamak isteyenlere karşı Reklam Kurulunu devreye aldıklarını söyledi.
Pekcan, salgınla birlikte İç Ticaret Genel Müdürlüğü bünyesinde Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunu oluşturduklarını belirterek şunları kaydetti:
"Bu kurulda 13 üye var, 8'i kamu kuruluşları, diğerleri TOBB, TESK, üretici birlikleri, tüketici birlikleri ve perakende sektörü temsilcilerinden oluşuyor. Yapılan denetimler sonucunda karara varılması belki zaman alıyor, tüketici bir şey gördüğü zaman hemen onu satanı cezalandırmamızı bekliyor ama böyle yaparsanız da ticareti kilitlemiş olursunuz. Biz ne yapıyoruz? Tespitimizi yapıyoruz ve o firmadan savunmasını istiyoruz, 10 gün süre veriyoruz. Savunması alındıktan sonra ilk kurul toplantısında karar veriyoruz. Burada ortak bir karar alınıyor. Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunun son toplantısında 92 firmaya 2 milyon 240 bin lira ceza kesildi. Kurul tarafından bugüne kadar 10 toplantıda, 375 firmaya 11 milyon 855 bin lira ceza kesildi. Tabii bunların arasında Tüketici Genel Müdürlüğümüzün ve Reklam Kurulunun kestiği cezalar yok. Pandemi döneminde en çok ceza verilen ürün grupları arasında gıda ürünleri bulunuyor, elektronik eşya, tıraş makineleri, ekmek makineleri, kolonyalar, maskeler de var."
Kaynak: AA