Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in talimatıyla geçtiğimiz Mart ayında başlatılan çalışmaların ardından yeni sistem 2014 bütçesinde hedef olarak yer aldı.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlanan 2014 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın gerekçesinde,“İklim değişikliği ve artan hava kirliliği ile mücadele kapsamında Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ile Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde (MTV) motorlu taşıtların emisyon salınımlarını dikkate alan yeni düzenlemeler yapılacaktır’ denildi.
AB ülkelerinde, ”kirlettiğin kadar öde” diye ifade edilen araçların kilometre başına açığa çıkarttıkları karbondioksit değerine göre vergi hesaplanıyor.
YAŞ VE MOTOR HACMİ
Halen motorlu taşıtların vergilemesinde taşıtların yaşı ile motor silindir hacmi dikkate alınıyor. Yaşı küçük, motor hacmi büyük araçlar için daha fazla MTV alınırken; motor hacmi düşük, yaşı büyük araçların vergisi kademeli olarak düşüyor. Mevcut vergileme sisteminde aracın kullandığı yakıt türünün benzin, dizel ya da LPG olduğuna bakılmadığı gibi bu yakıtlarla araçların çevreye ne düzeyde karbondioksit saldığı da vergilemede hesaba katılmıyor.
KİRLETTİĞİN KADAR ÖDE!
Bütçe gerekçesinde yer alan yeni vergileme sistemi ise mevcut uygulamayı büyük ölçüde ortadan kaldırıp tamamen çevreye duyarlı ve ileri teknolojiyi teşvik eden yepyeni bir sistem öngörüyor. Bunun için MTV ve akaryakıt ÖTV’si olmak üzere iki ayrı vergi düzenlemesinde değişiklik yapılması gerekecek.
Maliye Bakanlığı, yeni vergileme sisteminin altyapısını oluşturmak için uzun süredir dünya örnekleri üzerinde inceleme yapıyor. Bu amaçla başta AB üyesi ülkeler olmak üzere dünyadaki uygulamalar tek tek araştıran Maliye’nin özellikle Almanya ve İngiltere modellerinin Türkiye’ye uyarlanabileceği yönünde sonuca vardığı öğrenildi. Bu iki ülkede motorlu taşıtların vergilemesinde araçların emisyon oranı dikkate alınıyor. Çevreyi çok kirleten araçlara yüksek oranlarda vergi uygulanırken çevreci taşıtların vergisi düşürülüyor.
AMAÇ YÜKSEK VERGİ DEĞİL!
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, daha önce yeni vergileme sistemiyle ilgili çalışmalara ilişkin bilgi verirken, bir taraftan araçlar arası vergilendirmede adaletli olmak, bir yandan da sorumlu bir vatandaş olarak çevrenin daha az kirlenmesini istediklerini söylemişti. Ardından da “Sadece bu uygulama bile temiz çevreye büyük katkı sağlayacaktır. Ayrıca bu uygulama yüksek teknoloji üretimini teşvik edecektir. Bu çalışmada vergiyi artıralım, daha çok gelir sağlayalım kaygısı taşımıyoruz. Gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak da çok önemli.”
MEVCUT TAŞITLARIN VERGİSİ NE OLACAK?
Yeni vergileme sistemi gelirse halen trafikte olan milyonlarca aracın vergisi ne olacak? Çalışma henüz tamamlanmadığı için bu konuda kesin bir yöntem belirlenmedi. Bununla birlikte, halen trafikte olan araçlarla firmalarının stoklarında bulunan taşıtların yeni sistemden etkilenmeyeceği bir modelin kurulması bekleniyor. Buna göre yeni sistemin, Avrupa’daki geçiş süreçlerinde olduğu gibi, piyasaya girecek sıfır araçlar için geçerli olacağı tahmin ediliyor.
YENİ SİSTEME DE İTİRAZ VAR
Türkiye’nin model aldığı ülkeler arasında yer alan Almanya’da karbondioksit bazlı vergileme sistemine itirazlar yükselmeye başladı.
Almanya'nın en aktif sivil toplum kuruluşlarından biri olan Vergi Mükellefleri Birliği, karbondioksit (CO2) salınımına göre hesaplanan vergi sisteminin çevre duyarlılığı ile ilgisi olmadığını, çevrenin korunabilmesi için MTV'nin tamamen kaldırılıp, akaryakıt üzerindeki ÖTV'ye ilave edilmesi gerektiğini açıkladı. Birlik, bu sayede aracını çok kullanıp fazla akaryakıt tüketenlerin daha fazla çevre vergisi ödemiş olacağını, aracını kullanmayıp garajda tutanların ise gereksiz yere vergi ödemekten kurtulacağını savundu.
HANGİ ÜLKE NASIL UYGULUYOR
İşte yeni vergi sistemine geçen ülkeler Halen 27 AB üyesi ülkeden 17’si (Avusturya, Belçika, Güney Kıbrıs, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, Letonya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Portekiz, Romanya, İspanya, İsveç ve İngiltere) binek otomobillerde bu sistemi uyguluyor. 15 ülke de elektrikli araç alımlarında vergi teşvikleri sunuyor. İşte ülke örnekleri:
-İngiltere: Motorlu taşıtları 2001 yılından itibaren karbondioksit emisyonuna göre vergilendiriyor. Emisyon temelli vergilemenin yürürlüğe girmesinden sonra yeni şirket araçlarının ortalama emisyonu 196 gramdan 2002’de 182 grama, 2007 yılında 165 grama, 2008-2009 döneminde 140 grama düştü. Yüksek mesafe indiriminin kaldırılmasıyla şirket araçlarının 1 yılda katettikleri mesafe 300 milyon mile geriledi.
-Almanya: Karbon temelli motorlu taşıtlar vergisi uygulamasına en son katılan ülkelerden biri Almanya oldu. Almanya bu sayede diğer ülkelerde görülen eksik ve yanlışlardan kurtulma şansı buldu. 2009 yılının sonunda gerçekleştirdiği reform ile araçların silindir hacmine göre değil, yaydıkları CO2 ve diğer zararlı gazların miktarına göre vergilendirmeye başladı.
-Fransa: 2008 başında uygulamaya konulan ödül-cezalandırma sistemiyle CO2 emisyonu aşağı çekilmeye çalışılıyor. Sistemde düşük çevre kirliliğine neden olan yeni araç alımlarına fiyat indirimi sağlanırken, yüksek karbon emisyonuna sahip araçlar cezalandırılıyor.
-İsveç: İsveç’te binek otoların neden olduğu emisyon, diğer AB üyesi ülkelere göre oldukça yüksek. Bu ülkede 2006 yılında CO2 emisyonuna dayalı vergilemeye geçildi. 2003 yılında 198 gram düzeyinde bulunan CO2 emisyonu, 3 yıl sonra 191 grama geriledi.
-Hollanda: Karbon temelli vergileme yapan bir diğer ülke. Daha temiz ve daha az karbon yayan araç teknolojini teşvik için plaka vergisini daha etkin yakıtlı araçlar için indirdi. Bu değişimin ardından etkin yakıtlı B kategori araçların piyasa payı yüzde 9,5’den yüzde 16,1’e yükseldi. (Hürriyet)