FİNANS

İnşaat ve Konut Konferansı

Mimar ve Mühendisler Grubu Denetleme Kurulu Başkanı Kadem Ekşi: - “Mekansal tasarım ve düzenlemeler toplumu ayrıştırır. İnsanı merkeze alan bir yapılaşma, imar ve şehirciliğin önünü açmalı” - Türk Tesisat Mühendisleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Gani Bayraktar: - “Sürdürülebilir geleceğin tasarrufu ihtiyacımız olan tasarruftur. Çok farklı ve bütünleşik düşünülmesi gerekiyor. Çok hızlı yerel kaynakları tüketiyoruz. Artık sorumluluk üretme ve tüketme zamanı”

İSTANBUL (AA) - Mimar ve Mühendisler Grubu Denetleme Kurulu Başkanı Kadem Ekşi, mekansal tasarımın ve düzenlemelerin toplumu ayrıştırdığını belirterek, “İnsanı merkeze alan bir yapılaşma, imar ve şehirciliğin önünü açmalı.” dedi.

2012’den beri toplam 1500’ü aşkın şirketi ağırlayan İnşaat ve Konut Konferansı’nın 8’incisi, Samsung İklimlendirme Çözümleri Platin Sponsorluğunda, bu yıl da yüzlerce şirketin katılımıyla gerçekleştirildi.

Ekşi, konferans kapsamında düzenlenen “İnşaat Sektörünün Piyasa Dostu Yapısal Reformları” panelinde yaptığı konuşmada, 200 yılın üzerinde bir iş kolunu hareketlendiren inşaat sektöründe denge ve ölçünün önemine değindi.

Kentleşme süreci içerisinde şehirlerin insan, çevre ve değer kapsamında değerlendirilmesine işaret eden Ekşi, “Mekansal tasarım ve düzenlemeler toplumu ayrıştırır. İnsanı merkeze alan bir yapılaşma, imar ve şehirciliğin önünü açılmalı.” yorumunu yaptı.

Ekşi, imar barışı kapsamında devletin 10 milyarın üzerinde gelir elde ettiğini ve deprem güvencesi ile bir boşluğun söz konusu olduğunu anımsatarak, “Hepimiz konutlarda yaşıyoruz. Malum İstanbul belli bir deprem riskiyle karşı karşıya. Güvenli konutlarda insanın en temel yaşam hakkını önceleyen bir çıkışı inşa etmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.

- “Sürdürülebilir geleceğin tasarrufu ihtiyacımız olan tasarruf”

Türk Tesisat Mühendisleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kemal Gani Bayraktar da artık farklı düşünülmeye ihtiyaç olduğunu ve dünyanın şu anda alışılagelmiş tüm süreçlerin ışığında tüm disiplinlerle birlikte çalışmayı gerektirdiğini ifade etti.

Bayraktar, insanların birbirinden öğrenmesi gereken hususlar olduğunu belirterek, “Sürdürülebilir geleceğin tasarrufu ihtiyacımız olan tasarruftur. Çok farklı ve bütünleşik düşünülmesi gerekiyor. Çok hızlı yerel kaynakları tüketiyoruz. Artık sorumluluk üretme ve tüketme zamanı. 17 tane Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın 13 tanesini doğrudan, 2 tanesini dolaylı uyguluyoruz. Dünya nüfusu şehirleşmeye başlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Mekanik Tesisat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Biner ise mekanik ve elektrik uygulamalarının sürdürülebilir yapılarda konfor, iç hava kalitesi, enerji ve su tüketimi, yaşam boyu yatırım maliyeti, akustik ve estetik gibi çok önemli parametrelere olan katkısını vurguladı.

Biner, yakın gelecekte daha da gelişecek olan Yapı Bilgi Modellemesi (BIM), sanal gerçeklik, laser tarama, isteğe bağlı mühendislik yazılımları ve nesnelerin interneti gibi yükselen teknolojileri kullanarak prefabrik ve modüler uygulamalara doğru evrileceğini ancak hiçbir zaman “Mekanik tesisatın kalitesi, yaşamın ve üretimin kalitesidir” gerçeğinin değişmeyeceğini vurguladı.

- “Gayrimenkulde devasa bir servet birikimi oluşmuş vaziyette”

Gayrimenkul için Strateji Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Gümüş de gayrimenkul sektörünün, eski ve dijital olmayan sistemlerle yönetilemeyecek kadar devasa bir sektör olduğunu ifade ederek, böylesi büyük paraların döndüğü sektörün bilgiyle donatılması gerektiğine işaret etti.

Gümüş, gayrimenkul pazarına sunulan ilanlardan satış sonrasına kadar tüm sürecin tanımlı ve kayıt altında olması gerektiğine dikkati çekerek, “Gerek kurumsal gayrimenkul yatırımcıları gerek bireysel yatırımcıyı sigortalayarak korumalıyız. Gayrimenkulde devasa bir servet birikimi oluşmuş vaziyette. Tıkanan mekanizmaları açmak için öz kaynağın, öz sermayenin, kısaca bu servet stok kaynaklarını ekonomiye katmak zorunluluktur.” diye konuştu.

Bugün aynı taşınmaza 10 farklı fiyat öngören veri karmaşasının güven ortamını sarstığını belirterek, “Bu durum gayrimenkul sermaye birikiminin el değiştirmesini, ihraç olmasını engellemektedir. Satıcı da olsanız, alıcı da olsanız aynı taşınmaz için farklı farklı değerler görüyorsunuz. Bu sizin duraksamanıza ve ‘Aldatılıyor muyum?’ hissi yaşamanıza neden olmaktadır.“ açıklamasında bulundu.

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler