FİNANS

Uludağ Ekonomi Zirvesi

Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar: - "Türkiye'de 2000'li yıllardan sonra milli ve özgün üretim modeline yönelik en önemli kararlar ve adımlar da savunma sanayisinde alındı"

Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, "Türkiye'de 2000'li yıllardan sonra milli ve özgün üretim modeline yönelik en önemli kararlar ve adımlar da savunma sanayisinde alındı." dedi.

Bayraktar, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde moderatörlüğünü Google Türkiye Ülke Direktör Vekili Mehmet Keteloğlu'nun üstlendiği "Çığır Açan Teknolojiler" başlıkla oturumda yaptığı konuşmada savunma dünyasının, içine kapalı, büyük oyuncuların yer aldığı bir alan olduğunu söyledi.

Savunma alanında değişikliklerin çok zor uygulandığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti:

"Havacılıkta da böyle çünkü insan canıyla ilgili bir husus havacılık. 1903 yılında ilk motorlu uçak yapılıyor ve bütün birikimler, artık ondan sonra 100 yıl boyunca Batı dünyasında insanlı platformlar üzerine gelişiyor. Bizim de Cumhuriyet'in ilk yıllarında önemli atılımlarımız var ancak bunlar bir şekilde kesintiye uğratılıyor, o dönemki özel sektör girişimcileri engelleniyor, fabrikalar kapatılıyor. 90'lı yıllarda bugünün içinde bulunduğumuz bilişim çağının getirdiği olanaklar, artık bir uçağın içinden insanı alıp, onun yerine bir bilgisayar, yazılım, sensör sistemleri donatıp, insanın alamayacağı riskleri alabilen, insanın uçuş yapamayacağı alanlarda uçabilen teknolojilerin gelişmesine olanak sağlıyor. Bir anlamda havacılıkta yepyeni çığır açıcı bir ortam oluşmaya başlıyor 90'lardan sonra. Türkiye'nin savunma sanayi hikayesinde de işte o dönemlerde ortak üretim, hazır alım metotları uygulanıyordu. Türkiye'de 2000'li yıllardan sonra milli ve özgün üretim modeline yönelik en önemli kararlar ve adımlar da savunma sanayisinde alındı."

Bayraktar, şirketlerinin bir aile girişimi olduğunu ve 2000'li yıllarda bu alanda Ar-Ge çalışmalarına başladıklarını dile getirdi.

- "Baykar'da 600 kişilik bir ekibiz"

İnsansız hava aracı teknolojisinin Türkiye için büyük bir fırsat olduğunu anlatan Bayraktar, şunları kaydetti:

"Bundan 20 yıl önce konferanslara gittiğimiz her yerde bunu dillendirdik. 'Türkiye ancak bu alanda adım atarsa çok büyük bir başarı örneği, bu bir kıvılcım etkisi olur' diyorduk. Biz 8 kişiyle başladık. 10 yıl boyunca tek bir fatura kesmeden tamamen kendi finansmanımızla bu işlere yatırım yaptık. Şu an geldiğimiz durum itibarıyla da hem ülkemizin bağımsızlığı, güvenliği için gece gündüz semalarımızda, sınır içi, sınır dışı operasyonlarda görev alan, bugün 75 adet kendi klasmanında dünyadaki en ileri teknolojili Bayraktar TB2 sistemini geliştirdik. İlk 2007 yılında mini sınıfı, Bayraktar Mini İnsansız Hava Aracı sistemini geliştirdik. 5-10 mühendis bir araya geliyor, çok ufak odada, çok büyük yatırım imkanları yok. Bir hedefle ortaya çıkıyorlar ve bu noktaya geliyorlar. Bu gerçekten çok önemli ve Türkiye'miz açısından milli teknoloji hamlesi olarak ifade ediyoruz. Bu tarz başarı örneklerinin yayılması açısından bizim girişim ekosistemimizin güçlendirilmesi önemli. Şu anda 600 kişilik bir ekibiz Baykar olarak. Bünyemizde yapay zekadan elektronik sistemlere, yazılımlardan gömülü sistemlere, sensör sistemlerinden havacılıkta kompozit malzemelere kadar çok geniş yelpazede katma değeri yüksek, stratejik ürünler geliştiriyoruz."

- "Geleceğin yarışlarına hazır olmalıyız"

Bayraktar, başarı örneklerinin yayılması için Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ve paydaşlarıyla geçen yıl "Teknofest" isimli bir organizasyon düzenlediklerini anımsatarak, Türkiye'deki önemli potansiyeli gördüklerini vurguladı.

Dünyada roket yarışmasının iki ülkede yapıldığına değinen Bayraktar, "İlk defa geçen sene Teknofest kapsamında, üçüncü havalimanında yapıldı. Anadolu'nun birçok yerinden 150 takım başvurdu. Liseli bir takım birinci oldu. Bu sene yine aynı yarışmaya 550 takım başvurdu. Bizim savaşan insansız hava araçları yarışmamız var. Ona da 400 takım başvurdu. Uçak araba yarışmamız var, 400 takım başvurdu. Bizim toplumumuzda gençlerimiz, firmalarımızla yapmamız gereken, geleceğin yarışlarına hazırlanmak. Biz geleceğin yarışlarına hazır olmalıyız. Şimdi otonom araçları konuşuyoruz ancak çok yakın bir zamanda uçak arabalar gündemimize girecek." diye konuştu.

Bütün temel teknolojilerin birbirine geçişken olduğunu belirten Bayraktar, şu ifadeleri kullandı:

"Biz 'insansız hava aracı' diyoruz ama aslında altında yatan yazılımdan elektroniğine, sensör teknolojisinden haberleşmesine aslında biz hep uçak gibi algılıyoruz ama bizim uğraştığımız konular bir network sistemi kurmak. O network sisteminin de bir parçası uçak. Bizim, Bayraktar TB2'lerin 90 bin saatin üzerinde uçuşu var. Bu 90 bin saatlik veri, uçuş anında devamlı çok farklı merkezlere belli katmanlarda yayılıyor. O bilgiler işlenerek belli kararlar alınıyor. Bizim yapay zeka ekibi, o 90 bin saatlik uçuşu, bazı teknolojiler yardımıyla öğreterek bir yapay zeka bilgisayarı geliştirdi. O yapay zeka bilgisayarından iki adet, yeni geliştirdiğimiz 'Akıncı' ismi verilen uçağa koyacağız."

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler