Dünyanın en zengin adamı ama 58 yıldır 200 bin liralık sıradan bir evde oturuyor
Yıllardır en ucuz ikinci şarabı içiyor
Chuck Feeney
Duty Free’nin kurucusu. Dünyanın en bilinen yardım meleklerinden. Çocuk ve sağlık alanında çalışan derneklere bugüne kadar 4 milyar doların üzerinde yardım yaptı. Ne üstüne para harcıyor, ne yediğine içtiğine… Biyografisindeki bilgiye göre, bir restoranda her zaman menüdeki en ucuz ikinci şarabı seçermiş. Bunu alışkanlık haline getirmiş.
Kendi markasının indirimli ürünlerini kullanıyor
Ingvar Kamprad
O, IKEA’nın kurucusu. Serveti 4 milyar dolara yakın. Evi baştan aşağı IKEA’nın en ucuz ürünleriyle dekore edilmiş. Ucuz restoranların müdavimi, bir akşam yemeğine 50 dolardan fazla ödememek gibi bir prensibi olduğu söyleniyor. Kamprad’ın ucuzluk marketlerinde sık sık indirim kuponu kullandığı da söylentiler arasında…
BÖYLE PATRONU HERKES İSTER
Yemeksepeti’nin kurucusu Nevzat Aydın, geçtiğimiz günlerde Ayşe Arman'a verdiği ropörtajda şirketinin satışından gelen 27 milyon doları 114 çalışana paylaştırdığını açıklamıştı. Bu haberin ardından herkes kendisine aynı soruyu sordu; "Peki ya benim patronum?
Türkiye'de çalışanlarına bu kadar büyük bir jest yapan patrona pek rastlanmasa da dünyada buna benzer örnekler yaşanmış.
İşte dünyanın en cömert patronları...
Herkese yüzde 400 zam!
Dan Rice
ABD, Seattle’da Gravity adlı bir teknoloji şirketinin kurucusu ve CEO’su Dan Price, İnsan Kaynakları departmanından gelen ‘çalışanların mutsuzluğu’ raporları üzerine tüm dünyanın konuşacağı bir karar aldı: Kendi maaşını neredeyse sıfıra indirip şirketteki herkese yüzde 400’e varan zamlar yaptı. Price’ın bu radikal kararıyla şirketteki en düşük maaş olan 18 bin dolar (yıllık), 70 bin dolara çıktı.
7 bin 500 dolar verip tatile gönderiyor
Bart Lorant
FullContact şirketinin CEO’su Bart Lorant, herkesi tatile çıkmaya zorluyor ve bunun için çalışanlarına her yıl maaş harici 7 bin 500 dolar ödüyor. Ama iki şartı var: Birincisi, bu tatil, gerçekten bir tatil olacak ve çalışanlar iyi bir tatil geçirdiklerini ispatlayacaklar. İkincisi de iki hafta boyunca tek bir maile bile cevap vermeyecek, şirketten kimseyle iletişim kurmayacaklar. Lorant, bir röportajında şunları söylüyor: “Bunu çalışanlarımın mutluluğu için değil, işimin başarısı için yaptım ki öyle de oldu.”