'Sivil toplum kuruluşları ile buluşma" etkinliğinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan burada önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde:
"Bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Organizasyona katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum, siz değerli misafirlerimize de hoş geldiniz diyorum. Rabbim birliğimizi, muhabbetimizi, gönül birlikteliğimizi daim eylesin. Dün 38 projemizin toplu açılışını yaptık, ayrıca 2 projenin de temellerini attık. Türkiye Yüzyılı hedeflerimize her geçen gün daha da yaklaşıyoruz. Büyük ve güçlü bir Türkiye inşa ediyoruz.
Türkiye'ye yönelik yatırım iştahının halen yüksek olduğunu orada bizzat görme fırsatı bulduk. İnşallah bunların olumlu yansımalarını yakında müsaade edeceğiz. Koronavirüs salgınından beri tüm dünyada olduğu gibi bizim de başımıza ağrıtan enflasyonun önce kontrol altına alınmasını ardından da düşüş politikasına ve patikasına girmesini sağlamak. Bunu kararlılıkla devam ettirerek tek haneli rakamlara indirecek, böylece milletimizin her kesiminin rahat nefes almasını temin edeceğiz. Dezenflasyon sürecini kesintisiz sürdürürken yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı politikalarımızı da inşallah güçlendireceğiz. İş dünyamızın hükümetimizden beklentilerini elbette çok iyi biliyoruz. Enflasyondaki iyileşmeye paralel olarak bu beklentileri de karşılayacak adımları peyderpey atacağız.
Ana muhalefetin yaptığı gibi polemikle, kavgayla bu işler yürütülmez. Ülke yönetmek ciddi bir iştir. Biz bu sorumluluğu tam 23 yıldır aziz milletimizin de desteği ve duasıyla hakkıyla taşıyoruz. Dün ne söylediysek arkasında, durduk, bugün de ne söylüyorsak yarın dimdik ayakta duracağız.
Gençlerimizi ve aile kurumunu hedef alan dijital saldırıların dozu, günden güne artıyor. Bunların en başında da yasadışı şans oyunları, sanal bahis ve kumar gibi yeni bağımlılık türleri geliyor. Sosyal medya ve dijital platformlarda bilinçli bir şekilde dolaşıma sokulan zararlı içerikler, çok küçük yaşlardan itibaren evlatlarımıza sirayet ediyor. Yuvalar yıkan, yavrularımızı bizden koparan, ocaklara ateş düşüren bu tehlikelerle mücadele, yalnızca devletin değil, hepimizin asli görevidir.
Güçlü birey, güçlü aile ve güçlü toplum oluşan sağlıklı nesillerin yetişmesi için bizlere ne düşüyorsa, kolektif olarak yapmak zorundayız. 2025'i 'Aile Yılı' ilan ederek bu yöndeki çalışmalarımıza, destek ve teşvik paketlerimizle birlikte yeni bir momentum kazandırdık. 81 ilimizin tamamında uyguladığımız Aile ve Gençlik Fonumuz, binlerce genç çiftimizin istifade ettiği önemli bir kaynak haline geldi. Ama bunlar yeterli değildir. Sivil toplum kuruluşlarımızın ve iş dünyamızın da yük alması, sorumluluk alması, elini taşın altına koyması gerekiyor"
Okuyucu Yorumları 0 yorum