Bursa'da, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen "Türkiye 10. Uluslararası Doğal Taş Kongresi ve Sergisi (MERSEM 2019)" başladı.
Bursa Akademik Odalar Birliği'nde (BAOB) gerçekleştirilen kongrenin açılış töreninde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, dünya mermer rezervinin yüzde 40'ının Türkiye'de olduğunu, bunun çok önemli değer olduğunu söyledi.
Türkiye'nin 3,5 milyar metreküplük bir işlenebilir mermer rezervi, 2,5 milyar metreküp traverten ve 1 milyar metreküp granit alanı bulunduğunu belirten Karabıyık, "Bunlar, doğru kullanıldığında ve kurgulandığında çok önemli kaynaklar" dedi.
Karabıyık, madenciliğin daha ziyade kırsal alanda olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Bu önemli rezerv kaynağı doğru kurgulanır, sağlık ve çevre açısından iyi rehabilite edilirse önümüzdeki süreçte doğru bir planlamayla köylerden göçü önleyecek bir sektör haline elbirliğiyle getirilebilir. Katma değer açısından önemli. Üniversitelere de bu konuda çok görev düşüyor. Madenciliğin yoğun olduğu illerde danışma merkezleri olması, verimliliği artıracaktır."
- "Asgari ücrette burs vereceğiz"
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer de Türkiye'nin maden ihracatının yaklaşık 5 milyar dolar civarında olduğunu anlattı.
Doğal taşın ihracatta çok önemli bir yeri olduğuna dikkati çeken Dinçer, "Yaklaşık 2 milyar dolara yakın bir doğal taş ihracatı var. Türkiye, doğal taşta rezerv açısından bir numara. Bu yönüyle doğal taşın daha iyi değerlendirilmesi için çalışmalar yapılmalı. Akademik dünya ve sektör temsilcileri birlikte çalışarak bu sektörü daha ileriye taşımalıdır." ifadelerini kullandı.
Dinçer, eğitime önem verdiklerini belirterek, "Yükseköğretim Kurumuyla bir burs geliştirmesi yapıyoruz. Mart ayında kılavuza girecek. Bu kapsamda, ilk 50 bine giren başarılı öğrencilere, jeoloji ve maden mühendisliği tercih ettiklerinde asgari ücrette burs vereceğiz." dedi.
- "Bu coğrafya, 12 bin yıllık bir doğal taş geleneğine sahip"
Kongrenin yürütme kurulu başkanı olan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Kuyumculuk ve Mücevher Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yurdakul da Geçen yıl UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası kalıcı listesine giren ve "tarihin başladığı yer olarak kabul edilen" Göbeklitepe'ye değindi.
Kazılarda ortaya çıkan eserlerin nasıl üretildiğinin tartışma konusu olduğunu aktaran Yurdakul, şöyle konuştu:
"En dikkati çeken husus, yapıların tamamının taş işçiliğinin en görkemli örneklerine sahip olması. Göbeklitepe'deki T biçimli dikili taşların boyu 5 metre, ağırlıkları 15 tona kadar ulaşmakta. Kireç taşı bloklarından oluşan bu yapılar, bize doğal taş işlemeciliğinin her aşamasını binlerce yıl öncesinden anlatıyor. Göbeklitepe'den önce Anadolu coğrafyasının diğer kadim uygarlıklarına bakarak, 4 bin yıllık taş geleneğine sahip olduğumuzu söylüyorduk. Göbeklitepe ile Türkiye doğal taş tecrübesinin 12 bin yıl öncesine dayandığını gururla anlatabiliriz. Bu coğrafya, 12 bin yıllık bir doğal taş geleneğine sahiptir."
İki gün sürecek kongrede, yüze yakın bilimsel çalışma değerlendirilecek; mermer ve doğal taş sektöründe, doğal taş ocakçılığından fabrika işletmeciliğine, çevresel ve hukuksal işlemlerden, mimari, tasarım ve özellikle de katma değer oluşturmaya kadar birçok konu her yönüyle ele alınacak.