FİNANS

Lojistiğin lojistiğini yapan şirket

Türkiye ve Avrupa’daki faaliyetlerine yönelik röportaj yaptığımız DKV Türkiye Genel Müdürü Muzaffer Tuna ile şirketlerinin faaliyetlerini, lojistik sektörünün durumunu konuştuk.

Lojistiğin lojistiğini yapan şirket

DUYGU DOĞAN-MYNET

Uluslararası arenada taşımacılık yapan şirketlere, akaryakıttan otoban geçişlerine kadar tüm yol maliyetlerinde yardımcı olan DKV, Türkiye'de 2008 yılından beri faaliyet gösteriyor.

Avrupa'nın dört bir yanında hizmet sunan DKV, 75 yıllık tecrübesi ile nakliyecilik sektörüne katma değerli servisler sağlıyor. Lojistik şirketleri DKV’nin sunduğu DKV Kart ile yakıt, otoyol geçiş ücreti, 24 saat araç bakım ve tamir hizmeti gibi birçok hizmet imkanı alabiliyor.

Dünya genelinde 40 ülkede kullanılan Alman menşeli DKV Kart ile yol yardımı, vergi iadesi, akaryakıt indirimi, harcırahların kontrolü, otoyol, köprü ve feribot ücretlerini de hızlı ve kolay ödeme imkânının sunulması DKV’nin uluslararası nakliyede tercih edilen bir kart olmasını da sağlıyor.

Türkiye ve Avrupa’daki faaliyetlerine yönelik röportaj yaptığımız DKV Türkiye Genel Müdürü Muzaffer Tuna ile şirketlerinin faaliyetlerini, lojistik sektörünün durumunu ve Avrupa'nın Türk nakliyecilerine bakış açısını konuştuk.

İşte röportajda öne çıkan başlıklar;

Lojistiğin ülkemizdeki gelişimi hangi aşamada ve daha hangi aşamalardan geçmesi gerekiyor?

Ülkemizde lojistik entegre değil. Aslında temel olarak lojistik hizmeti doğası içinde entegre olması gerekliliği var. Aksi takdirde gerek hizmet bütünlüğü, gerekse de maliyetleri kontrol edilebilir durumda olmuyor. Örnek olması itibariyle lojistik köylerimiz ya da şehir ölçeğinde lojistik bölgelerimiz yok. Ülke çapında ya da iller çapında planlama olmadığı için girişimciler parça parça kendi yatırımlarını yapmak durumunda. Şehirlerimiz de gelişmiş ülkelerde olduğu gibi planlar dahilinde büyümediği için şehrin ortasında depolar ya da fabrikalar olabiliyor. Bu da lojistik sektörünün baş ağrısı...

Bütüncül bir lojistik yönetimi öncelikle kent planlamasından geçiyor. Kentlerin uygun çıkışlarında lojistik ve sanayi alanları ayrılmalı ve bu bölgelere doğru konut yapılaşması engellenmeli. Limanlar, demiryolları ve karayolu terminalleri arasında çalışır akıllı bağlantılar kurulmalı. Tüm bu bağlantılar şehrin dışına doğru ana arterlere akacak şekilde planlanmalı. Bu bölgelere lojistik yatırımları konulmalı, bunun dışındaki bölgelere belli büyüklüklerin üzerinde depo ya da fabrika kurulmasına izin verilmemeli. Taşımalar mümkün oldukça demiryolu, kabotaj içi deniz yoluna aktarılmalı. Demiryolu taşıması liberalleşmeli. Karayolu taşımacılığı için sınırlama getirilmeli ve titizlikle uygulanmalı. Lojistik süreçlerle ilgili tasarruf sağlayacak, çevreye katkıda bulunacak projeler teşvik edilmeli, vergi muafiyeti ya da yatırım kredileri dahil desteklenmeli. Üretici firmalar, lojistik süreçlerle ilgili sorumlu tutulmalı, yaşlı, ekipmanı eksik, sağlıklı durumda olmayan ekipmanların kullanımı halinde üretici firmalar da sorumluluk almalı.

Türk lojistik sektörü, dünyadaki lojistik sektörüne göre nerededir? Eksiklikleri ya da daha iyi yönleri var mıdır?

Türkiye lojistik sektörü, dünya ile karşılaştırıldığında emekleme evresini geride bıraktı ancak şu anda taklit etme aşamasında. Yani muadil hizmet üretmeye çalışıyor. Ancak süreç tasarlama ya da inovasyon aşamaları halen pek yakında görünmüyor. Çünkü lojistik firmalarının ölçekleri ar-ge çalışmalarına kaynak yaratacak büyüklükte değil, kar marjları da buna ayrı bir olumsuz etken.

DKV'nin Türkiyede'ki faaliyetleri nerlerdir? Hizmetleriniz konusunda bilgi verir misniz?

DKV, lojistik şirketlerinin lojistiğini yapıyor. DKV’nin sunduğu DKV Kart, uluslararası arenada taşımacılık yapan şirketlerin maliyetlerini azaltan, yolculuk esnasındaki akaryakıt tüketiminden vergilere tüm harcamaları kısarken denetlenebilirliğini artıran bir karttır. DKV Kart’ın sağladığı avantajlardan en önemlisi nakliye firmalarının önemli gider kalemlerinden olan akaryakıtın nakit alıma oranla yüzde 9 indirimli alınabilmesi, otoban ve feribot kullanımları gibi diğer hizmetlerdeki indirim fırsatlarıyla birlikte toplamda yüzde 30’a varan indirim sağlamasıdır.

Avrupa’da 34 bin noktada geçerli teknik servis desteği, araç tamiri, araç temini gibi hizmetlerimiz de lojistik şirketleri için hayat kurtarıcı olabiliyor… Ayrıca ‘acil durum servisimiz’ sayesinde şoförlere gerektiği anda nakit para ulaştırabiliyoruz.

Net Invoicing Program (NIP) adını verdiğimiz bir uygulamamız ile ikili anlaşmamız bulunan ülkelerde, DKV Kart kullanıcılarının yaptığı otoban ve akaryakıt ödemelerinden alınan KDV’lerin geri ödemesini, daha KDV’yi ödemeden almalarını sağlıyoruz. Vergi iadelerinin tahsilatı güç olan ülkelerde, yine DKV Kart kullanıcılarının bürokratik ayrıntılarla uğraşmasına gerek bırakmayarak vergi iadesi ödemesini DKV Kart ile garanti altına alıyoruz.

DKV Kart aynı zamanda ‘akıllı kart’tır. Yakıt tercihi şoföre değil firmanın kararına bırakılıyor. Şöyle ki discount istasyonlar yerine pahalı istasyonların seçimi, dizel performans yakıtlarının 10 yaşındaki tırlarda kullanımı ya da fazladan akaryakıt tüketimi gibi istenmeyen durumları ortadan kaldırıyoruz. Araç sürücüleri şirket onayı olmaksızın fazladan akaryakıt satın alamadığı gibi, sadece firmanın belirlediği istasyonlardan belirli yakıtları alabiliyor. Bu da akaryakıta ayrılan bütçede herhangi bir yanlışlık olmasının önüne geçildiğini gösteriyor. Öte yandan günlük, haftalık, aylık alım limitleri tanımlanabiliyor ve böylelikle sefer bazında yakıt tüketimi de denetim altına alınabiliyor.

DKV kaç ülkede faaliyet gösteriyor? DKV'nin Türkiye'ye geç gelmesinin sebebi nedir?

DKV tüm Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteriyor. Türkiye şirketinin kuruluşu 2008; ancak Türkiye’de 1980’lerden bu yana acenteliklerle temsil ediliyor.

DKV Türkiye şirketinin kuruluşu, gerek Türk sanayisinin gerekse de Türk ticaret filosunun son 15 yıldaki gelişimi ve Türkiye’deki hukuk sisteminin değişimi ile ilgili. Koşullar oluştuğunda, DKV Türkiye’de kendi şirketini kurdu ve operasyonlarına başladı.

