FİNANS

Negatif Ayrışma Sürüyor

Gelişmiş önemli batı borsalarından negatif ayrışmamız sürüyor. ABD borsalarının son dönem rekorlarına ayak uyduramadığımız gibi, Almanya DAX endeksinin yükselişlerinden de olumlu etkilenemedik. Maalesef Mayıs sonrasında kendi elimizle bozduğumuz ayarı yeniden tesis etmekte zorlanıyoruz. Nasıl ki kürt kökenli vatandaşlarımızla toplumsal barış arıyorsak, Mayıs sonrasında yaşanan olaylarda tepki veren tüm vatandaşlarımız ve kurumlarla da aynı arayışlarda olmamız lazım düşüncesindeyim.

Bu ortamda dün Koç Grubunun Aygaz ve Tuprs gibi önemli sanayi şirketlerinde başlatılan vergi incelemeleri de piyasalara olumsuz etki yarattı. Tüm kişi ve kurumlar denetime tabiidir. Yeter ki bu denetimler normal olsun. Kim ve hangi kurum vergi kaçırıyorsa gereği yapılsın, ama suçu olmayanların üzerindeki denetimler en kısa zamanda rutin bir denetim olarak tamamlanıp bitmeli ki, piyasalara olumsuz etkisi giderilsin.

TCMB'nın politika faizlerine dokunmayıp sadece gecelik faizleri yükseltmiş olması bana göre faiz üzerindeki belirsizliği ve devamında da faiz artışı olması gerekir beklentisini arttırdığı için BIST olumsuz etkilendi. Satışların artmasına neden oluyor. Kıstasımız yine tahvil faizi ve kurlar olmalıdır. Eğer kurlar ve tahvil faizi yükseliş eğilimini yeniden sürdürürse, borsanın düşmesi sürecektir düşüncesindeyim. Destek-Direnç Tablomuzda verdiğim endeks desteklerine doğru inişimiz sürebilir.

Konjonktürün uygun olduğu zamanlarda siz doğru kararlar almasanız da, genel piyasa davranışlarının pozitif yansıması nedeniyle yaptığınız yanlışlar fazla etkili olmaz. Ancak, konjonktürün özellikle gelişmekte olan ülkeler için riskler yarattığı dönemde yine yanlış ya da yetersiz kararlar alırsanız, bu takdirde bunun yansıması tüm piyasalarınızda negatif olarak hissedilir. İşte bu nedenle özellikle TCMB'nın bir an önce tüm piyasalar tarafından olumlu karşılanacak hamleleri yapması çok önemlidir. 2012 başında dünya genelinde piyasalara para sürülürken ve faizler indirilirken Türkiye'deki faizi % 11.90 çıkartan TCMB, dünya genelinde özellikle gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışlarının beklendiği bu dönemde % 4,5 politika faizi uygulaması ile kararlı bir tutum gösteriyor denemez!

Tabii bu benim görüşüm. Bu yaşadıklarımıza bakarak bu yorumu şimdi yapmıyorum. Biliyorsunuz TCMB faiz kararı açıklanmadan önce asıl kararın politika faizlerinin yükseltilmesi ve bunun da en az ilk etapta 200 baz puan olması gerektiğini yazmıştım. En gelişmiş ülke olan ABD'de faizler % 2,60'a yükselmişken, henüz gelişmekte olan ve yüksek cari açığı bulunan bir ülke olarak bizim bu faizlerde ısrarımız doğru olmaz kanaatindeyim. Bol para ve düşük faiz dönemlerinin yansımaları nedeniyle kendimize gerektiğinden fazla güvenmiş olabiliriz. Ancak aynı durumu sürdürmek için doğru zaman olmadığı öngörüsündeyim.

Sınırlarımızda yaşanan gelişmelerin stresini de yaşıyoruz. Tüm bu belirsizliklerin en kısa zamanda doğru hamle ve kararlarla giderilmesini dilerim. Yanlışlar sürerse borsalardaki fiyatlar gereğinden düşük olsa da, düşüşler sürebilir. Çünkü böyle zamanlarda borsa fiyatlaması psikolojilerle, panik havası ile yapılır. Ancak doğru hamleler yapılınca, tüm bu tedirginlikler çok kısa zamanda giderilebilir. O yüzden ümitsizliğe kapılmış değilim. Sadece şuanki kendimce yanlışları dile getiriyorum. Muhakkak doğru kararlar alınacaktır. Bunun geciktirilmesinin anlamı olmadığı gibi, ülke piyasaları üzerinde güven kaybı yaratacğının görülmesi lazım. Eğer ben haklı çıkarsam ve devamında TCMB düşündüğüm kararları alırsa, o zaman bu yaşadıklarımıza ne gerek vardı demek hepimizin hakkı olacaktır.

Not: Yazı 09:12'de borsaanalizci.com'da yayınlanmıştır.

Aydın Eroğlu
Stratejist

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler