FİNANS

TZOB'dan üretici-market fiyatlarına ilişkin açıklama

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar: - "Üreticimizin maliyetlerini azaltamadığımız, üretici-market makasını daraltamadığımız takdirde gıda fiyatlarında ucuzluk hayaldir. Makul bir fiyat istiyorsak, üretici maliyetlerini aşağı çekmek, üreticiye daha fazla destek vermek, pazarlama kanallarını rehabilite etmek, planlama yapmak zorundayız" - "Hem Akdeniz hem Ege bölgelerinde gerçekleşen aşırı yağış, narenciye bahçelerinde hasadı yapılmamış ürüne, tarlada ekili olan veya hasadı yaklaşmış kışlık sebze ürünlerine zarar verdi" - "Ocakta üreticiden markete fiyat farkı, mandalinada 5,8, portakalda 5,1, yeşil mercimek ve sütte 3,8, kuru kayısı ve kırmızı mercimekte 3,6 kata yükselmiştir"

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üreticinin maliyetleri azalmadığı, üretici-market makası daraltılamadığı takdirde gıda fiyatlarında ucuzluğun hayal olduğunu belirterek, "Makul bir fiyat istiyorsak, üretici maliyetlerini aşağı çekmek, üreticiye daha fazla destek vermek, pazarlama kanallarını rehabilite etmek, planlama yapmak zorundayız." dedi.

Bayraktar, TZOB Genel Merkezi'nde yaptığı açıklamada, üreticiler açısından ocak ayının oldukça zor geçtiğine dikkati çekerek, kış koşullarıyla mücadele etmek zorunda kalan üreticilerin bu ay içinde yaşanan tabii afetlerden de büyük oranda etkilendiğini vurguladı.

Hatay, Adana, Mersin, Antalya, Muğla, İzmir, Manisa ve Aydın’da gerçekleşen aşırı yağışların tarım alanlarını su altında bıraktığını ifade eden Bayraktar, özellikle Adana’da açılan baraj kapakları nedeniyle başta portakal, mandalina bahçeleri olmak üzere bahçeler, seralar ve ekili alanların su altında kaldığını bildirdi.

Bayraktar, "Hem Akdeniz hem Ege bölgelerinde gerçekleşen aşırı yağış, narenciye bahçelerinde hasadı yapılmamış ürüne, tarlada ekili olan veya hasadı yaklaşmış kışlık sebze ürünlerine zarar verdi. Akdeniz Bölgesi'nde, özellikle Antalya'da gerçekleşen fırtına ve hortumun ise seraları vurdu. Afetler nedeniyle ürün kayıplarının yaşanması sonucunda arzda meydana gelen daralma ürün fiyatlarına da yansıdı." değerlendirmesinde bulundu.

Ocakta markette 42 ürünün 31’inde fiyat artışı, 7’sinde fiyat azalışı, üreticilerde ise 34 ürünün 23’ünde fiyat artışı meydana geldiğine dikkati çeken Bayraktar, markette 4 üründe, üreticide 11 üründe fiyatların değişmediğini kaydetti.

- "Çalışmalar tamamlanınca tespitlerimizi paylaşacağız"

Bayraktar, bu süreçte tüketicilerin de makul fiyatla ürün tüketme konusunda sıkıntı yaşadığına işaret ederek, "Hasar tespit çalışmaları devam etmektedir. Bundan dolayı yaşanan tabii afetlerin verdiği zararın büyüklüğünü tam olarak bilmiyoruz. Bu çalışmalar tamamlanır tamamlanmaz konuyla ilgili tespitlerimizi kamuoyuyla paylaşacağız." diye konuştu.

Afet yaşayan üreticinin yaralarının bir an önce sarılması gerektiğini dile getiren Bayraktar, şöyle devam etti:

"Üretimin sürmesi için bu şart. Yaşanan doğal afetler, afet olmayan bölgelerimizde de kış koşulları ve aşırı yağışlar, tarımda üretimi zorlaştırdı. Piyasaya sunulan üründeki azalma nedeniyle arz talep dengesi bozuldu. Ürün kaybının önemli boyutlarda olduğu görülüyor. Bütün bunlar üreticimizin maliyetlerini artırıyor. Bunun yanı sıra girdi maliyetleri de üreticilerimizi zorluyor. Doğal afetler yaşandığında spekülatif hareketler de her zaman görülmektedir. Spekülatif faaliyetler de var ama tabii afet yaşanan bölgeler başta olmak üzere üreticilerimizin maliyetlerinde de yükselme olduğunu gözden kaçırmamamız gerekmektedir. Bütün bunların yanı sıra dikkatlerimizden kaçmayan bir unsur da üreticiden markete fiyat makasıdır."

- "Portakalda fiyat farkı 6 kat"

Üreticiden markete fiyat makasının bir türlü daraltılamadığını vurgulayan Bayraktar, "Ocakta üreticiden markete fiyat farkı mandalinada 5,8, portakalda 5,1, yeşil mercimek ve sütte 3,8, kuru kayısı ve kırmızı mercimekte 3,6 kata yükselmiştir. Üreticide 80 kuruş olan mandalina markette 4,61 liraya, 75 kuruş olan portakalın markette 3,81 lira, 2,4 lira olan yeşil mercimeğin 9 liraya, 1,52 lira olan sütün 5,7 liraya satılmaktadır." dedi.

Bu durumun sürdürülebilir olmadığını belirten Bayraktar, "Üreticimizin maliyetlerini azaltamadığımız, üretici-market makasını daraltamadığımız takdirde gıda fiyatlarında ucuzluk hayaldir. Makul bir fiyat istiyorsak, üretici maliyetlerini aşağı çekmek, üreticiye daha fazla destek vermek, pazarlama kanallarını rehabilite etmek, planlama yapmak zorundayız." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, Merkez Bankasının özellikle 2020’de, işlenmemiş gıda enflasyonunun genel enflasyonun 1,8 puan üzerinde kalacağını öngördüğünü belirterek, bu durumun enflasyonda kalıcı düşüş için üretici maliyetlerini aşağı çekmek ve çiftçiye daha fazla destek vermek gerektiğini gösterdiğini söyledi.

TZOB olarak hem üreticinin maliyetlerinin aşağı çekilmesi hem de üreticiye daha fazla destek sağlanması konusunda hükümetten talepte bulunduklarını anlatan Bayraktar, tarladan markete fiyatların katlanmasının en önemli sebebinin üreticide ekonomik örgütlenmenin arzu edilen noktaya gelmemesi olduğunu belirtti.

Bayraktar, kooperatifleri ve üretici birliklerini, gelişmiş ülkelerdeki gibi, profesyonel bir şekilde yönetilen, soğuk hava depoları, ürün işleme tesisleri, lojistik imkanları olan, üyelerine ucuz girdi sağlayan, danışmanlık hizmeti veren, üretici ve tüketicinin hak ve menfaatlerini koruyan örgütlere dönüştürmek gerektiğini sözlerine ekledi.

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler