Projeleri hazır inovatif ürünler yatırımcısını bekliyor.Tüketicinin özellikle yeni gıda ürünlerine yönelik artan talebi bu projelere hayat verebilir…
Projeler biyoteknoloji, ambalaj ve paketleme, baharat ve tıbbi aromatik bitkiler, bal-arıcılık, et ve et ürünleri, fındık mamülleri, gıda güvenliği, gıda işlemede yeni teknikler, hububat-bakliyat, kuru meyve-sebze ve işlenmiş ürünler, mantar, organik gıdalar, su ürünleri, süt ve süt ürünleri, şeker ve şekerli gıdalar, tarım ekonomisi, tarla bitkileri, yağ ve yağlı tohumlar, yaş meyve-sebze ve işlenmiş ürünler, zeytin ve zeytinyağı, zootekni, yem ve diğer tarla bitkileri alanlarıyla ilgili…
II. Uluslararası Gıda Ar-Ge Proje Pazarı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenleniyor. TİM Gıda Ar-Ge Proje Pazarı Yürütme Kurulu Başkanı Eli Alharal, “Türk gıda sektöründe yenilikçi fikirlerin sanayi ve ihracat sektörleriyle buluşmasına aracılık ediyoruz” diyor.
TİM Başkanvekili Ali Nedim Güreli ise başvuran proje sayısındaki yüzde yüz artışa dikkat çekerek, “Tarım, Türkiye’de inovasyon yapılabilecek en bakir sahalardan biri olduğunu söylüyor.
Evet, Gıda Ar-Ge Proje Pazarı’nda gıda işlemesinde yeni tekniklerden su ürünlerine, tıbbi ve aromatik bitkilerden zeytin ve zeytinyağına birçok proje sergilendi. Bunlar arasında Türkiye’de ilk kez üretilecek ürünler de vardı. Bu ilgi çekici ürünler arasından en dikkat çekicilerini sizler için derledik...
Balkabağı cipsi
Yüksek oranda tuz ve yağ içeren klasik cips çeşitlerine alternatif bir ürün geliştirdiklerini belirten Uludağ Üniversitesi’nden Emine Aydın, “Balkabağını kolay bir şekilde, belirli basit işlemlerden geçirdikten sonra, aromatize edici bazı baharat (tarçın, zencefil) ve esmer şeker ilave ettik. Daha sonra yağ ve tuz kullanmadan fırınlandı. Trans yağ içermeyen ve kalorisi de çok düşük alternatif bir çerez ürettik. Tuz içermediği için yüksek tansiyonu olan hastalar tarafından da güvenle tüketilebilir” diyor. Aydın, bu yeni ürün için Türk Patent Enstitüsü'ne patent başvurusu yapmış.
Akıllı çiğ süt toplama tankı
Projenin amacı çiğ süt toplama sürecinin kalitesini sağlamak şeklinde özetlenebilir. Netlog Lojistik Hizmetler şirketinden Uygar Uşar tarafından geliştirilen bu proje ile üreticiden sütün tanka alındığı andan itibaren takip online olarak sağlanıyor. Uşar, “Mevcut çiğ süt toplama sürecinde çiğ süt kalite testleri tanklardan alımda veya fabrika girişlerinde yapılıyor ya da hiç yapılmıyor. Bu proje ile her üreticinin bir çipli kimlik kartı olacak, sütü soğutma tankına getirdiğinde kartı ile önce kendini tanıtacak ve üreticiden alınan süt miktarı kayıt altına alınacak.
Ardından çift membranlı tanka sütü dökecek, sütün kontrolleri birinci membran içindeki test kitinde yapıldıktan sonra sütün kalitesi uygun ise sütün ikinci hazneye geçmesine sistem izin verecek ve bu arada bir akış ölçer (flowmeter) vasıtası ile ölçüm otomatik olarak yapılacak. Tanka bağlı bir GPS/GPRS modülü vasıtası ile üretici ID bilgileriyle bağlantılı olarak sütün kalitesi, miktarı verileri istenen bir merkez bilgisayara anında yönlendirilecektir. Bu sayede süt tanka getirildiği anda üretici bazında kalite, miktar ve tarih-saat bilgileri merkezi bir kayıt sistemine işlenmiş olacak” diyor.
Keçiboynuzu dondurması
Keçiboynuzu en eski tıbbı bitkilerden biridir. Kimyadan kozmetiğe, tekstilden matbaacılığa kadar çok geniş bir alanda hammadde olarak değerlendiriliyor. Son yıllarda gıda sektöründeki tüketim şekilleri de çeşitlendi. Keçiboynuzu unu, kreması, çayı bunlardan ilk akla gelenler. Bu tarz yenilikçi ürünlere bir yenisini ekleyen Harran Üniversitesi’nden Emre Soydemir ve Adem Karaaslan, keçiboynuzu dondurmasını geliştirdiler. Karaaslan, Türkiye’de bol miktarda yetişen keçiboynuzunu, sevilerek tüketilen bir tatlı çeşidi olan dondurmayla birleştirdiklerini söylüyor. Keçiboynuzu, çekirdekleri ayrıldıktan sonra kavrulup öğütülüyor. Böylece tat ve kıvam bakımından kakao benzeri bir ürüne dönüşüyor. Elde edilen bu un kıvamındaki keçiboynuzuna süt yağı, süt tozu, emülgatör, şeker ilave edilerek dondurma yapılıyor.