İSTANBUL (AA) - Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, ”Türkiye’de artık Ar-Ge’ye yapılan her 1 liralık yatırım 2 liralık teşvikle belki de geri dönecek duruma geldi. Dolayısıyla biz şirketlerin Ar-Ge’den vazgeçmeden yatırımlara devam etmelerinin desteklendiği bir döneme girdik.” dedi.
Ermut, ABD’li bilgi teknolojileri ve ağ şirketi Cisco’nun İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ARI 3 Teknokent’te hizmete sunduğu Cisco İnovasyon Merkezi’nin açılış töreninde Türkiye’de yatırım ortamının gelişim sürecini anlattı.
Cisco’nun müşterileri, iş ortakları, tedarikçiler, girişimciler, üniversiteler, kamu ve endüstri paydaşları arasında iş birliklerini ve Türkiye’deki dijital inovasyonun hızını artırmak için kurduğu merkezin hayırlı olmasını dileyen Ermut, “Bizim başından beri çok inandığımız, gerçekleşmesinde mümkün olduğu kadar emeklerimizin bulunmasından büyük mutluluk duyduğumuz bir projenin açılışındayız. Burada bulunmaktan duyduğum memnuniyeti anlatmak hakikaten çok zor.“ diye konuştu.
Ajans olarak Türkiye’nin yatırım ortamını dünyaya tanıtarak yatırımları desteklediklerini anlatan Ermut, ajansın küçük, kompakt ve hızlı bir ekipten müteşekkil olduğunu ifade etti.
Türkiye’de doğrudan yatırımlarla ilgili farkındalığın son 15 yılda arttığını belirten Ermut, “Biz hala ülkemizin potansiyelinin daha yüksek olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
Şirket kurma sürelerinin kısaldığını belirten Ermut, “Mart ayı içinde bir devrimsel reform yapıldı. 2002’den önceki bürokratik süreci neredeyse 30 gün süren, daha sonra da yaklaşık 6,5 güne indirilmiş olan şirket kurma süresini artık birkaç saate indirmiş bulunmaktayız. Ticaret Sicil Müdürlükleri tek başvuru noktası olarak süreci yönetmeye yetkili hale getirildi.” bilgilerini verdi.
- “Artık o eski nesil de öğrenmeye hevesli”
Ankara’daki bürokratların ve siyasilerin teknoloji ve inovasyona dair farkındalığının artmaya başladığını anlatan Ermut, kendi tecrübelerinden hareketle Türkiye’deki girişimcilik ekosistemini örnekledi. Ermut şöyle konuştu:
“Ben 2006’da kurulduğundan beri ajansta görev yapmaktayım. Doğrudan yatırımlar, inovasyon, Ar-Ge’nin önemi, yatırımcıların beklentileri gibi konularda farkındalığın çok ciddi oranda arttığını en azından söyleyebilirim. Tabii ki özellikle kendimi de belki eski nesle dahil ederek konuşursam bazı şeyleri anlatmak her zaman kolay olmuyor. Ar-Ge, inovasyon, yapay zeka, bilmem ne… Bunlar Ankara’daki bazı abiler için hala anlaması, kavraması, somutlaştırması zor kavramlar.
Neticede projelerin yıllarca devam edip hiç bitmediği nesillerden gelen insanlar. Onlar için önemli bir proje, böyle ‘İnovasyon, Ar-Ge merkezi mi istiyorsun?’ al sana dört tane duvar diktim, üstüne de çatı, yap burada inovasyonu…’ deme eğilimindeler. ‘Finans merkezi mi tamam, gayrimenkul gibi yapalım 4 tane bina, al sana finans merkezi.’ O nesil için onlar önemliydi, daha somuttu, anlaması daha kolaydı, gerçekleştirilmesi daha önemliydi. Bu yeni nesilde bazı şeyler artık daha ön plana çıkıyor. En azından şunu söyleyebilirim artık o eski nesil de öğrenmeye hevesli. Bazı şeylerin artık daha farklı bir şekilde önemli hale geldiğinin farkındalar. Geri dönüşler daha kuvvetli…”
- “Şirketlere Ar-Ge personelinin maaşına kadar destekler sağlanıyor”
Ermut dünya genelinde devletlerin girişimci çekmek için yatırım ajansları kurduğunu belirterek, ABD’de artık eyaletlerin kendi aralarında rekabet ettiği yapıların oluştuğunu kaydetti.
Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında devrim niteliğinde desteklerin devreye alındığını hatırlatan Ermut, “Türkiye’de artık Ar-Ge’ye yapılan her 1 liralık yatırım 2 liralık teşvikle belki de geri dönecek duruma geldi. Dolayısıyla biz şirketlerin bu zor dönemlerinde de artık Ar-Ge’den vazgeçmeden bu yatırımlara devam etmelerinin en azından devlet tarafından desteklendiği bir döneme girdik. Artık şirketlere Ar-Ge personelinin maaşına kadar destekler sağlanıyor. Dolayısıyla Ar-Ge, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin de her geçen gün artarak destek vermeye devam edeceği alanlardan bir tanesi.” değerlendirmesinde bulundu.
- "Türkiye’de şehirlerin 192 milyar dolarlık değer yaratma potansiyeli bulunuyor"
Cisco Türkiye Genel Müdürü Cenk Kıvılcım ise açılışı yapılan merkezden girişimci firmalarla beraber dünya markaları çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
Türkiye’nin 2023 hedeflerini gerçekleştirebilmesi için dijital stratejiye odaklanması gerektiğini belirten Kıvılcım, şöyle konuştu:
“Önümüzdeki 10 yıl içinde dünyada özel sektörde dijital dönüşüm perakende, enerji, finans, üretim , hizmet sağlayıcı ve sağlık sektörlerinde 23,8 trilyon dolar katma değer yaratılacak. Araştırmalarımıza göre Türkiye’de şehirlerin her şeyin interneti ile önümüzdeki 10 yılda toplam 192 milyar dolarlık değer yaratma potansiyeli bulunuyor. Bunun 169,4 milyar dolarını özel sektör yaratabilir. 114,5 milyar dolar pazarlama, reklam, akıllı fabrika, oyun, eğlence ve ödeme dikeylerinde olmak üzere… Kamu sektöründe ise 22,7 milyar dolar değer yaratma potansiyeli var.
Akıllı binalar, akıllı sayaçlar, otoyol ücretlendirmeleri… Türkiye’nin bu değerden alacağı pay sadece yüzde 1. Bununla yetinemeyiz. Bu oranı artırmak için güçlü olduğumuz sektörlere odaklanmalı ve dijital dönüşümü gerçekleştirmeye bu sektörlerden başlamalıyız. Türk bilişim start up’ları büyük bilişim firmaları ile birlikte çalışarak dünya pazarına açılabilecekler. Bu da Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayacak. Bu anlamda dijitalleşme Türkiye’den uluslararası markalar çıkması için önemli bir fırsat.”
- “Türk bilişim start up’ları dünya pazarına çok daha kuvvetli açılma şansı bulabilirler”
Cisco olarak Türkiye’nin ekosistem oluşturmasına ve tüm dünya bu dijital dönüşüme giderken Türkiye’nin rekabetçi kalmasına destek olmayı amaçladıklarını anlatan Kıvılcım, “Türkiye’deki dijital dönüşümü desteklemeyi hedefliyoruz. Cisco, İnovasyon Merkezi ile Türkiye’deki yerel start-up’ları yüksek katma değerli dijital çözümler üretmeleri için destekleyecek ve bu çözümleri kendi global portföyüne ekleyerek dünyaya açılmalarına yardımcı olacak. Ülkemizin geliştirdiği vizyon ve ulaşmak istediği noktada teknolojinin şirketlere ve organizasyonlara nasıl yardım edeceği konusunda rehberlik etmek, katkıda bulunmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kıvılcım, Türkiye’nin kuvvetli olduğu sektörlerini destekleyen dijital sistemler için yönetim yazılımları ve son kullanıcı uygulamaları alanında fırsatlar doğacağını belirterek, “Bu noktada Türk bilişim start up’ları büyük bilişim firmaları ile birlikte çalışarak dünya pazarına çok daha kuvvetli açılma şansı bulabilirler. Bu da Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayacak.” değerlendirmesini yaptı.
Toplantıda verilen bilgilere göre, İTÜ Arı Teknokent 3’te açılan Cisco İnovasyon Merkezi Cisco’nun dünyadaki 10. inovasyon merkezi.
Merkez, toplam 450 metrekare üzerine kuruldu. Merkez İlk olarak sağlık alanında çalışan Borda, enerji yönetimi alanında faaliyet gösteren Reengen ve lokasyon bazlı uygulama girişimi Blesh ile birlikte çalışmaya başladı.
Cisco’nun tüm dünyadaki inovasyon merkezleri start-up’lar, girişimciler, geliştiriciler, araştırmacılar ve öğrenciler için imkân sağlayan ortamlar yaratıyor. Deneyler yapmak için laboratuvar ve tesis, inovasyon ortaklığı için mentörlüğün yanı sıra uluslararası pazarlara, yeni müşteri ve yatırımcılara erişim sağlayarak fikirlerini ve hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı oluyor.
Açılış konuşmalarının ardından merkezin açılış kurdelesi kesildi.