Dünya genelinde açıklanan makroekonomik veriler önde gelen ekonomilerde yavaşlamanın sürdüğüne işaret ederken, salgın ve savaş gibi süregelen riskler dikkate alındığında resesyon endişeleri gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Diğer taraftan arz yönlü baskıların canlı kalması, uzun süreli yüksek enflasyon endişelerinin sürmesine neden oluyor.
Bu doğrultuda enflasyon ve resesyon ikilemi arasında kalan merkez bankalarının atacağı adımlar ve yetkililerin yönlendirmeleri, yatırımcı fiyatlamaları açısından en önemli belirleyici konumunda bulunuyor.
FED’İN FAİZ KARARI NE OLACAK?
Küresel çapta para politikalarına yön veren ABD Merkez Bankası'nın (Fed) eylül ayı toplantısında alacağı kararlar ise belirsizliğini koruyor. Bir önceki toplantısını temmuz ayında gerçekleştiren ve 75 baz puanlık faiz artırımı ile oldukça "şahin" bir adım atan Fed'in toplantı tutanaklarında verdiği sinyaller, gelecek aylar için veri odaklı ve daha ılımlı bir politikaya işaret etmişti.
Buna karşın Fed Başkanı Jerome Powell'ın Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu kapsamında yaptığı açıklamalar 75 baz puanlık faiz artırımına kapıyı aralamış, sonraki süreçte banka üyelerinin yönlendirmeleri de bu ihtimali desteklemişti.
EN GÜÇLÜ İHTİMAL ’75 PUAN’LIK ARTIŞ
Açıklanan verilerin karışık sinyaller vermesi ve artan jeopolitik risklerle bankanın bu ayki toplantısına ilişkin beklentiler değişkenlik gösterirken, halihazırda para piyasalarında Fed'in 20-21 Eylül'de 75 baz puanlık faiz artırımına gitme ihtimali yüzde 58 olarak fiyatlanıyor.
Banka'nın 1-2 Kasım ve 13-14 Aralık'ta gerçekleştireceği toplantılarda ise 50'şer baz puanlık faiz artırımına gitmesine daha yüksek bir olasılık veriliyor. Her ne kadar son ana kadar değişkenlik gösterse de, bu beklentilerin gerçekleşmesi durumunda Banka; 3 toplantısında 175 baz puanlık artırıma giderek yıl sonunda politika faizini 400-425 aralığına çıkarmış olacak.
TDS: ALTIN, 1675 DOLARIN ALTINDA ERİMEYE BAŞLAYACAK
Artan enflasyonla mücadelede faiz artırımı çözüm odağı olarak konuşulurken, aynı zamanda enerji krizinin devam ettiği ortamda faizler üzerinde çözüm üretmenin kolay olmayacağı bir süreç içerisinde fiyatlamalar devam ediyor. Dolar ise güçlü tutumunu devam ettirerek, dolar endeksi 110 seviyesini aşarak son 20 yılın en yüksek seviyesini kaydetmiş oldu.