Avrupa'da Türk nakliyecilerine nasıl bakılıyor? Türk nakliyecilerinin Avrupa'da yaşadığı sıkıntılar nelerdir?
Avrupa gözünde Türk taşıma filosu dev ölçekte. Her Avrupa ülkesinde yollarda binlerce Türk bayraklı araç var. Ancak, dürüst olmak gerekirse imajımız çok da düzgün değil. Gerek sürüş alışkanlıkları, gerek yük alır veya boşaltırken sergilenen davranışlar Türk filosunu eleştirilere hedef yapıyor. Sürücülerin yabancı dil bilmemesi birçok sorun yaratıyor. Türk taşımacılık firmaları ile ilgili izlenimler daha iyi. Saygı duyulan, kendi hattında hakim olan firmalar Türk firmaları.

Kuşkusuz tekonolji her sektörde olduğu gibi lojistikte de önemli.Sizin teknolojiye yaptığınız yatırımlar konusunda bilgi alabilir miyiz?

DKV, akaryakıt ticareti yapmakla birlikte aynı zamanda bir finans kuruluşu. Bu açıdan teknoloji şirketi olmamız kaçınılmaz. Aynı zamanda özellikle diğer bir ürünümüz olan Toll/Maut ile ilgili gerek yazılım gerekse de ekipman ürettiriyoruz ve bu ekipmanların tasarımını yaptırıyoruz. Kartlarımızın 44 bin istasyonda ‘online’ çalışması, devasa bir BT ekibinin iyi uygulamaları sonucunda ortaya çıktı. Bu gün DKV müşterisi, aracı için DKV tarafından verilen tüm hizmetleri gerçek zamanlı görebiliyor, raporlayabiliyor ve parametrik datayı kendi sistemine aktarabiliyor.

DKV Türkiye'de faaliyete başladığından beri nasıl aşama geçirdiniz?

İlk yılımız biraz Türkiye pazarını dinlemekle geçti. 2009 yılı büyümeye başladığımız ama daha çok Türk müşterisinin taleplerini Almanya ürün yöneticilerine aktardığımız ve sistemimizi Türkiye için hazrladığımız yıl oldu. 2010 ve sonrası çok hızlı büyüdük. Hem rakiplerimizin Pazar paylarından kazandık hem de pazarı büyüttük. Bu başarılı operasyonlar ile DKV Türkiye 2011 ve 2012 yıllarında tüm Avrupa DKV şirketleri arasında birinci sırayı aldı. Birincilik,büyüme oranı,karlılık,plana göre performans kriterlerinde geldi.

2013 yılı daha çok büyümenin realize edildiği,yeni sıçrama öncesi hazırlık gibiydi. Bu yılda bile 15% civarında bir büyüme yakaladık. 2014 yılı için plan benzer bir şekilde ancak 2015 için çok ciddi bir büyüme planladık.

Çevre için neler yapıyorsunuz?

DKV, St. Gallen Üniversitesi ile birlikte Eco Performance Awards programının sponsorluğunu üstleniyor. EPA ödülleri her yıl lojistik hizmet sağlayıcıları arasında çevre ile ilgili üretilen projelere destek sağlamak amacıyla kuruldu.

DKV, kendi akıllı binası ile de çevreye en az zarar vermek konusunda öncü konumda. Binan ısıtma ve soğutması binanın altında su kaynağından yapılıyor, klima kullanılmıyor.

10- 2014 yılı nasıl geçiyor? Beklentileriniz nelerdir? Önümüzdeki dönem projeleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

2014 yılı hafif bir büyüme; ama daha çok önümüzdeki beş zor yıl için hazırlıklarla geçiyor. DKV’nin ana hedefi, Türkiye içindeki satışlara yoğunlaşmak. Bunun için gereken araştırmalar, tedarikçi anlaşmaları, yasal altyapıların kuruluşu 2014 yılının ana hedefleri. Ve bir bir yerine getiriliyor.

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler