MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, “Kimin nereye uçtuğunu, çocuğunun okul parasının, apartman aidatının ne olduğunu, bankalardaki para hareketlerini biliyoruz. Zaman içerisinde (bir gün) önüne de koyacağız. Devir değişiyor artık eski Maliye yok. Kayıtdışılıkla mücadelenin dozunu artırıyoruz. Vergi vermeyen, 76 milyondan hırsızlık yapanlardan hakkıyla vergi aldığımız zaman dolaylı vergiler de aşağı iner. Bu milletin lehinedir” dedi. Yaklaşan seçimlerden Maliyenin nasıl etkileneceğinin sorulması üzerine de Şimşek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın her zaman bütçe disiplininden yana tavır koyduğunu vurguladı.
E-FATURADA ERTELENMEYECEK
Bir TV programına katılan Bakan Şimşek, elektronik fatura uygulamasının ertelenmesi durumunun sorulması üzerine ise “Kesinlikle ertelemeyeceğiz. 5 dakikalık bir işlemden bahsediyoruz. Başvuru yapın, 2014’ün başından itibaren de ‘e-faturaya geçelim’ diyoruz” ifadelerini kullandı. Şimşek, Latin Amerika ülkelerinin bile bu sisteme 90’lı yıllarda geçtiğini bildirerek, bu durumun mükellef lehine olduğunu söyledi. İlk aşamada 30 bin mükellefi e-faturaya geçmede zorunlu tuttuklarını anımsatan Şimşek, “5 dakikalık işleri var, bu işten sakınmak için gazetelere birşeyler söyleniyor. Açık ve net söylüyorum; ertelemeyeceğiz, müeyyideleri de uygulayacağız. Elektronik faturaya geçeceğiz, elektronik defter, arşiv ve denetime zamanla geçeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
SERBEST MESLEK KAZANÇLARI
Bakan Şimşek, serbest meslek kazançlarının vergilendirilmesine ilişkin de gelişmiş ülkelerde mükellefin, vergi kaçırmadığını kanıtlamakla mükellef olduğunu, Türkiye’de ise Maliyenin mükellefin vergi kaçırdığını kanıtlamakla sorumlu olduğunu ifade etti. Bu durumun işlerini çok zorlaştırdığını vurgulayan Şimşek, “Ben her serbest meslek erbabının kapısına bir tane müfettiş koyamam. Vatandaşımız bir hizmet veya mal aldığı zaman ödediği para da devletin payı olduğunu bilsin. Eğer biz herhangi bir serbest meslek erbabından mal aldığımızda bunu belgelendirirsek, o zaman sorun kalmıyor.”
VATANDAŞIN DÖVİZ BORCU YOK
MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, küresel krizin başında, vatandaşların dövizle borçlanmasını yasakladıklarını anımsatarak, dolayısıyla vatandaşın dövizle borcunun yok denilecek düzeyde olduğunu söyledi. Buna karşın, vatandaşın çok ciddi düzeyde döviz mevduatının olduğuna işaret eden Şimşek, dolayısıyla böyle bir yükselmede vatandaşın zararda olmadığını vurguladı. Şimşek, sonuç olarak, bu tabloya göre döviz fiyatlarının yükselmesinin vatandaşa etkisinin son derece sınırlı, hatta pozitif olduğunu ileri sürdü. Şimşek: “Döviz kurundaki yüzde 10’luk değişim, 1.5 puan olarak yansıyor enflasyona. Bu, şu demek; aslında geçmiş dönemlere kıyasladığımız zaman, dövizdeki hareketlerle enflasyondaki hareket arasındaki geçişkenlik yüzde 15’ler civarı, yani sınırlı. Eskiden, 90’lı yıllara giderseniz çok yüksekti. Dolayısıyla buradaki etki sınırlı olacak.”
ORTAKLIK FED YÜZÜNDEN TOZ DUMAN
MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) temmuz ayındaki toplantı tutanaklarının açıklanmasının ardından biraz tedirginlik olduğunu belirterek, “Ortalık biraz toz duman ama yatışınca Türkiye yine ön plana çıkacak, Türkiye’ye girişler (fon) tekrar güçlenecek. Çünkü, gelecek Avrupa’da, Amerika’da değil, gelişmekte olan ülkelerde. Brezilya, Türkiye, Hindistan, Çin ve Rusya’da, bu değişmedi” diye konuştu. Şimşek, Fed’in politikasındaki değişikliğin bir kriz değil, sadece varlıkların yeniden fiyatlandırılmasının bir süreci olduğunu ifade etti.
Bazı analizlerde yanlış değerlendirmelerin yapıldığına işaret eden Şimşek, “Sanki gelişmekte olan ülkeler veya Türkiye, sürecin sonucunda bir krizle karşı karşıya kalacakmış gibi izlenim veriliyor ama böyle birşey söz konusu değil. Faizler, global likidite nedeniyle düşmüştü. Şimdi likiditenin azalmasıyla bir miktar yükseliş sürecine girdi. Bizi fonlama kanalıyla etkileyecek. Çünkü Türkiye’nin tasarruf oranları düşük, cari açığı var. Türkiye çok büyük küresel krizleri atlatmış bir ülke, bunun da üstesinden rahat bir şekilde gelecek.”