Başkent Kulisi programına konuk olan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı önemli açıklamalarda bulundu. Tarımsal problemlerle ilgili konuşan Yumaklı, "Zirai don olayları, tarımsal problemler bunlar dünyanın her ülkesinde var herkes önlem alıyor 2025 senesinde bütün konsantrasyonumuz tarım teknolojileri üzerine..." ifadelerini kullandı.
İşte Yumaklı'nın açıklamalarından satır başları;
"32.6 milyar dolar ihracat yaptık dediniz. Evet gıda ve gıda ürünleri işlenmiş ya da işlenmemiş. İthalat ne durumda peki? Burada da net net ihracatçı durumdayız.
İhracatımız ithalattan daha fazla. Şimdi yanılmayayım rakamda ama 4-5 milyar dolar civarında fazla var. Burada da tabii... şunu görmek lazım. Her ürünü de kendi ihtiyacınız için üretmiyorsunuz. Almış olduğunuz ürünü katma değerli bir şekilde.
Şimdi süt üretiminde biz dünyada 10.'yuz. Süt üretiminde Türkiye dünyada 10. Kırmızı et üretiminde dünyada büyük başta 9. Küçükbaşta 5.yiz. Beyazı et üretiminde dünyada 9. Avrupa'da 1.'yiz. Yumurta üretiminde dünyada 10., Avrupa'da 1.'yiz.
Yani hep aslında ilk onda.
Şunu söylemek istiyorum bakın. Nedense bir kesimin hala kendi ülkesine kendi ülkesinin hangi başlıkta olursa olsun. Üretim gücüne, kabiliyetine yani güçlü kaslarına bir inançsızlığı var. Bunu biz nerede gördük? Kaan'da gördük. Öyle değil mi? Kalorifer peteği dediler.
Yani ben şimdi şunu söylemiyorum. Bir yanlışlık olur, bir hata olur, bir eksiklik olur. Bunu konuşalım. Ama tümden reddiyeci. Yani kendinizi dünya ile kıyasladığınızda bu aşağılık kompleksini ben bir türlü anlamıyorum. Kendi üreticimize biz niye güvenmiyoruz? Yani neden mesela bu başlıklarda biz dünya sıralamasında ilk onun içerisinde çok kritik ürünler için varız dediğimizde, hayır canım böyle bir şey yok. Neden diyoruz bunu? Yani anlaşılır gibi değil. Bunun şöyle bir sonucu da var. Siz kendi üreticinize saygı duymadığınız zaman o insanların bir manada cesaretini kırıyorsunuz. Bunu yapmayın diyorum ben burada.
Doğanın üstü durumlarda da kendi kapasitesine sahip bir ülke.
Elbette. Bunun ilk testi ve en büyük testi pandemide oldu. Dünyadaki bütün diğer ülkelerdeki çiftçiler evlerine kapanırken bizim üreticilerimiz üretmeye devam ettiler. Bu son derece önemli bir sınama. Her şeyden önce şunu söylemem lazım. Bizim ülkemizin üreticisi gerçekten fedakar. Hakikaten. Elindeki bütün kaynakları üretim için sonuna kadar kullanma yolunda çok da açık bu konulara. Özellikle son dönemde Bizim artık teknolojiyi daha fazla kullanma ihtiyacımız, iklim değişikliğinin etkileri bunları da konuşuyoruz. Yani 360 derecede baktığımızda hakikaten matruşka gibi bir konuyu açıyorsunuz, öbür konu çıkabiliyor. Ben sizin sorunuza istinaden biraz rakamlarla Türkiye tarımı nerede? Onlardan bahsedelim. 206 çeşit ürünümüz var, 206 çeşit. Ama bunun altında, bunun da binlerce alt kırılımı var. Domates bu 206 çeşitten bir tanesi domates.
Domatesin kendi içerisinde çeşitleri var. Bu da 2000'in üzerinde bir çeşitten bahsediyoruz. 137 milyon ton idi bizim 2024 yılı üretimimiz. 137.4 milyon tondu. Yani bu son derece önemli.
Dolayısıyla biz hani şöyle bir kıyaslama yapacak olursak. Avrupa'da birinci sıradayız. Dünyada ilk 10 ülke arasındayız. Tarımsal üretimde. Tarımsal hasıla açısından söylüyorum. Oluşturmuş olduğunuz tarımsal ekonomiden bahsediyorum.
Türkiye, 2024 yılında AB ülkelerine kıyasla hem küçükbaş hem de büyükbaş hayvan varlığında lider konuma geldi.
Büyükbaş hayvancılıkta AB ülkeleri arasında ilk sırayı 16 milyon 429 bin adetle Fransa alırken, onu 10 milyon 461 binle Almanya, 6 milyon 308 binle İrlanda, 6 milyon 190 binle Polonya, 6 milyon 174 binle İspanya, 5 milyon 765 binle İtalya ve 3 milyon 562 binle Hollanda izledi.
Tarımsal üretim için yine bu tarımsal hastalığın içerisine dahil kendi ihtiyacımızın dışında da ihracat yapıyoruz. Yani 2024 yılı sonunda 32.6 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleşmiş oldu. 186 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2218 çeşit ürün ihraç ediyoruz. Kendi ihtiyacımızı karşılıyoruz. Ben bunu hep vurguluyorum. Dünyada bütün ihtiyaçlarını kendisi üreten bir ülke olamaz yani. Ama sizin kritik eşikte misiniz, onun üzerinde misiniz o önemli. Dolayısıyla bizim kendi ihtiyaçlarımızı karşılama ve stratejik ürünlerin yeterliliği konusunda hiçbir problemimiz yok. Yani bunu söyleyebilirim. Hatta şöyle akıllarda kalsın diye söylüyorum. Bugün itibariyle bizim sınırlarımız kapansa, bizim kendi kendine yeterliliğimiz konusunda hiçbir problemimiz yok. Bu önemli şimdi. Bir savaş dibimizde yine devam ediyor. İsrail-İran arasında. İnsanların algılarında ön plana çıkıyor.
Okuyucu Yorumları 0 yorum