TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, partisinin genel merkezinde gündeme dair açıklamalarda bulundu. Sarıgül’ün gündeminde asgari ücret, sendikalaşma ve Yerli Malı Haftası yer aldı. Sarıgül, asgari ücret konusunda partiler arasında rakam yarışına girmeyi doğru bulmadıklarını belirterek, “Rakam yarışına girip bu parti 10 lira veriyor, biri 20 lira veriyor, biri 30 lira veriyor; bu ucuz politikalardır. Bizim yerimiz her zaman alın teri ve emeğin yanıdır. Yıllarca iş, emek, özgürlük diye bağırdık. Şimdi biraz daha ilavede bulunuyoruz. Diyoruz ki üretim. Üretim olmadan iş, emek ve özgürlük ne yapacak. Esnaflarımızın, tüccarlarımızın, sanayicilerimizin yanındayız ama alın teri ve emeğin de hakkını korumasını istiyoruz” diye konuştu.
Alım gücünün düştüğünü dile getiren Sarıgül, asgari ücretin yükselmesi gerektiğini ifade ederek, "Bize göre asgari ücretin kaç lira olacağı değil, alım gücü önemlidir. Bu alım gücünün ne kadar korunacağı önemlidir. Siz asgari ücreti yükselttiniz; yarın sabah zeytine, peynire, domatese, ete, buğdaya, arpaya, mercimeğe zam geliyorsa asgari ücreti ne kadar yükseltirseniz yükseltin. Asgari ücret mutlaka dört ayda bir güncellenmeli; normal ücret haline gelmesi mutlaka engellenmelidir. Çünkü asgari ücret şudur; bugün zammı verdin, yüzde 40 enflasyon geldiyse onları alıp gidiyor. Enflasyonun olmadığı ülkelerde asgari ücretin önemi var. TDP olarak önerimiz asgari ücret en az dört ayda bir, yılda üç kez mutlaka güncellenmeli” ifadelerini kullandı.
Sendikaların bölünmesini doğru bulmadıklarını savunan Sarıgül, işçiye açlık ücretini reva gören sendika başkanlarının gitmesiyle Türkiye’nin güçleneceğini belirterek, emeğin ve alın terinin yanında olmaya devam edip, üretimi destekleyeceğini dile getirdi.
Vatandaşı yerli malı kullanmaya davet eden Sarıgül, üretim gücünün ön plana çıkartılması gerektiğini kaydederek, “Ekonomik milliyetçiliği savunuyoruz. 'Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı'. Bize Karadeniz'in, Ordu'nun, Giresun'un, Sakarya'nın fındığı yeter. Ekonomik milliyetçilik yapacağız; ekonomik milliyetçilikte Türkiye'mizin ürettiği ürünleri bütün dünyaya pazarlayacağız. Türkiye'mizin coğrafi yapısı ekonomiyi aşağı çekmeye yeter. Biz hayat pahalılığını marketlerde, çarşıda, pazarda önleyemeyiz. Hayat pahalılığını tarlada önleriz, ekonomik milliyetçilikte önleriz. Teknolojide bir yerli malı çıktı. Alman arabalarına, Fransız arabalarına, İtalyan arabalarına güle güle, hoş geldin TOGG. Bütün yurttaşlarımın Yerli Malı Haftası'nı kutluyorum. Bütün yurttaşlarımızı yerli malı kullanmaya davet ediyorum. Yabancı ürünleri fazla kullanmayalım, kendi ürünlerimizi kullanalım. Yabancı ürünlerin adı da bizden değil, tadı da bizden değil” açıklamalarında bulundu. (İHA)