Modern çağın getirdiği yeniliklerle unutulmaya yüz tutan kalaycılık mesleğini Adana’nın Seyhan ilçesi Ali Münif Yeğenağa Caddesi’nde sürdüren son 3 kalay ustasından 2’si, geçen yıl işlerini bıraktı. Dört kuşaktan bu yana 7 yaşından bugüne 51 yıldır mesleğin içinde olan Hulusi Deveci (58) ise kentteki son kalay ustası oldu.
Deveci, burada dede ve babasından kendisine miras kalan kalaycılık mesleğini ayakta tutmaya çalışıyor. Kentte kalan son kalay ustası Deveci, kış aylarında aylık 6 ila 7 bin lira arasında, yaz aylarında ise 15 bin lira kazanıyor. Hulusi Deveci, yanında çalışacak ve mesleği sürdürecek işçi bulamadığı için 18 yaşındaki oğluna mesleği öğretmeye çalışıyor.
Kalay ustası Deveci, yanında çalışacak işçiye günlük 150 lira yevmiye ve ayrıca yemek parası vereceğini ancak bulamadığını söyledi.
Mesleğini çok sevdiğini kaydeden Hulusi Deveci, işe gelmek için günlük 80 kilometre yol kat ettiğini söyledi. Deveci, “4 kuşaktan bu yana kalaycılık yapıyoruz. Kozan’da oturuyorum. Günlük gidiş geliş yapıyorum. Yaklaşık 51 seneden bu yana babamın ve dedemin mesleği olan bu kalaycılığı sürdürüyorum. Mesleğimi severek yapıyorum. Hamurum bununla yoğrulmuş. Babam, dedem, dedemin babası ve amcalarım hep kalaycı. Daha 20-25 sene sürer bu mesleğin yok olması” diye konuştu.
“Türkiye genelinde 60 kalaycı kalmıştır”
Oğlunu okula gitmediği için yanında çalıştırdığını aktaran Deveci, mesleğinin devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, “Gençleri yetiştiriyoruz. Okumadılar ve kalaycı oldular. Ben de okumadım kalaycı oldum. Devam etmesi gereken bir meslek. Kahramanmaraş’ta günlük 5 bin bakır cezve ve tava üretiliyor. Bunlar kalaylanacak. Yapanlar hep 75-80 yaşın üzerinde. Türkiye genelinde 60 tane kalaycı var. Mecbur arkası gelecek. Şuan Adana’da ben varım başka yok. Önceden 2 dükkan vardı. Onlar bıraktılar. Belli bir zaman gelince bizde bırakacağız. Daha yaşımız 58. Şu an iyiyiz Allah’a şükür” ifadelerini kullandı.
Kalaycılık mesleğinin kazancının iyi olduğunu ancak yanında yetiştirecek ve çalıştıracak eleman bulamadığını vurgulayan Deveci, daha sonra şunları söyledi:
“Sabah 8’de giriyorum iş yerime akşam 6’da çıkıyorum. Ama mutluyum önemli olan bu. Kışın ayda 6-7 bin lira arasında kazanıyorum yazın ise 15 bin lira civarı alıyorum. Kazancı iyi ama şimdi ki gençler elim yüzüm kara olur bu işi yapmam diyor. Ben şimdi giyinip kuşanacağım, elimde cep telefonu olacak gezeceğim, çalışmayacağım diyorlar. Burada bir çırağın yevmiyesi 120 ile 150 lira arasında değişiyor. Ama adam yok. Kendi çocuklarımızı çalıştırıyoruz. Bir çırak gelse yanımıza yemesi içmesi de bize ait olacak.”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu’nun çarşıya yaptığı bir ziyarette ‘Kalaycılık için halk eğitim kursu açalım, sen de usta ol’ demesi üzerine teklifi kabul ettiğini belirten Deveci, “Ücret de istemem dedim. Bekliyoruz bakalım şu anda” şeklinde konuştu.
"Sağlığını düşünen kalaylı kapta yer"
Bakırda yapılan yemeğin daha lezzetli ve sağlıklı olduğunu söyleyen Hulusi Deveci, “Adana’nın ve Gaziantep’in yemekleri bakır tencerede yapıldığı için çok lezzetlidir. Bakır tencerede 15 gün yemek kalsın hiçbir şey olmaz ama alüminyumda insan zehirlenir. Bakırda yemek yemenin tadı bambaşka. Sağlığını düşünen kişi kalaylanmış kapta yemeğini yer” diye konuştu.
Kalay yapılması için bakır tencere ve bakracını getiren Nesibe Bostancı isimli vatandaş da, bakırın kıymetini bildiğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Ben 42 yıldır Adana’da oturuyorum ve hep buraya getiriyorum bakırlarımı. Çok değerli bir bakracımı getirdim. Yoğurt ve yemek yapıyorum onlarda. Çok seviyorum ve kullanıyorum. Bakır çok özel ve kıymetli. Hem de sağlıklı. Adana’da bir tek burası olduğu için buraya gelip yaptırtıyorum. Ben bu bakırla büyüdüm. Kıymetini biliyorum. Çok sağlıklı. Bazı insanlarımızın kan değerleri düşük. Onun için bu bakırda yemek yememiz daha sağlıklı.”
KAYNAK:İHA