Gül Kaba / İstanbul, 27 Haziran (DHA) - 2014 yılından beri uygulanan makro ihtiyati tedbirlerin ekonomide istikrar metodu olmayacağına dikkat çeken Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin, " Ekonomik parametrelerin tekrar düzelmesi için, dış politikada şeffaf ve tutarlı olunmalı, ekonomi yönetimi bağımsız hale getirilmeli ve AB çıpası ile mali kural beraber uygulanmalıdır. Makro ihtiyati tedbirler hiçbir makroekonomik parametrede kalıcı iyilik yaratmaz. Bu tedbirler can simididir, acil durumlar için yapılan pansuman durumuna gelmiştir" dedi.
AK Parti'nin 2014 yılından beri uyguladığı makro ihtiyati tedbirlerin yeni ihtiyaçlar doğrultusunda güncelleneceği öğrenildi. DHA'nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Alkin, " Sürdürülen tedbirler yeterli olmadı. Makro ihtiyati tedbir para ve maliye politikalarını uygulayarak makro ekonomik parametrelerle beraber enflasyon, faiz ve döviz kurlarının sonuçlarını kontrol altında tutmaya çalışmaktır. 2014 yılın beri sürdürülen tedbirler yeterli olmadı. Enflasyon, faiz ve döviz kurlarında Merkez Bankası'nın (MB) yanı sıra diğer otoritelerin sınırlı başarı sağladığını düşünüyorum. Dış politikada şeffaf ve tutarlı olunmalı, ekonomi yönetimi bağımsız hale getirilmeli ve AB çıpasını mali kurallarla beraber uygulanmalıdır. Makro ihtiyati tedbirler hiçbir makroekonomik parametrede kalıcı iyilik olmaz. Bu tedbirler can simididir, acil durumlar için yapılan pansumandır" diye ekledi.
"Gecikmiş müdahale piyasada dengesizlik yaratıyor"
Ekonomik gelişmelere zamanında müdahale edilememesi ve proaktif politikalar uygulanamamasından dolayı sıkıntıların ortaya çıktığını dile getiren Prof. Dr. Alkin, "Gecikmiş müdahaleler sert oluyor bu da para, sermaye, mal ve hizmet piyasasalarında dengesizlikler yaratıyor. Makro ihtiyati tedbirlerle ekonominin istikrara gireceğini düşünmüyorum. Bu tedbirler ekonomide sorun ihtimali olduğu zaman kullanılan tedbirlerdir. Sürekli bu tedbirler alınıyorsa ekonomide sürekli sorun varmış gibi anlaşılır. Türkiye'yi istikrara kavuşturacak olan makro ihtiyati tedbirler değildir" ifadelerini kullandı.
Ekonomiyi istikrara sokacak 4 madde
Ekonomik parametrelerin tekrar düzelmesi için ekonomiye yönelik adımlardan çok 4 önemli unsurun gerekli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Alkin, bu unsurları şöyle sıraladı:
"Bunlardan ilki OHAL'in kaldırılması, çünkü yabancı yatırımcı bundan rahatsız. İkincisi dış politikada şeffaf ve tutarlı olmak, üçüncüsü ekonomi yönetimini bağımsız hale getirmek, dördüncüsü ise AB çıpasını mali kuralla beraber uygulamak. Türkiye'de iyi şeylerin olduğunu makro ihtiyati tedbirler değil, adalet, insan hakları, eğitim gibi unsurların uluslararası standarda kavuşmasıyla bilim, sanat ve spor alanlarında öne çıkan ülke yaratmakla gösterilir."
"Yabancı yatırımcı makro ekonomik tedbir var diye yatırım yapmaz"
Faizlerin düşmesi için ülkeye yabancı yatırımcının gelmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Alkin, "Hiçbir yabancı yatırımcı makro ekonomik tedbir var diye bir ülkeye gelip yatırım yapmaz, bir ülkede iyi şeyler oluyorsa gelir. Faizlerin kalıcı şekilde düşmesi için ülkeye yabancı sermayenin girmesi lazım. Yabancı sermaye girişi de yukarıda saydığım unsurlar ortaya çıkarsa, iyi şeyler yapılıyorsa olur" dedi.
"İhracat değerinin yükseltilmesi cari açığı düşürür"
Kredileri sınırlamakla, ya da ithalata ek vergi koymakla cari işlemler açığının kalıcı şekilde düşmeyeceğine dikkat çeken Prof. Dr. Alkin, "Ancak ve ancak İhracat değerinin yükseltilmesi cari açığı kalıcı şekilde düşürür. Makro ihtiyati tedbirler hiçbir makroekonomik parametrede kalıcı iyilik olmaz. Bu tedbirler, acil durum ihtimaline karşı için yapılan uygulamalardır" diye konuştu.
(Fotoğraflı)