Koronavirüs salgını, tüm dünyada dezenfektan kullanımını zorunlu hale getirdi. Talebin artması nedeniyle de dezenfektan fiyatları yükseldi. Birçok hastane, belediye ve iş yeri, dezenfektanlar için yüksek bütçe ayırmak durumunda kaldı.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Teknokent'teki mühendislik firması, dezenfektan maliyetini yüzde 90- 95 oranında azaltan bir cihaz geliştirdi. 3 aylık bir Ar-Ge sürecinden sonra, cihaz İzmir'in Menemen ilçesindeki bir elektromekanik firması aracılığıyla üretildi. 32 kilogram ağırlığında ve tekerleklerle taşınabilen bu cihaza yalnızca tuz ve su koyulmasının ardından, cihazın içindeki elektro klorlama jeneratörü ile etken maddesi aktif klor olan bir solüsyon üretiliyor. 5 saatte 40 litre hiçbir kimyasal maddenin bulunmadığı bir solüsyon üreten cihaz, günde 200 litreye kadar üretim yapabiliyor. Cihazın ürettiği klor oranı 10 bin ppm olan 40 litrelik solüsyonun, seyreltilerek dezenfektan olarak kullanılması tavsiye ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü, hastane gibi koronavirüs bulaşma oranının yüksek olduğu bölgelerde 5 bin ppm, iş yerleri, toplu taşıma araçları, sokaklar ve parklarda bin ppm, evlerde ise 500 ppm aktif klor kullanılmasını öneriyor. Fonksiyon ve performans testleri tamamlanan cihazın, saha testleri yapıldıktan sonra seri üretime geçilecek.
'CİHAZIN KULLANIMI ÇOK KOLAY VE GÜVENLİ'
Yüksek dezenfektan fiyatlarına çözüm bulmak amacıyla yola çıktıklarını anlatan firma sahibi Makine Mühendisi Dr. Turgut Oruç Yılmaz, "Özellikle hastanelerimizin, belediyelerimizin, kamu ve özel iş yerlerimizde hatta evlerimizde dahi kullanılan dezenfeksiyonu çok ucuza üretebileceğimizi göstermek istedik. Sadece bir litre dezenfektan üretmenin maliyeti bu sistem ile 10 kuruşun altında olmaktadır. Makine, koronavirüs ve diğer bakterilere karşı etken maddesi aktif klor olan bir solüsyon üretiyor. Makinenin kullandığı teknoloji, aslında yıllardır bilinen elektro klorlama teknolojisi. Ham maddesi ise, yemeklerde kullanılan sofra tuzu ve su. Elektro klorlama jeneratörü de elektrolizi sağlayıp aktif klor içerikli sodyum hipoklorit solüsyonu oluşturuyor. Cihazın kullanımı çok kolay ve güvenli. 5 dakika ayırarak 40 litre tuzlu su karışımı hazırlayıp, cihaza dolduruluyor ve düğmeye bastıktan 5 saat sonra solüsyon hazır hale geliyor. Solüsyon belirlenen oranlarda suyla karıştırılıp seyreltilerek kullanıma hazır oluyor. Fonksiyon ve performans testlerini tamamladık. Önümüzdeki hafta satışlara başlıyoruz. Bazı belediyelerimizle saha testlerine devam ediyoruz. Önümüzdeki iki hafta içinde seri üretime geçecek duruma gelmiş olacağız" diye konuştu.
'ÇEVRECİ BİR ÜRÜN'
Cihazın aynı zamanda çevreci olduğundan bahseden Yılmaz, "İçinde kimyasal madde yok. Özellikle sıfır ambalaj atığı sağlıyor. Dezenfektanlar plastik kaplarda saklanıyor ve bunlarla satışı yapılıyor. Bu kaplar kimyasal atık ambalajı olduğu için geri dönüşümleri olmuyor. Bu cihazla yerinde üretim yaptığınız için aynı ambalajı tekrar tekrar kullanabiliyorsunuz. Ambalaj atığı ortaya çıkmıyor, doğayı korumuş oluyoruz. Tüm bunların getirdiği maliyetler ve karbon ayak izi de ortadan kalkmış oluyor" dedi.
ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI
Üretimin gerçekleştiği elektromekanik firmasının Yönetim Kurulu Üyesi Levent Karaoğlu ise, "Biz bu ürünü faydalı model haline getirdik. Çok kısa sürede ülke ekonomisine katkı koyacak hale getirdik. Bir haftada sistemi ürettik. Cihaz sayesinde ithalatın ve kimyasalların üretimindeki maliyetlerin önüne geçeceğiz. Ekibimizle beraber ülkeye katkı koyduğumuz için çok mutluyuz" diye konuştu.
(DHA)