FİNANS

Maden Kanunu'nda değişiklik teklifi Genel Kurulda

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk: - "Kanun teklifi kabul edilirse maden ve benzeri işletmeler küçülmeye devam edecek ve ayağa kalkamayacaktır" - CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin: - "AKP hükümetleri döneminde bu Maden Kanunu dördü köklü olmak üzere tam 14 kez değiştirilmiştir ancak hiçbir yaraya merhem olmamıştır"

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Maden Kanunu'nda değişiklik öngören kanun teklifinin kabul edilmesi halinde, maden ve benzeri işletmelerin küçülmeye devam edeceğini ve ayağa kalkamayacağını öne sürdü.

TBMM Genel Kurulunda, milletvekilleri, Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin birinci bölümü üzerinde söz aldı.

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, teklifteki maddelerin çoğunun birbiriyle bağlantılı olmadığını, bu şekliyle getirilen bir kanun teklifinin, yasama faaliyetinin de özüne aykırı olduğunu ileri sürdü.

Teklifin genel itibarıyla idari yaptırımları, para cezalarını artırmaya ve yeniden düzenlemeye yönelik olduğunu belirten Öztürk, şöyle devam etti:

"Ülkemizin ekonomik olarak bulunduğu şartlar göz önüne alındığında yaptırımların ve idari para cezalarının artırılması işletmeler açısından işçi ve işveren krizine yol açabilir, şirketlerin kapanmalarına ve işsiz sayısının artmasına sebep olabilir. Teklifle iptaller kolaylaştırılarak ruhsat güvencesi iyice azaltılmakta, ruhsat bedelleri ve devlet hakkı oranları altından kalkılamayacak şekilde artırılmaktadır. Kanun teklifi kabul edilirse maden ve benzeri işletmeler küçülmeye devam edecek ve ayağa kalkamayacaktır."

MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak, insanın et, kemik ve kandan ibaret olmadığı gibi, insan olmasını sağlayan değerleri de bulunduğunu belirterek, "Toprak da taş, kum ve çakıldan ibaret olmayıp vatan yapan değerleri malumdur." dedi.

Milli kalkınma, milli ekonomi ve tam bağımsızlık için atılan bütün adımların her vatansever tarafından desteklenmesi gerektiğini dile getiren Sazak, "Mecliste görmek istediğimiz tablo bu olmalıdır. Yoksa bölücü ve bölücü destekleyicisi görmek, siyasi çıkar umarak bunlara göz yummak zavallılıktır. Görmek istemediğimiz bir tablodur." ifadesini kullandı.

- "Devlet destekli milli şirketler dönemi başlamalıdır"

Nükleer enerji, elektrik, petrol ve madencilik sektörlerinin ülkelerin ekonomilerinde lokomotif rolünü oynadığını belirten Sazak "Maalesef ülkemiz senelerdir enerjide dışa bağımlılığı sürdürmektedir." diye konuştu.

Teklifte yer alan maddelerle yapılan düzenlemeleri anlatan Sazak, "Özelleştirmeden ziyade devlet destekli milli şirketler dönemi başlamalıdır. Ülkemizin kalkınması ve yarınlarını kurtarmanın yolunun devlet destekli milli maden şirketlerinin kurulmasından geçtiği kanaatiyle; ülkemizde verimsiz maden işletmelerinin ruhsatlarının veya işletilmeyen, yıllardır bekleyen ruhsatların devletleştirilmesi ve MTA'nın kuracağı milli şirketlere devredilmesi gerekmektedir."

- "Türkiye'nin bir enerji sorunu yok"

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in cezaevinde başlattığı ve ardından evinde devam ettiği açlık grevinde 91. gününde olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bir enerji sorunu olmadığını dile getiren Pekgözegü, "Enerji kapasitesini yüzde 60'ların altında hayata geçiren bir ülkenin yeni maden alanları, sahaları açmasının altında yatan temel şey aslında yeni yandaş sermayeler oluşturmak ve bu sermayeye dayalı bir şekilde kendi iktidarını sürdürmek." görüşünü savundu.

CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, teklifin meslek odalarının, sendikaların, üniversitelerin ve sektörün görüşleri alınmadan tek taraflı hazırlandığını öne sürdü.

Şevkin, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Kanun teklifi, kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarının anayasal bir hak olarak meslektaşları üzerindeki denetim yetkisini ortadan kaldırarak en riskli sektörlerden biri olan madencilik alanında niteliksiz mühendislik hizmetlerinin önünü açan ve meslek odalarının üyeleriyle olan bağlarını yok etmeye yönelik ve yalnızlaştıracak bir düzenlemedir.

Kanun teklifi gerek daimi nezaretçi gerekse yetkilendirilmiş tüzel kişilerde istihdam edilen maden, jeoloji, jeofizik mühendislerinin günah keçisi ilan edilerek emeğinden ve ekmeğinden edilmesinin önünü açacaktır. AKP hükümetleri döneminde dördü köklü olmak üzere bu Maden Kanunu tam 14 kez değiştirilmiştir ancak hiçbir yaraya merhem olmamıştır."

- "Dinin siyasete alet edilmesi makul görülemez"

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu ise AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz'ın yaptığı bir konuşmada, "Desteğinizi bekliyorum, vereceğiniz destek yarın ruz-i mahşerde berat belgelerinizden biri olacak diye düşünüyorum." dediğini anımsatarak, "Dinin siyasete alet edilmesi hiçbir zaman makul görülemez. Türk halkı için din kutsal bir değerdir ve değerlerin en büyüğüdür." ifadesini kullandı. Nuhoğlu, doğrudan dini bir kurum olan müftülüklerin de siyaset merkezleri haline getirilmek istendiğini gördüklerini belirterek, buna ilişkin bazı örnekleri anlattı.

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ise İYİ Partili Nuhoğlu'nun bahsettiği konuyla ilgili dün bir açıklama yaptığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Kimin cennete, cehenneme gideceğini Cenabıhak bilir. Herkes yaptıklarıyla, amel ettikleriyle, sevaplarıyla, günahlarıyla ahirete irtihal ettiğinde onun değerlendirmesini Cenabıhak yapacaktır, ona göre karşılığı ne olursa alacaktır. Bu açıdan ne bizim ne bakanımızın veya başka birisinin bu anlamda bir şeyi tayin etme gibi bir durumu söz konusu değildir. Ben bakanımızın da böyle bir maksatla yani 'verirseniz cennete gidersiniz' veya farklı bir noktaya çekilmesi konusunda da sanırım o da üzgün. Ben kendisiyle görüştüm. Böyle bir kastı olmadığını ifade etti.

Bir diğer konu ise tabii ki dinin siyasete alet edilmesi bizim tasvip ettiğimiz bir şey değildir. Biz muhafazakar demokrat bir partiyiz. Kurumlar kanunlara göre hareket ederler, geleneklerine göre hareket ederler."

Öte yandan yerinden söz alan HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, bugün, üniversite öğrencisi Şule Çet'in ölümüyle ilgili davanın duruşmasını takip ettiklerini belirterek, adli tıp raporunu eleştirdi.

Kerestecioğlu, şunları kaydetti:

"Bu raporu veren adli tıp uzmanı Mehmet Nuri Aydın'ın, 1989'da işkencede kolu kırılan Kutay Meriç'e sağlam raporu verdiği için Ankara Tabip Odası tarafından dokuz ay meslekten men edildiği ve bu cezasının da Tabipler Birliği tarafından onaylandığı ortaya çıktı ve aynı kişi bu davada raporda şöyle bir ifade kullandı, çok vahim bir şey bu, kendisine gerçekten tabip demeye dilim varmıyor. 'Bir kadın bir erkekle tenha bir yerde içki içmeyi kabul etmişse cinsel ilişkiye rıza göstermiş sayılır.' diyor raporda ve böylelikle aslında kadın cinayetlerinin üstü örtülmeye çalışılıyor."

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler