Amasya Üniversitesi Pazarlama ve Reklamcılık Bölümünden mezun olduktan sonra uzun süre alanında iş bulamayınca köyüne dönen 35 yaşındaki Ramazan Boğa, safran üretimine merak sardı. Safran üretiminin nasıl yapıldığını merak eden evli ve 1 çocuk babası Boğa, internet üzerinden yaptığı araştırmada ‘en değerli baharat bitkisi' olarak anılmasının yanı sıra, gıda, tekstil, parfüm ile ilaç sanayisinde kullanılan bu bitkiyi yetiştirmeye karar verdi. Ayvalıpınar köyünde deneme üretimlerine başlayıp yarım dekar alana safran soğanı eken çiftçi, ilk yılda 200 grama yakın ürün elde etti.
Kendisini görüp gülen köylülerin 'çiçekten para mı kazanacaksın; arpa, buğday ek' şeklindeki sözlerine aldırmadan beş yılda ekim sahasını 23 dekar alana çıkarmasının yanı sıra Amasya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne başvurup iyi tarım sertifikası almasının peşinden hızla çoğalan safran soğanlarını yurdun dört bir yanına pazarlayan Ramazan Boğa, bugün Türkiye'nin en büyük safran bitkisi üreticisi konumuna geldi.
Sulak olmayan arazide de yetişebilen safran bitkisinin üretim etabının çok zahmet gerektirmediğine değinen Boğa, “Çok talep gelince soğanının üretimini artırdık. Geri alım garantili sözleşmeli üretim de yapıyoruz. Büyük firmalara, otellere, restoranlara, ilaç firmalarına ürün veriyoruz. Sosyete kasabı olarak dünyada tanınan Nusret'e yıllık 4,5 kilo civarında satışımız var” diye konuştu.
Türkiye genelindeki 170 dekarlık arazide üretilen safran miktarının 40 kilo civarında olup tüketimin ise 4 tonu bulduğuna işaret eden başarılı çiftçi, “Herkesin masasında nasıl tuz, biber varsa safranın da olmasını hedefliyorum. 1 kilo safran şu anda 225 ton şeker pancarına denk geliyor. 1 dekar safran 50 dekar arpaya, buğdaya denk geliyor. Çiftçilerimiz kıyaslamalarını artık kendileri yapsın” şeklinde konuştu.
Amasya'nın Göynücek ilçesine bağlı Ayvalıpınar köyünde üretim yapan Ramazan Boğa'nın arazisinde incelemede bulunup kendisini kutlayan Amasya Valisi Önder Bakan da “1 kilodan yaklaşık 450 bin, 500 bin TL gibi para kazanıyorlar. Bu çok kıymetli bir ürün. Ramazan kardeşimiz üniversiteyi bitirdikten sonra bu işe başlamış. Demek ki, herhangi bir noktada bir masa, kalem, kağıt beklemeye gerek yok. Birisinin size iş vermesini beklemeye gerek yok. İşi kendiniz de sağlayabiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.
İHA