Yılsonu enflasyon tahminleri ise yukarı yönlü revizyonlarla birlikte neredeyse %15 seviyesine ulaşmış durumda. Yıl sonu tahmin medyanı Ocak'taki Reuters anketinde %10.80 seviyesinden yükselişe geçmişti. Yukarı yönlü revizyonlar Mart ayı itibarıyla belirginleşmişti ve halen de devam ediyor.
Reuters'ın 15 katılımcıyla gerçekleştirdiği ankette Mayıs ayı için yıllık enflasyon tahminleri %16.94 ila %17.58 arasında değişiyor. Aylık enflasyon tahminleri ise %1.18 ila %1.73 bandında yer alıyor.
Enflasyon, Nisan'da bir önceki aya göre %1.68 olurken, yıllık bazda %17.14 ile 2019 ortasından beri en yüksek seviyeye çıkmıştı.
TL'deki son aylardaki değer kaybı, enflasyondaki yükselişin en önemli faktörü olarak öne çıkıyor.
Kur, Şubat ortasından beri önce ABD tahvil getirilerinin yükselmesiyle arttı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eski Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ı görevden almasıyla ise TL, dolar karşısında daha da değer kaybetti.
Ağbal Mart sonunda görevden alındığından beri TL'deki değer kaybı %15'e ulaşmış durumda. Kurdaki sert yükselişle Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) Nisan ayında %35'i aştı.
Ekonomistler ise bu yükseliş sonrasında yılsonu TÜFE tahminlerini yukarı çekmiş bulunuyor. Tahminler %11.70 ila %15.50 arasında değişirken medyan %14.90 seviyesinde bulunuyor.
Ayrıca ekonomistler TL'deki değer kaybının yeni enflasyon baskısı da yaratacağını bu nedenle yıl sonu tahminini daha da yukarı revize edebileceklerini söylüyorlar.
Bu revizyonlarda TCMB'nin politika faizini bir an önce indirmek isteyeceği beklentileri de rol oynuyor. Ancak bu beklentilere rağmen TCMB henüz faiz indirimine gitmiş ya da önümüzdeki dönem için bu yönde bir sinyal vermiş değil.
Merkez Bankası ise yılsonu enflasyon beklentisini Nisan enflasyon raporunda %9.4'ten %12.2'ye çekmişti. Raporun sunumunda Başkan Şahap Kavcıoğlu, enflasyonun Nisan ayında %17'yi aşarak zirveye ulaşacağı daha sonra aşağı yönlü hareket edeceğini söylemiş olsa da piyasa beklentileri enflasyonun Mayıs'ta hatta belki Haziran'da yükselmeye devam edeceği yönünde.
Ancak TCMB'nin son iki PPK açıklamasında sıkı politikaya dair iki kilit cümleyi metinden çıkarması bazı ekonomistler tarafından gelecek aylarda bir faiz indirimine zemin hazırladığı yönünde algılanmıştı.
Ancak diğer ekonomistler ise yükselen enflasyonun Merkez Bankası'nın faiz indirimine gitmesini oldukça zorlaştırdığı görüşünde.
TCMB, bu ayki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi olan haftalık repo faizini %19'da sabit tutmuş, ve enflasyon seviyesinin üzerinde kalmaya devam edeceğini söylemişti.
Yükselen enflasyonla birlikte halihazırda daralan reel faizler, bir indirim geldiği takdirde daha da azalarak TL'de yeni bir değer kaybına yol açabilir.
Erdoğan'ın ansızın Ağbal'ı görevden alarak, yerine kendi gibi yüksek faizin yüksek enflasyona sebep olduğu görüşüne katılan Kavcıoğlu'nu ataması, piyasalarda faizlerin erken indirileceği ve gizli sıkılaştırma gibi alışılagelmedik yöntemlere dönüleceği endişelerini artırarak Türkiye'yi yeni bir kur krizinin eşiğine getirmişti.
TCMB'nin 18 Mart'taki 200 baz puan faiz artışından sonra yaklaşık %4 değer kazanan TL, Ağbal görevden alındıktan sonra %12 civarında fazla değer kaybederken, BIST-100 endeksi ise 2008 küresel finansal krizinden beri en sert düşüşü yaşadı.
TL'deki devam eden değer kaybı ise enflasyonun gelecek aylarda daha da yükselmesi riskini gündeme getiriyor. Cuma günü 8.6125 seviyesini test ederek tarihi zirveye ulaşan dolar/TL, bugün ise kayıplarının bir kısmını geri alarak 8.50 seviyesinin altına kadar geriledi.
TÜİK, Mayıs ayı enflasyon verisini 3 Haziran Perşembe günü saat 1000'da açıklayacak.
Kaynak: Reuters