19 Eylül tarihinde ''Pes Artık Diyorum. Dikkatli Olun!'' diyerek endeksin biraz abartılı yükseldiğini ve 80.000'li seviyelerin üzerinde teknik olarak realize riskinin kuvvetli olduğunu yazmış ve bir gün sonra da, ''Hangi Gap Önce Kapanacak?'', ''Bankaların Gap Seviyeleri'' başlıklarını attığım beklenti yazılarımla da, olası realize esnasında başta bankalar olacak şekilde, BIST ve Tahvil faizi gap kapanış seviyelerini yazmıştım.
Gerçekten de sonrasında 80.569 seviyesinden BIST'te ciddi bir realizasyon başladı. Gün gün bankaların gap'leri kapandı. Ancak öncesinde bankaların gap'lerinin kapanmasına rağmen BIST ve tahvil faizi gap'leri aynı zamanda kapanmamıştı. Bu nedenle gap'leri kapanan bankalar da dahil ilave aşağı sarkmalar olabileceği uyarılarımla kısmi alımların uygun olacağına dikkat çekmiştim. Pazartesi geriye kalan 74.660 son BIST boşluğu (gap) ile % 8,65 tahvil faizi boşluğu (gap) kapanınca tüm boşluklar (gap'ler) kapanmış oldu. Gap'lerin kapanması ile de alım tepkileri başladı.
O kadar değişken gündemler yaşıyoruz ki, biz profesyoneller bile neye bakacağımıza, nasıl strateji yapacağımıza karar vermekte çok zorlanıyoruz. Bu nedenle ben özellikle böyle ortamlarda teknik analizden destek almaya çalışıyorum. Şimdilik doğru teknik seviye tahminleri ile yaşananları öncesinde yakalayabilmiş olduk. Öyle bir dönemdeyiz ki, gerekçe olarak gösterilen neden aynı kalmasına rağmen endeks tam tersi fiyat hareketlerine sahne olabiliyor.
Endeksi topyekün ve uzun soluklu yukarı taşıyacak bir gelişme henüz olmadığı, ama aynı şekilde endeksin (tabii dolayısı ile endeksi oluşturan hisselerin) belli bir seviyedeki fiyatların altına da inmeyecek kadar güçlü bilançolara sahip olması nedeniyle fazla da düşük tutamıyorlar. Peki o zaman nasıl para kazanılacak? Aslında bir çoğunuz bunu farketmiştir. Bir kanal aralığı içinde hareket yaparak para kazanmayı tercih ediyorlar. Endeks yaklaşık 4 aydır 70.000 - 80.000 aralığında iniş çıkışlar yaşıyor. Bir tek Suriye ve Tahvil azaltımı konusu nedeniyle 64.000'e sarkma yaşayıp, yeniden aynı kanalın içine girmiş bulunuyoruz.
Böylece aynı kanal içinde kalan hisselerin fiyat riskleri de ekstra artmamış oluyor. Ayrıca bu kanalın direnci ve desteği arasında tekrarlanan alım - satım - alım işlemleri ile de elde edilen kâr ile aslında 90.000 endeks fiyat toplamın çok üstüne çıkmış oldular. Ama küçük yatırımcımız, elindeki hissenin maliyeti çıkması için bile, 85.000 - 90.000 arasına gelmesini beklemek durumunda kalıyor.
İşte size basitçe tarif ettiğim bu düzen sadece BIST'te değil, dünya piyasalarında da aynı şekilde sürüyor. Endeksler dirençlerine yaklaşırken pozitif bilgiler uçuşuyor. Bu esnada satışlar geliyor. Bir bakıyorsunuz bir gün sonradan itibaren, her şey olumsuza dönmüş gibi arka arkaya gelişmeler açıklanmaya başlanıyor. Elimden geldiğince sizleri öncesinde bu riskler için uyarmaya çalışıyorum. Ama nihayetinde ben de olan biteni kendi çapımda doğru yakalamaya çalışan biriyim. Hepsini bire bir yakalamam mümkün olmayabiliyor ya da olmayabilir.
Yapılması gereken bu kanal kırılmadığı müddetçe, direncine yaklaşıldığı zaman realize yapmak, desteğine yaklaşıldığı zaman da alımlara geçmek doğru bir hareket olabilir. Piyasaların yönünü çevrirecek haberler beklenildiği zaman geç kalınmış olunuyor. Ancak bu kanallar kırıldığı zaman ise, hangi yöne kırıldı ise, o yöne doğru yeni bir hızlı hareketin teknik olarak yaşanabileceğini biliniz. Bu ihtimaller ortaya çıktığı zaman Destek-Direnç Tablomuzda olası yeni seviyeleri de belirtiyorum. İlgili tablodan bu seviyeleri görebilirsiniz.
Benim en sevdiğim piyasalar bu piyasalardır. Devamlı yükselen piyasada bir süre sonra alıma cesaret edemiyorsunuz. Ama bu şekildeki hareketlerde cesarete çok gerek kalmıyor. Çünkü muhtemel riskler tarihi zirvelerdeki fiyatlara göre çok daha az oluyor.
Hisse bazlı hareketlerin sürmesini ama yine dirençlere yaklaştığımızın altını çizmek istiyorum. Desteklere geldi diye alınan hisseleri, dirençlere yaklaşınca vermeyi de bilmek lazım. Yoksa tam saymadım ama 4 aydır en az 7-8 kez bu gidiş-gelişler yaşanmıştır. Bu harekete doğru uyanların getirisi ile alıp da bekleyenlerin getirileri arasında çok ciddi fark oluşmuştur. Ayrıca bu fark nedeniyle ortaya çıkan bir riske de dikkat çekmek istiyorum! Maliyeti yüksek olanlar maliyetine gelmeden elindeki hisseleri çok fazla zararla satmak istemezler. Oysa maliyeti yüksek olsa da, yukarıdaki kanal hareketlerine uyarak işlemlerle maliyetlerini kanal desteğinin de altına çekmiş (70.000-80.000 arasındaki gidiş gelişleri paraya vurarak hesap çıkartın ne dediğimi göreceksiniz) olanlar, negatif bir ortam geliştiğini gördükleri zaman, maliyetleri yaptıkları işlemlerle zaten fazlası ile düştüğü için, kanal desteğinin de altına vermeye kalkabiliyorlar.
İşte bu nedenle ya bu hareketlere uygun hareket etmeye çalışacaksınız, ya da bunu yapmıyorsanız elinizdeki pozisyonlar kâra geçene dek, piyasa ile ilgilenmeyeceksiniz. Yoksa sinirleriniz fazlası ile yıpranmış olur.
Peki bugün ne yapacağız? Sizi bilemem, ben düşüş esnasında açtığım öngörülerimi dünden itibaren gerçekleşmelerle kapatmaya başladım. Buna devam edeceğim:). Ama arada gördüğüm yeni teknik öngörüler olursa, onları da sizinle paylaşmaya devam ederim. Bu nedenle sitedeki ''Hızlı Uyarı Penceresi''ni açık tutunuz. Bu sayede siteye yeni bir bilgi girildiği zaman bundan anında haberdar olursunuz.
Aydın Eroğlu
Stratejist
www.borsaanalizci.com
twit;borsaanalizci.com