Son dakika... Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) yılın ilk ‘Enflasyon Raporunu’ açıkladı. Buna göre enflasyon öngörüsü yukarı yönlü revize edildi. Merkez Bankası’nın 28 Ekim 2021’de yayımladığı son Enflasyon Raporu’nda yüzde 11,8 olarak öngördüğü 2022 yıl sonu enlasyonun tahminini yüzde 23,2 olarak güncelledi. 2023 yılı sonunda ise bir önceki raporda yüzde 7 olarak tahmin edilen enflasyon yüzde 8,4 seviyesine yükseldi. Bir önceki enflasyon raporunda 2021 yıl sonu için yüzde 18,4 oranında bir enflasyon tahminine yer verilirken, Aralık 2021’de yıllık tüketici enflasyonu yüzde 36,08 ile 19 yılın zirvesine ulaşmıştı.
TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun rapora ilişkin yaptığı sunumdan öne çıkan başlıklar şu şekilde:
Türkiye'nin ana ticaret ortaklarında büyüme öngörüleri daha çok yukarı yönlü, 2022 öngörüleri bir miktar aşağı güncellendi. Küresel iktisadi faaliyet üzerindeki risklerin sınırlı olduğunu değerlendiriyoruz, Türkiye'nin dış talep görünümü olumlu seyrini korumaktadır.
Doğal gaz fiyatları 2020 düzeylerine göre oldukça yüksek seyrediyor.
Küresel enflasyonda dikkat çeken artışlar gözleniyor.,
Özellikle gelişmiş ülkeler için enflasyonun tarihi yüksek seviyelere ulaştığını görüyoruz. Gelişmekte olan ülkelerin bir çoğunda da gerek enflasyon gerçekleşmesi, gerek beklentileri hedefin üzerinde seyrediyor. Gelişmekte olan ülkelere son dönemde portföy girişi olduğunu gözlüyoruz.
Çin dışındaki hisse senedi piyasalarına da girişler olduğu, Türkiye'ye yönelik sermaye girişleri Kasım ayında devam ederken, Aralık ayında çıkış gözlendi.
İktisadi faaliyet 2021 yılı üçüncü çeyrekte kuvvetli seyrini sürdürdü. Net ihracatın yıllık büyümeye katkısı 6,8 yüzde puan ile oldukça yüksek seviyededir.
İktisadi faaliyetin yılın son çeyreğinde de güçlü seyrettiği görülüyor.
Aşılamanın hızlanması, küresel ekonomideki toparlanma sürecini destekliyor. Vaka sayılarında artış gözlense de aşılamanın yardımıyla izolasyon tedbirleri küresel ölçekte daha gevşek tutuluyor.
İSTİHDAMDA ARTIŞ SÜRECEK
2022'DE CARİ FAZLA VERECEK
DOLARDAKİ YÜKSELİŞ ENFLASYONUN YÜKSELMESİNDE BELİRLEYİCİ OLDU
Yılın son çeyreğinde döviz kuru gelişmeleri enflasyondaki yükselişin en önemli belirleyicilerinden biri oldu.
Enflasyondaki yükselişte temel mal, gıda ve enerji grupları öne çıktı. Ertelenen harcamalar üçüncü çeyrekte hızlı bir şekilde gerçekleşti ve iç talep ivmelendi.
İç talebin olumlu seyrini koruduğunu gözlemliyoruz. Dış talep olumlu seyrini korudu. Büyümenin daha dengeli bir kompozisyonda gerçekleştiğini değerlendiriyoruz.
Merkez Bankası, gıda enflasyonu öngörülerinde de artışa gitti. Buna göre 2022 yıl sonu için 13,9 olarak öngörülen gıda fiyatları enflasyonu beklentisi yüzde 24,2'e çıkartıldı. TCMB'nin 2023 yıl sonu için gıda enflasyonu öngörüsü ise yüzde 10 oldu.
Bir önceki enflasyon raporunda 2021 yıl sonu için yüzde 18,4 oranında bir enflasyon tahminine yer verilirken, Aralık 2021’de yıllık tüketici enflasyonu yüzde 36,08 ile 19 yılın zirvesine ulaşmıştı.
Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla 2022 yılı sonunda yüzde 18,6 - 27,8 aralığında -orta noktası yüzde 23,2 - gerçekleşeceğini öngörüyoruz (Önceki yüzde 9,6-14,0 aralığı ile yüzde 11,8)
Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla 2023 yılı sonunda yüzde 3,4 - 13,0 aralığında - orta noktası yüzde 8,2 - gerçekleşeceğini öngörüyoruz (Önceki yüzde 4,6-9,4 aralığı ile yüzde 7,0)
Liralaşma Stratejisi” TCMB’nin politika gözden geçirme sürecinin asli unsurlarından biridir. Liralaşma Stratejisi yeni finansal ürünler, teminat çeşitlendirilmesi ve likidite yönetimi uygulamaları vasıtasıyla, Türk lirasının sistemdeki kullanımını merkeze alan bütüncül bir yaklaşımla oluşturulmaktadır. Bu strateji kapsamında TCMB, bir dizi uygulamayı yakın zamanda hayata geçirmiştir. 2021 yılı Aralık ayında yabancı para ve altın mevduatların TL’ye dönüşümü desteklenerek, TL mevduat tercihinin güçlenmesi yönünde bir adım atılmıştır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın tamamlayıcı ürünüyle birlikte döviz kurlarında oluşan sağlıksız fiyat oluşumlarının önü alınmıştır. Para politikası aktarım mekanizması etkinliği açısından, fonlama miktarı, kullanılan araçlar, dağılım, vade ve teminat yapısı gibi likidite yönetiminin unsurları önem arz etmektedir. Bu çerçevede, mevcut Türk Lirası likidite yönetiminin temel bileşenleri olan APİ ve swap
işlemlerinin büyüklüğü, toplam fonlamadaki payları, imkân bazında dağılımı ve teminatlandırma yapısı “Liralaşma” stratejisi kapsamında gözden geçirilmektedir. Reel sektöre finansal sistem tarafından sağlanan kredilerin belirlenmiş amaçlarına uygun kullanımı, söz konusu buluşmanın finansal istikrarı güçlendirmesi dolayısıyla Türk lirasının temellerinin sağlamlaştırılması açısından elzemdir.
Sunum sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Kavcıoplu Kur Korumalı TL Mevduat'ın açıklandığı 20 Aralık günü döviz satışı gerçekleştirdiği iddialarına ilişkin, "O gün MB tek kuruş satmamıştır, bireysel ve kurumsallar 2,2 milyar dolar bir satış gerçekleştirmiştir. Bilançoda rezervlerin düşmesine yönelik yorumlar yanlıştır. Rezervlerdeki düşüşte BOTAŞ'a yapılan döviz satışı etkili oldu. Rezervlerimizin yükseltilmesi yönündeki çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor. BAE ile swap anlaşması yaptık. 1-2 ülke ile görüşmelerimiz devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Aralık ayında yaşanan olayları baz alarak konuşmak çok doğru değil, bankalarla biz de görüşüyoruz, bankalar da gerekli adımı atacaktır. Aralık ayında yaşanan olayları baz alarak konuşmak çok doğru değil, bankalarla biz de görüşüyoruz, bankalar da gerekli adımı atacaktır.
Sadece TCMB'nin sağladığı imkanlar bu işe yetmez, bütün bankacılık sektörünün de bu işe girmesi lazım, daha düşük oranda kredileri finanse etmeleri gerekiyor. Faizler aşağı geliyor, gelmeye de devam edecek.