Avrupa Birliği ve Parlamentosu şeffaflık konusunda anlaştı

Mahmut Can Emir / İstanbul, 7 Mart (DHA) - Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu, finansal şirketlerin yatırım kararlarında çevresel, sosyal ve yönetişim faktörlerini nasıl bütünleştirdiği konusunda şeffaflık yükümlülükleri getiren bir ön anlaşma imzaladı.
Avrupa Birliği (AB), yeni düşük karbonlu kriterler kategorisi oluşturmak için geçen hafta yapılan geçici bir anlaşmanın ardından yatırımcıların işlerinin çevre üzerindeki etkisinin daha fazla farkındalık yaratmak için teşvik edici bir kurallar dizisi hazırlıyor.
Romanya Maliye Bakanı Eugen Teodorovici, "Parayı daha çevreci, daha temiz, daha sürdürülebilir projelere yönlendirmek, tüm piyasa katılımcılarının yatırım kararlarının uzun vadeli etkisine dair daha güçlü bir farkındalık gerektiriyor. AB bugün, yatırımcıların bu durumu iyi anlayabilmeklerini sağlamak adına bir şeffaflık çerçevesi kurarak yatırımlarının çevresel ve sosyal etkileri hakkında bilgi almalarını sağlayacak" dedi.
Her ne kadar bu şirketler, müşterilerinin yararına çıkarlarını sağlamak için katı yasal gerekliliklere uymak zorunda olsalar da, yatırım kararlarının çevresel ve sosyal etkisine ilişkin görev ve bilgiler hakkında kurallar henüz belirlenmedi.
Bugün kabul edilen metin, sürdürülebilirlik risklerinin ve fırsatlarının kurumsal yatırımcıların prosedürlerine entegrasyonuna uyumlaştırılmış bir AB yaklaşımı ortaya koyarak şu konularda bilgi paylaşımı sağlamayı planlıyor:
- Çevresel ve sosyal riskleri yatırım ve danışmanlık süreçlerine entegre etmek için uyguladıkları prosedürler;
- Bu risklerin yatırımın karlılığı üzerinde ne derece etkili olabileceği;
- Kurumsal yatırımcıların "yeşil" bir yatırım stratejisi izlediğini iddia ettiği yerlerde, bu stratejinin nasıl uygulandığı ve ürün ve portföylerinin sürdürülebilirliği ya da iklim etkisi hakkında bilgiler.
Önerilen düzenleme ile sürdürülebilir veya iklim dostu olarak pazarlanan ürün ve hizmetlerin, takip edilmesi öngörülen sürdürülebilirlik ya da iklim hedeflerini karşılamaması risklerini "yeşil yıkama" ile sınırlamak hedefleniyor.