İSTANBUL (AA) - Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, "Türkiye'den dünya çapında, küresel şirketler çıkartmak istiyoruz. Bu hem bizim alanımızda hem de sanayinin diğer alanlarında olabilir." dedi.
Demir, Asrın İşadamları Derneği’nin (ASRİAD) düzenlediği "Sanayide Yeni Ufuk, Savunma Sanayii" toplantısında yaptığı konuşmada, Savunma Sanayii Başkanlığının sorumlulukları ve görevleri hakkında bilgi verdi.
Kurumlarının bünyesinde 650’yi aşkın projenin bulunduğunu, bunların arasında 150'yi aşkın projenin büyük öneme sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Demir, şunları kaydetti:
"Bizim görevimiz içeriye bakmak, sorunları görmek ve çözmeye çalışmak. İyi bir görüntü görürsek ne mutlu ama bizim baktığımız yerde daha çok yapılacak işimiz var. Çok iyi bir yürüyüşümüz olduğu söylenebilir ama bu yürüyüşün asla bize yetmeyeceğini, aslında koşmamız gerektiğini, yıllardır atılmamış adımlar olduğunu, bu adımları telafi etmek için hızlı yol almamız gerektiğini biliyoruz. Bazı işlere başlamak önemli ama başladıktan sonra kararlılıkla devam ettirilmeli. Son 15 yılın en büyük özelliği istikrar, kararlılık, ısrarla bu işin üzerine gitmek."
Demir, bir ürün çıktığında bazen küçümseyici yorumlarda bulunanların olduğunu aktararak, "Benim onlara sorduğum soru şu, 'Neye başladık da yapamadık? Birçok şeye başladık, hayırlısıyla hepsini yapacağız." diye konuştu.
Bu ülkenin insanlarının her şeyin daha iyisini yapacağını anlatan Prof. Dr. Demir, gençlere karşı ümit kıran, güven duygusunu zedeleyen yaklaşımların olmaması gerektiğini dile getirdi.
Demir, gençlerin hayallerinin büyük olması gerektiğini vurgulayarak, "Sürekli hayaller peşinde koşacağız ama hayalperest olmayacağız. Hayal peşinde giderken, o hayali gerçekleştirmek üzere atılması gereken adımların atılması gerekiyor." diye konuştu.
Savunma sanayisinde gelinen nokta hakkında bilgi veren Demir, özellikle havacılık alanında çok mesafe kat edilmesi gerektiğini vurguladı. Demir, sanayi ekosisteminde önemli değişiklikler yaptıklarını aktararak, "THY'nin kamu şirketi hali ile şu anki halini hepimiz biliyoruz. Eğer bir kamu kuruluşu şirketi, kendi içinde, kendin pişir kendin ye yöntemiyle gidiyorsa, yani eli kolu bağlı şekilde kendilerinin iyi iş yaptığını zanneden, dünyadaki örnekleriyle karşılaştırma imkanı olmayan, emir komuta ile giden durumlarda kendi yağında kavrulur, ihtiyacı görür, ne kadar ihtiyaç gördüğünde bir önemi yoktur." şeklinde konuştu.
Demir, kaynak kullanımında etkin olması gerektiğini belirterek, "O kadar çok sayıda alan, ürün ve teknoloji var ki bir ülkenin bunların hepsinde birden çalışması imkansızdır. Bu ABD için de zordur. Bu işler zor olduğu kadar bazı şeyleri önceliklendirmek gerekir. Çok sayıda projemiz var bunlar için biz koşarken, bir kısmında eski teknolojiyi yakalamaya çalışıyoruz. Oluşan bir teknolojiyi nasıl nereye yönlendirileceği konusunda da elimizden geleni yapıyoruz." dedi.
Akıl, aklı hayata geçirecek tezgah, üzerinde çalışılacak malzemenin olması gerektiğini ifade eden Demir, tasarım, yazılım, mühendislik, malzeme teknolojilerinin önemli alanlar olduğunu söyledi.
Demir, Türkiye'den dünya çapında, küresel şirketler çıkartmak istediklerini vurgulayarak, "Bu hem bizim alanımızda hem de sanayinin diğer alanlarında olabilir. Belirli bir standartlarda ürün gamı oluşturacak, kendisini sürekli geliştirebilecek şirketler oluşturmayı arzuluyoruz. Dünyada hassas teknoloji isteyen alanlarda çok büyük fırsatlar oluşacağını düşünüyoruz." yorumunu yaptı.
Kaliteli insan kaynağına da önem verdiklerini belirten Demir, "Türkiye’nin, herkesin üniversite mezunu olması gerektiği mertebesinden çıkması gerekiyor. Çeşitli alanlarda çeşitli yeteneklere ihtiyacımız var. Belirli alanlarda derinlik oluşturması gerekiyor. Bu derinleşme ve uzmanlaşmayı sağlayacak yöntemleri hayata geçiriyoruz." dedi.
Katılımcılardan birinin, savunma sanayisine yeni girecek firmaların nereye başvurması gerektiği sorusu üzerine Demir, "Sanayileşme Daire Başkanlığımıza başvurmanız gerekiyor. Bilimsel dayanağı olmadan tamamen uçuk fikirlerle gelen var ama bazen gerçekten uçuk olan ve işe yarayanlar da var. Yenilikçi fikirleri destekleyebiliriz ya da destekleyici yapılarla eşleştirebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.