Fabrikada iki kafadar işçinin iğrenç şakası olay oldu. İşçilerden biri, diğer işçinin pantolon ve iç çamaşırını çıkartarak fabrika içerisinde gezdirdi. Onlarca çalışanın şaşkın bakışları sonrası, ustabaşının raporu doğrultusunda şakayı organize eden ve pantolonunu çıkartan işçi tazminatsız kovuldu.
Pantolon ve iç çamaşırını çıkartarak işyerinde tur atan işçi, kıdem ve ihbar tazminatı davasını kazandı. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi de kararı onadı. Ancak şakayı organize eden işçi yargıdan eli boş döndü. Sadece bir şaka yaptıkları için kovulduğunu belirten davacı işçi, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, tazminat alacaklarının ödenmediğini, ayrıca işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerinde öngörülen ücret zamlarının tam olarak uygulanmayarak ücretinin eksik belirlendiğini öne sürdü.
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fark aylık ücret, fark ikramiye ve fark fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etti. Davalı şirket avukatı ise davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, dava konusu alacak taleplerinin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savundu.
Mahkeme, davacının iş sözleşmesinin işyerinde ahlaka aykırı hareketlerinden dolayı şaka eyleminden aylar sonra feshedildiği gerekçesi ile dava belirsiz alacak davası olarak kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verdi. Kararı işveren avukatı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.
Yargıtay kararında, şakaya maruz kalarak işyerinde pantolonsuz ve iç çamaşırsız gezen işçinin kıdem ve ihbar tazminatı davasını kazandığı hatırlatıldı. Kararda, şakayı düzenleyen işçinin kusurlu olduğu vurgulandı. Kararda şöyle denildi: “Somut olayda, davacının iş sözleşmesi işyerinde çalışan başka işçinin pantolonunu ve iç çamaşırını çıkartarak işyerinde gezdirmesi eylemi nedeni ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II maddesi gereğince tazminatsız feshedilmiştir. Feshe konu olay, davacı tarafından doğrulandığından fesih sebebi yapılan eylem dosya kapsamı ile sabittir. Bu sebeple davalı işveren feshi haklı sebebe dayanmaktadır. Her ne kadar diğer işçinin açtığı alacak davasında mahkemece iş sözleşmesinin feshinin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı hüküm altına alınmış ve bu kararın Yargıtay (Kapatılan) 22.Hukuk Dairesinin ilamı ile onanmasına karar verilmiş ise de; davacı ile diğer işçinin eylemlerinin aynı olmadığı, bu nedenle emsal olmayacağı sabittir. Hal böyle olunca mahkemece davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”