Emekli maaşları gündemden düşmezken pek çok emekli maaşlarının düşük kaldığı konusunda eleştirilerini dile getiriyor. Bu durum emeklilik bekleyenleri ya da çalışanları da düşündürürken emeklilik ile ilgili yeni bir sistem de gündemde. Gündeme getirilen ikinci emeklilik konusunun detayları da sıkça merak ediliyor. Peki, bu sistemden kimler yararlanacak, nasıl uygulanacak, primleri kimler ödeyecek ve emeklilik şartları neler olacak? İşte detaylar...
İkinci emeklilik konusu ile ilgili A Para canlı yayınında konuşan ekonomi gazetecisi Faruk Erdem "Bu orta vadeli programda yer aldı, tamamlayıcı emeklilik dediğimiz sistem. Sayın Cumhurbaşkanı Kongre konuşmasında da buna kısaca değindi, çalışma modellerini anlatırken işte tamamlayıcı emeklilik veya tamamlayıcı sigorta sistemleri gelecek dedi. Bir süredir bunu konuşuyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde bu da uygulanıyor. Aslında bunun asıl amacı şu; hem tasarrufa yöneltmek çalışanları, hem de emekli olduğunda çalışırken kurduğu hayat standardının düşmesini önlemek. Yani işte bizde hem kamuda da oluyor, özel sektörde de oluyor; emekli olmadan önce aldığınız maaşı emekli olduğunuzda alamıyorsunuz. Çünkü bütün çalışma hayatındaki ödediğiniz primlere bakıldığı için emekli maaşı daha düşük olabiliyor. Dolayısıyla hayat standardı düşüyor.
Ama bu tamamlayıcı emeklilik sistemiyle hem tasarruf yapmış olacaksınız hem de Sosyal Güvenlik Kurumu dışında ikinci bir emeklilik imkanına kavuşacaksınız. Nasıl olacak, kimler yaralanacak? Aslında şu anda otomatik katılım sistemiyle 45 yaş altındaki çalışanlara uygulanıyor. Hani zorunlu bireysel emeklilikten bahsediyorum, isterlerse çıkıyorlar. Şimdi bu sistem geldiğinde dolayısıyla çıkmamış olacaklar ve hatta 45 yaşın üstündekiler de bundan faydalanacak. Dolayısıyla çalışan, emekli olduktan sonra çalışan, herkesi ilgilendiren bir sistem kimler yararlanacak sorusu.
Nasıl uygulanacak? Bugün işte dediğim gibi bir örneği var aslında bireysel emeklilik sisteminde yani otomatik katılımlı emeklilik sisteminde... Siz bir iş yerinde çalışıyorsunuz ve primleriniz yatırılıyor, işte ister sosyal güvenlik destek primi çalışan emekli açısından söylüyorum, isterseniz emekli olmadan önce SGK priminiz yatırılıyor. Yani bir yandan emekliliğiniz devam ediyor kamunun emekliliğinden bahsediyorum. Bir yandan da işte bu otomatik katılım sistemine benzer bir bireysel emeklilik sistemi kurulacak ve iki prim birden yatırılarak bir yandan da o taraftan bir emeklilik işlemi devam etmiş olacak.
Primleri kim ödeyecek? Burada şu anda bu primleri biliyorsun çalışanlar ödüyor yüzde 3 şeklinde, işte brüt maaşının yüzde 3'ü şeklinde, en az asgari ücretin yüzde 3'ü olarak. Burada kamunun da katkısı olacak. Bugün işte yüzde 30'u bulan bir katkı oluyor bireysel emeklilik sisteminde, sen 100 lira ödüyorsun 30 lira da kamu koyuyor... Hem kamunun katkısı olacak hem işverenin katkısı olacak hem de çalışanın katkısı olacak. Dolayısıyla bu primlerin ödenmesinde üçlü bir sistem olacak, üçlü bir tasarruf sistemi.
Emeklilik şartları ne olacak? Şu anda 8 Eylül 99 sonrasında işe giren birisi erkekse 60 yaşında, kadınsa 58 yaşında emekli oluyor ve 7000 gün yani 20 yıl prim ödemek zorunda sosyal güvenlik kurumunda. Ama burada 10 yıl 56 yaş gibi bir sınır var. Dolayısıyla yeni işe giren birisi aslında SGK'dan önce buradan tamamlayıcı emeklilikten emekli olabilir. Dolayısıyla buradaki şartlar biraz daha yumuşak. Emeklilik yani 10 yıl 56 yaş dolduğunda siz SGK'dan emekli olsanız da olmasanız da tamamlayıcı emeklilikten emekli olacaksınız. Orada isterseniz maaş olarak alabilirsiniz birikiminizi isterseniz de toplu olarak alabileceksiniz. Burada birikimin miktarına siz karar vereceksiniz; isterseniz yükseltebilirsiniz, isterseniz makul bir seviyede tutabilirsiniz. Bu tabii ne kadar yüksek olursa ileride alacağınız toplu para ve maaş bu kadar yüksek olur.
SGK ile ilgisi olacak mı? Olmayacak. Yani SGK değişmeyecek, o zaten sizin Sosyal Güvenlik Kurumundan kaynaklı bir emekliliğiniz olacak, bu da ayrı adı üstünde tamamlayıcı bir emeklilik olacak. Burada bir şey daha söyleyeyim; tazminatla da bir ilgisi olmayacak. Hani bu tazminatlarımıza el konuluyor vesaire böyle bir algı da oluşturuluyor... Bunun tazminatla bir ilgisi yok, tazminatınız zaten yasanın tarif ettiği şekliyle gidiyor.
Kıdem tazminatı fonu çalışması daha önce yapıldı. Ama orada işte bütün sosyal tarafların bir araya gelip buna karar vermesi istendi. O da olmayınca konu kapandı. Ama tek tekrar sosyal taraflar bir araya gelir ki bugün Türkiye'de gerçekten bir kıdem tazminatı sorunu var, bakma sen hani büyük şirketlerde tazminatlar ödeniyor filan ama Türkiye'de birçok insan ki yüzde 80'lere yaklaşan bir orandan bahsediyorum; kıdem tazminatını alamıyor, almadan işini değiştiriyor, kıdem tazminatı olduğu için sevmediği bir işte çalışıyor ya da kıdem tazminatı olduğu için işveren açısından da verimsiz bir elemanı çalıştırmak zorunda kalıyor gibi birçok sorun var. Bugün arabuluculardaki iş mahkemelerindeki dosyaların çoğu kıdem tazminatı ile ilgili. Dolayısıyla o fon bana sorarsan keşke gelse, dünyada da uygulanıyor ve insanların böyle bir kıdem tazminatı işveren işçi arasında sorunu ortadan kalkmış olacak, bir fonda toplanacak, o paranızı isterseniz taşıyabileceksiniz başka bir işverene ama konunun onunla bir ilgisi yok.
Yani onunla ilişkilendirmek isteyenler oluyor, onunla bir ilgisi yok. Bu tamamen emeklilik sistemi ile ilgili bir sistem. 2025'te orta vadeli programda yer aldı, 2025'te hayata geçmesini de bekliyoruz ki o konuşmada da bu yer almıştı. Önemli bir detaydı.
Okuyucu Yorumları 0 yorum