Herhangi bir finansal ürün kolaylıkla nakde çevrilebilir. Bu kolaylık likidite olarak adlandırılır. Özel ya da tüzel bir kişiye ait olan taşınmazlar, ev, araç, tahvil ya da benzeri herhangi bir menkul değer likidite türlerine örnek olarak gösterilebilir.
Firmaların, hangi sektöre bağlı olarak iş yaptığı fark etmeksizin en kızlı ve en pratik bir biçimde varlıklarını nakde dönüştürmesi durumu likidite olarak tanımlanır. Bilinen en likit ürün nakit paradır. Hareketli olamayan varlıklar en düşük olan likiditenin habercisidir.
Likidite gerçek ve teknik olarak iki farklı türe sahiptir. Gerçek likidite, firma tavsiye edildiğinde mevcut borçların ödenmesi durumudur. Teknik olan likidite türü ise vadesi gelmiş olan borçların ödenmesi olarak tanımlanabilir.
Birden fazla likidite oranı hesaplama yöntemi bulunur. Cari oran ve asit testi oranı kavramları ile likidite oranı hesaplanabilir. Firmalar, ellerinde bulunan likidite oranlarını; ürünleriyle değil satışlarına olan oranla hesaplar.
Dönüştürülebilir olan varlıklar, nakit paraya ya da kazanca dönüşmediği zaman vergiden düşürülür. Likidite vergisi budur. Firmalar bu sayede daha fazla kaynağı tutabilirler. Bu varlıkların vergisinden sorumlu olmazlar.
Nakit para arzı arttığı zaman tahvil talebi artar. Aynı zamanda tahvil fiyatları yükselir. Bu durum da faiz oranının düşmesine sebep olur. Milli gelir sabit olduğu zaman nakit para arzının artışı faiz oranlarında düşüş oluşturur. Bu düşüş de likidite etkisi olarak isimlendirilir.
Para piyasalarında faiz oranları aşırı bir düşüş gösterebilir. Ulaştığı en düşük noktaya geldiğinde nakit para arzı artar. Faiz oranları da daha fazla düşemez. Bu durum likidite tuzağı olarak tanımlanır.
En yüksek oranda para arzı göründüğünde, faiz en düşük sınırına iner ve tahvil satışları, senet satışları durur.
Bir işletmenin likidite oranı o işletmenin maddi durumunu gösterir. İşletmenin vadesi gelmiş olan borçlarını ödeme imkanlarını belirlemekte yardımcı bir etkendir. Belirlenen oranlar, işletmelerin kısa vadede olan borçlarını ödeme durumunu belirlemek ve çalışma sermayesi için yeterlilik durumunu belirlemek için kullanılır.
Firmaların cari oranı ile likidite oranı büyük bir farka sahipse, firmanın likit ürünleri stoklara bağımlı demektir. Borç devrinin hızı bu durum gerçekleştiğinde yüksek bir stok devir hızı ile karşılanmalıdır.