Yatırımcı bakanlıkların itirazı üzerine uygulanması 2012’ye kalan Mali Kural’da asıl sorunun formüldeki 0.33 katsayısı olduğu öğrenildi
Mali Kural’la ilgili yasa tasarısının yeni yasama yılına (Ekim ayı) kalmasının ardındaki sır perdesi Sanayi Bakanı Nihat Ergün’ün açıklamaları ile aralandı. Hükümet, mart ayında 22 ay süren pazarlıklar sonucu IMF ile yeni bir anlaşma yapmaktan vazgeçti ve piyasaların Türkiye’ye olan güvenini sürdürmesi için Mali Kural uygulamasını bu yıl hayata geçireceğini açıklamıştı. Bakan Ergün dün gazetelerin ekonomi yöneticileri ile bir akşam yemeğinde bir araya geldi.
Hükümetin Mali Kural’dan vazgeçme niyeti olmadığını vurgulayan Ergün bu konudaki sorulara şu çarpıcı yanıtı verdi: “Bakanlar Kurulu'nda yaptıkları sunumlarla formülün yeterli esnekliğe sahip olup olmadığı konusunda yatırımcı bakanlıklar özellikle biraz daha farklı değerlendirme yaptılar. Bir kanun çıkartıyoruz. Hükümet kendisini bağlayan bir kanun çıkartıyor. Dolayısıyla bu formülü biraz daha tartışalım ve ondan sonra bu konudaki adımımızı atalım görüşü hâkim oldu.” İşte tartışma da böyle başladı. Yatırımcı bakanlıklar formülde esneklik istiyordu. Mali Kural’da iki ana parametre bulunuyordu. Birincisi yüzde 5 olan yıllık büyüme rakamı. Diğeri de yüzde 1 olarak belirlenen genel bütçe açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranı. Peki bu ne demek oluyor? Özetle işler iyi gider Türkiye yüzde 7 büyürse parametre olan yüzde 5 ile arasındaki farkın 3’te 1’i (0.33’ü) kadar hükümet tasarruf edecek.
Aksi olur Türkiye yüzde 5 yerine yüzde 3 büyürse aradaki 2 puanlık farkın 3’te 1’i kadar bütçeden daha fazla harcama yapılacak.
KATSAYIDA 0.20-0.40 ARALIĞI ÖNERİLDİ
Dün Reuters Haber Ajansı üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberinde formüldeki esnekliğin yüzde 1 olan bütçe açığının milli gelire oranın yüzde 3’e çıkarılarak sağlanacağını ifade ediyordu. Ancak edinilen bilgilere göre yatırımcı bakanlıklar bu oranda bir revizyonun yanı sıra formülde harcama ve tasarruf tutarını belirleyecek katsayı olan 0.33’te bir değişiklik yapılmasını istedi. Öyle ki bu konuda getirilen öneri ise bir aralık belirlenmesi yönündeydi. Hatta katsayı için yapılan sunumda önerilen aralık 0.20 ile 0.40 civarındaydı.
Bu aralıkta belirlenecek oranı da her yıl Bakanlar Kurulu’nun belirlemesi gerektiği iletildi. Katsayının 0.20’lere çekilmesindeki amaç ise özellikle tasarruf yapılacak yıllarda bunun tutarının düşük tutulması.
KATSAYI 0.33 YERİNE 0.20 OLARAK BELİRLENSE 5 MİLYAR FAZLA HARCANIR
Mali Kural’ın formülünde esnetilmesi istenen 0.33’lük katsayı rakamı 0.20’ye çekilmiş olsa bütçede 5 milyar lira daha az tasarruf gerekecekti. 2010’da yüzde 6 büyümesi beklenen Türkiye milli gelirinin yüzde 4’ü kadar bütçe açığı verecek. Bu rakamlar hali hazırdaki Mali Kural formülüne oturtulduğunda Türkiye’nin 2011’de bütçede 14 milyar lira tasarruf etmesi gerekecek. Formüldeki parametrelere göre Büyümede pozitif yönde 1 puan bütçe açığında ise negatif yönde 3 puan sapma yaşayan Türkiye için Mali Kural ortaya çıkan 4 puanın 3’te 1’i oranında tasarruf isteyecekti.
3 YIL YERİNE 5 YILDA KAPANIR
Ancak bu oran 0.33 yerine 0.20 olunca 3’te 1 değil tasarruf oranı 5’te 1’lik katsayıya tabi olacaktı. Yani farkı kapatmak için 3 yıl yerine 5 yıl gerekecekti. Hal böyle olunca da milli gelirin yüzde 1.32’si kadar tasarruf edilmesi yerine yüzde 0.80’i kadar tasarruf gerekecekti. Yani 1 trilyon 90 milyar liralık ekonomide 14 milyar lira yerine 9 milyar liralık tasarruf Mali Kural formülünün
işlemesini sağlayacaktı.
'SÜRESİZ ERTELEME CİDDİ BİR SAPMA NİTELİĞİNDE'
Mali Kural’ın ertelenmesi ile ilgili bir değerlendirme yapan TÜSİAD, bu durumun kural tabanlı politikalardan ciddi bir sapma niteliğinde olduğu eleştirisinde bulundu. TÜSİAD açıklamasında, “Mali Kural, Orta Vadeli Program’ın önemli bir tamamlayıcısı niteliğindedir” ifadeleri yer aldı. Açıklama şöyle devam etti:
“Küresel krizle mücadelede uygulanan genişleyici maliye politikalarından çıkış ve orta vadeli mali istikrar açısından kritik derecede önem verdiğimiz Mali Kural uygulamasının, neredeyse süresiz ertelendiğine dair gündeme gelen haberler, doğru olması durumunda, idarenin içsel tutarlılığı ve kural tabanlı politika anlayışı açısından bir sapma niteliği taşıyacaktır. 2010 yılı TBMM gündeminin
sıkışıklığına bağlı olarak ertelendiğini düşündüğümüz Mali Kural uygulamasının, Ekim ayında TBMM’de süratle ele alınması önem taşımaktadır. Mali Kural’ın hayata geçmesi, özelikle seçim dönemine gireceğimiz 2011 yılı ve sonrası için, orta vadeli mali görünüm ve iş ve yatırım ortamının güvenliği açısından önemlidir.”