En yaygın tanımı ile kıymetli evrak, hakkın senede bağlı olduğu ve senetsiz olarak ileri sürülmesinin mümkün olmadığı unsurdur. Devri mümkün olmayan ve içerdiği hakkı temsil etmesi yönünden bizatihi değer yansıtan senetler olarak da belirtilebilmektedir. Para, emtia ve pay senetleri gibi kıymetli evraklar, güvenlik ile tedavülü en iyi şekilde sağlamaktadır.
Ticaret Kanunu’na göre kıymetli evrak tanımı; mündemiç olan hak senetten farklı olarak dermeyan edilemediği gibi, başka şahıslara da devredilemez senetlerdir. Bu tanıma göre kıymetli evrak, bir hakkın aracı olmamakla birlikte hakkın unsuru olarak kabul görmektedir. Böylece hak senede bağlanmakta, tedavül kolaylığı oluşturulmakta ve tekeffül hükümleri ile şekil şartları sayesinde de güvenlik gereksinimi güdülmektedir.
Tedavül ve güvenliği en iyi şekilde sağlayan kıymetli evrak türleri ise şu şekilde örneklendirilebilmektedir;
Bir kıymetli evrağın en mühim özelliği, belirli bir sayıda üretilmesi ya da sayı sınırının bulunmaması ihtimalidir. Örneğin Türk Ticaret Kanunu’na göre kambiyo senetleri, belirli sayıda üretilmekte ve ilerleyen süreçte yeniden üretilememektedir. Menkul kıymetlerden olan hisse senetleri için ise bu durum geçerli değildir. Çünkü hisse senetlerinin belirli bir sayısı olmadığı gibi ihtiyaç halinde tekrardan üretilmesi de mümkündür.
Özellikle bono, poliçe ve çek gibi imzalanan kıymetli evrakların üzerinde yazan miktar; evrakların iletildiği borçlu tarafından, mutlaka bu menkul kıymetleri elinde bulunduran kişiye ödenmelidir.
Ayrıca alıcı ile evrak sahibi tarafından imzalanan kıymetli evrakların en temel özelliklerinden biri de imzalama sebebinin önemsiz olmasıdır. Dolayısıyla kıymetli evrak ile belirlenen ve borçlu tarafından alıcıya ödenen miktarın esas borç miktarından daha yüksek olması, hukuki açıdan bir anlam ifade etmemektedir.
Hakkın senede bağlı olduğu ve senet olmadan ileri sürülemediği ya da devredilemediği senetler, kıymetli evrak olarak adlandırılmaktadır. Bu bağlamda kıymetli evrakların hangi hakları içerdiği aşağıdaki gibidir;